Basın mensuplarına insan ticaretiyle mücadele eğitimi
- İnsan ticaretiyle mücadele kapsamında haber yazarken dikkat edilmesi gerekenler basın mensuplarına anlatıldı
ANKARA (AA) - Basın mensuplarına, insan ticaretiyle mücadele kapsamındaki haberlerini yazarken dikkat etmesi gerekenler düzenlenen eğitimle anlatıldı.
Ankara'da bir otelde Göç İdaresi Genel Müdürlüğü, İngiltere Büyükelçiliği ve Uluslararası Göç Politikası Geliştirme Merkezinin (ICMPD) iş birliğinde "Türkiye'de İnsan Ticaretinin Önlenmesi, Tespiti ve Mücadelesi Projesi" kapsamında medya mensuplarına yönelik eğitim düzenlendi.
Eğitimde ICMPD Ulusal Proje Yöneticisi Özge Hassa, uluslararası uzman Tamme De Leur, göç uzmanı Abdullah Semih Yıldız ve Üsküdar Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman İrvan, "P-TIP Projesi, İnsan Ticareti Konusuna Giriş, Terminolojinin Önemi: İnsan Ticareti, Göçmen Kaçakçılığı, İnsan Ticareti ve Türk Medyası" konularında sunum yaptı.
Göç İdaresi Genel Müdürlüğü İnsan Ticareti Mağdurlarını Koruma Dairesi Başkanı Osman Koramaz, eğitimin açılışında yaptığı konuşmada, genel müdürlüğün kuruluş sürecini ve faaliyetlerini anlattı.
İnsan ticaretinin, kölelik durumuna benzeyen birçok özelliği içerisinde barındırdığına dikkati çeken Koramaz, bu konuda ilk uluslararası düzenlemenin 2000'de kabul edilen Palermo Protokolü olduğunu kaydetti.
Koramaz, Türkiye'nin insan ticaretiyle mücadelesinin protokole taraf olmasıyla hız kazandığını belirterek, konuyla ilgili hayata geçirilen yasal düzenlemeleri aktardı.
- Mağdurlara destek
Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün, kurulduğu günden bu yana insan ticareti mağduru olduğu düşünülen 4 bin 500 kişiyle görüşme gerçekleştirildiğini ifade eden Koramaz, bu kişilerden 596'sının mağduriyetinin tespit edildiğini ve destek hizmetlerine başlandığını söyledi.
İnsan ticareti mağduru 596 kişiden 251'ine ait kayıtların bu
yılın 9 aylık dönemine ait olduğunu kaydeden Koramaz, "İnsan
ticaretiyle ilgili en büyük sorunlardan biri, kamuoyundaki
farkındalık eksikliğidir. Suçun karmaşık yapıda olması, benzer
suçlarla özellikle göçmen kaçakçılığıyla da çok fazla
karıştırılması suçla mücadelede kamuoyundaki farkındalığı elzem
kılmaktadır. Suçun kamuoyuna doğru lanse edilmesi, haber
bültenlerinde daha fazla yer alması, kamuoyundaki gündemin artması
hem mağdurlara ulaşımımızı kolaylaştıracak hem de insan ticaretiyle
mücadelede etkin rol oynayacaktır." diye konuştu.
Projenin amaçları ve bileşenleri hakkında bilgi veren ICMPD
Ulusal Proje Yöneticisi Özge Hassa, projeyle Türkiye'de insan
ticaretiyle mücadele eden ilgili kurum ve kuruluşların, bu konudaki
operasyonlarını "önleme, koruma, kovuşturma ve ortaklık"tan oluşan
4P yaklaşımıyla artırmasının hedeflendiğini söyledi.
Konuyla ilgili çalışan gazeteci ve uluslararası uzman Tamme De Leur de yaptığı sunumda, insan ticaretinin yaşandığı bölgelerdeki çalışmalarını anlatarak, mağdurların yaşadıklarını televizyonlarda anlatmalarıyla toplumda farkındalık yaratıldığını ve başka kişilerin de aynı duruma düşmesinin engellendiğini ifade etti.
- Göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti
Göçmen kaçakçılığı ve insan ticaretinin suç olduğunu vurgulayan
De Leur, "İkisi de karlı bir iş. İnsan ticaretinde insanlar zorla
çalıştılıyor. Kaçakçılıkta sınır geçişi söz konusu. İnsan
ticaretinde ise sınır olmak zorunda değil. İnsan kaçakçısını
kurtarıcı olarak görenler, para verip 'kurtulduk' derler.
Kaçakçılık devlete karşı işlenen suçtur." değerlendirmesinde
bulundu.
Hollanda'da, cinsel hizmet sunulan belli bölgelere polisle
gittiklerini ve araştırma yaptıklarını belirten De Leur, buralarda
çalıştırılan insan ticareti mağdurlarına ilişkin fotoğraf ve
görüntülerin medyada yer almasının kabul edilemez olduğunu,
görüştüğü mağdurları da basında yüzlerinin görünmesine izin
vermemeleri konusunda uyardığını kaydetti.
- İnsan ticaretinden hüküm giyen Şaban Baran örneği
De Leur, insan ticareti suçuyla ilgili, Hollanda ve Türk vatandaşı Şaban Baran örneğini verdi. Kendisine aşık ettiği kadınları fuhuşa sürüklediği belirlenen Şaban Baran'ın Hollanda'da yargılandığı davada 7 yıl 9 ay hapis cezası aldığını anlatan De Leur, "bebeği olduğu" gerekçesiyle Türkiye'ye gelen Baran'ın Hollanda'ya dönmediğini söyledi.
De Leur'ün ardından Yargıtay Savcısı Rıfat Sagut da, davanın Türkiye ayağına ilişkin bilgi verdi. Hollanda'dan gerekli dosyalar temin edilerek davası Türkiye'de görülen Baran'ın fuhuşa sürüklediği yüzlerce kadın olduğunun tespit edildiğini ancak bunlardan 15'inin dava dosyasına yansıdığını belirten Sagut, davada Baran'ın yaklaşık 150 yılla cezalandırıldığını aktardı.
Tutuksuz yargılandığı davada cezasının kesinleştiğini öğrenen Baran'ın Antalya'dan Ukrayna'ya kaçtığını belirten Sagut, bu kişinin kırmızı bültenle arandığını bildirdi.
Üsküdar Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman İrvan ise
"İnsan Ticareti ve Türk Medyası" başlıklı sunumunda özellikle fuhuş
operasyonlarına ilişkin haberlerde mağdurlara ilişkin "yakalandı"
yerine "kurtarıldı" ifadesinin kullanılmasının daha uygun olacağını
dile getirdi.
Konuyla ilgili haberlerde mağdur fotoğraflarının kullanılmasına karşılık faillerin fotoğraflarının kullanılmadığına dikkati çeken İrvan, insan ticareti konusunda haber örnekleri üzerinden doğru ve yanlış uygulamaları gösterdi.
Yorumlar