Başbakan Yıldırım, sanatçılarla bir araya geldi-3

Yıldırım: "Bizim için her insanımız çok önemli, her insanımızın düşüncesi, hissiyatı çok önemli. Sandıktan çıkan her oy, hangi renkte olduğuna bakılmaksızın, bu ülkeye, bu millete aittir. Türkiye için bu değişimin hayati derecede olduğuna, milletimizin de bu yönde karar vereceğine, biz şahsen inanıyoruz" dedi

Google Haberlere Abone ol
Başbakan Yıldırım, sanatçılarla bir araya geldi-3

Başbakan Binali Yıldırım, "Bizim için her insanımız çok önemli, her insanımızın düşüncesi, hissiyatı çok önemli. Sandıktan çıkan her oy, hangi renkte olduğuna bakılmaksızın, bu ülkeye, bu millete aittir. Türkiye için bu değişimin hayati derecede olduğuna, milletimizin de bu yönde karar vereceğine, biz şahsen inanıyoruz." dedi.

Başbakanlık Dolmabahçe Ofisi'nde sanatçılarla bir araya geldiği toplantıda konuşan Yıldırım, Türkiye'nin geleceği adına önemli bir karar vermeye hazırlandığını, 16 Nisan'da yapılacak halk oylamasının sonucuna göre Türkiye'nin mevcut sistemle yoluna devam edeceğini veya yönetim sistemini değiştirerek Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin uygulamaya konulacağını dile getirdi.

Yıldırım, 15 yıldır iktidarda bulunan çok büyük, iyi, kötü tecrübeler yaşamış siyasi bir hareketin temsilcileri olarak Türkiye'nin bu değişime ihtiyacı olduğunu düşündüklerini, buna inandıklarını ve bu yönde adımlar attıklarını ifade ederek, şöyle devam etti:

"Her gün gelişen ve değişen bir dünyada, yeni şartlara uyumlu, daha etkin, daha dinamik, en önemlisi de daha demokratik bir yönetişim sistemine ihtiyacımız var. Türkiye, geçmişte pek çok demokrasi arızaları yaşamış, büyük krizler geçirmiş, ağır bedeller ödemiş bir ülkedir. Bu sorunların kökenine indiğimizde, arızanın temelinin sistemde olduğunu, hatta sistemin kendisinin ürettiğini görüyoruz. Çünkü geçmişte Türkiye'nin yönetim tarzını belirleyenler, bu ülkenin gerçekten demokrasiyle yönetilemeyeceğine, ilave bir vesayete ihtiyaç olduğuna hükmetmişler, yani ülkenin istikametine tek başına millet iradesinin karar vermesi yetersiz diye düşünmüşler. Belki böyle inanmışlar, belki de böyle inanmak işlerine gelmiş çünkü zaten kendileri de bulundukları makam ve mevkilere demokrasiyle, millet iradesiyle gelmemişler. Bu zihniyetin bize bıraktığı kötü miras ortadadır."

Türkiye'nin yakın tarihinin, demokrasinin sık sık askıya alındığı bir "günahlar galerisi" oluşturduğunu söyleyen Yıldırım, "Darbeci, vesayetçi müdahaleler, siyaseti ikide bir devre dışı bırakan, seçilmiş iktidarların ilga edildiği, partilerin kapatıldığı karanlık dönemleri birçoğumuz hatırlıyoruz. Toplumun birçok kesimine değişik zamanlarda baskı, ayrımcılık ve ötekileştirme ne yazık ki uygulandı. Mevcut sistem, demokrasiyle, adaletle, hatta insani değerlerle bağdaşmayan bütün zorbalıklara karşı yeni bir çözüm üretemedi. Siyaset de ne yazık ki bu öğütücü çarkın dışına çıkamadı. Kötü yönetimler, uyumsuz hükümet ortaklıkları, etkisiz partiler, Türkiye'ye hem vakit hem enerji hem de ekonomik anlamda büyük değerler kaybettirdi. Bedeli hep beraber ödedik, kazandıklarımızı kaybettik, başladığımız yere döndük." diye konuştu.

- "Sistem değişikliğiyle engeller kalkacak"

Başbakan Binali Yıldırım, AK Parti'nin göreve geldiğinde söz konusu bütün olumsuzlukları ortadan kaldıracak bir değişim anlayışıyla çalıştığını, istikranın sağlandığını ve korunduğunu, ekonominin ayağa kalktığını ve büyüdüğünü, ülkenin uzun zamandır beklediği hizmet ve yatırımların gerçekleştirildiğini, 15 yılda büyük atılımlarla dinamik bir gelişme çizgisi yaşandığını anlattı.

Salonda bulunanlara Avrasya Tüneli'ni, Marmaray'ı, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü, Osmangazi Köprüsü'nü kullanıp kullanmadıklarını soran Yıldırım, "Bunlar, Türkiye'nin birer gurur abidesidir, bu ülkeye yakışan eserlerdir. Dünya krizden krize koşarken, yaprak bile kıpırdamazken, herkesin gözünün Türkiye'de olduğu bu dönemde Türkiye küresel büyük projeleri yapan ve başarıyla da tamamlayan bir ülke olmuştur. Ancak bütün bu gelişmeler, bizim yapacaklarımızın tamamı değildir. Çünkü geçmişte Türkiye'nin en büyük derdi olan sistem aynıdır. Bunları yaptık ama adeta engelli koşu yaparak, bunları yaptık. Bu sistem değişikliğiyle birlikte artık engeller kalkacak, Türkiye daha hızlı koşmaya devam edecek. Sadece biz değil, bu sıkıntıları bizden önce yaşayan rahmetli Özal, Demirel, Erbakan, Türkeş, Muhsin Yazıcıoğlu, Ecevit de hep şikayet etti, hep bu krizlerden bedel ödediler." değerlendirmesinde bulundu.

Yıldırım, 1 Kasım seçimlerinde neredeyse bütün partilerin meydanlarda Türkiye'nin içinde bulunduğu şartlarda 1980 darbesinden kalan anayasanın yeterli olmadığını, mutlaka değişmesi gerektiğini ifade ettiğini aktararak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bugün de değişen bir şey yok. Sistem hala kriz üretiyor, sıkıntı üretiyor, vesayet üretiyor. Türkiye'yi büyük hedeflerine taşıyamayacak olan ve mutlaka değişmesi gereken bir yapıdan bahsediyoruz. 1 Kasım'da meydanlarda anayasa değişikliği vadedenlerin bir kısmının buna anlaşılmaz sebeplerden dolayı karşı çıktığını görüyoruz. Türkiye, halen bir darbe anayasasıyla yönetilsin istiyorlar. Bu ayıbı, bu ülkenin vatandaşı olarak hiçbirimiz taşımamalıyız. Biz bu şartlar altında her zaman milletimize verdiğimiz sözü yerine getirme sorumluluğuyla MHP ile birlikte bir değişiklik tasarısı hazırladık ve bunu Meclis Genel Kuruluna götürdük. Meclis Genel Kurulunda çetin müzakerelerden sonra, nihayet kabul edilen metin, bugün milletimizin önünde. Karar, bundan sonra milletindir. 16 Nisan'da millet kararı verecek, verilen karar, ülkemiz için en doğru karar olacaktır."

- "Toplumsal duyarlılığı artırıcı katkılarınızı bekliyoruz"

Başbakan Binalı Yıldırım, sanatçılara şöyle seslendi:

"Sizler de bu ülkenin hissiyatına katkı sağlayan, hayatımızı zenginleştiren sanatçılarımız olarak şüphesiz bu değişimde oylarınızı kullanacaksınız. Benim talebim, herkesin bu demokratik görevini mutlaka yerine getirmesidir. Bu önemli meselede demokratik katılımın en üst düzeyde olması, sizlerin de toplumsal duyarlılığı artırıcı katkılarınızı özellikle bekliyoruz.

Bizim için her insanımız çok önemli, her insanımızın düşüncesi, hissiyatı çok önemli. Sandıktan çıkan her oy, hangi renkte olduğuna bakılmaksızın, bu ülkeye bu millete aittir. Türkiye için bu değişimin hayati derecede olduğuna, milletimizin de bu yönde karar vereceğine, biz şahsen inanıyoruz. Bunun için de yoğun bir kampanya süreci yürütüyoruz. Benzer şekilde 'hayır' yönünde destek isteyenler de kampanyalarını yürütüyor. Benim başından beri söylediğim şey şudur. Karar milletindir. 'Evet' de çıksa 'hayır' da çıksa başımızın üstünde yeridir. Biz 'evet' çıkmasının, ülkemiz için milletimiz için gelecek nesillerimiz için daha yararlı olacağını düşünüyoruz. 15 yıllık tecrübemiz, bize bunu söylüyor. Dilimizin döndüğünce biz bunu anlatmaya çalışıyoruz ama kararı verecek olan vatandaşlarımızdır."

Yıldırım, 16 Nisan'da çıkacak sonucun Türkiye'ye iyilik ve güzellik getirmesini diledi.

(Bitti)

Yorumlar