Başbakan Yıldırım: (2)

- "Bütçeden sosyal desteklere ayrılan kaynağı 15 yılda tam 27 kat artırdık. 1,5 milyardan 38 milyarın üzerine çıkardık. İş-Kur eliyle 15 yılda 366 bin kardeşimize, engelliye, iş, aş sağladık. 2002'de 5 bin civarında devlette engelli çalışırken bugün bu sayı 50 binin üzerine çıkmıştır. Tam 10 kat artıştan bahsediyoruz. Kendi işini kurmak isteyen kardeşlerimize karşılıksız destek veriyoruz. Bugüne kadar 800 engelli devlet desteğiyle kendi işini kurdu" - "Yeni bir düzenleme daha yaptık, engelli KPSS'ye girenlerin hakkı 2 yılda yanıyordu, şimdi 4 yıla kadar o puanınız geçerli olacak. Tekrar sınava girme ihtiyacı olmayacak"

Google Haberlere Abone ol
Başbakan Yıldırım: (2)

İSTANBUL (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, "Bütçeden sosyal desteklere ayrılan kaynağı 15 yılda tam 27 kat artırdık. 1,5 milyardan 38 milyarın üzerine çıkardık. İş-Kur eliyle 15 yılda 366 bin kardeşimize, engelliye, iş, aş sağladık. 2002'de 5 bin civarında devlette engelli çalışırken bugün bu sayı 50 binin üzerine çıkmıştır. Tam 10 kat artıştan bahsediyoruz. Kendi işini kurmak isteyen kardeşlerimize karşılıksız destek veriyoruz. Bugüne kadar 800 engelli devlet desteğiyle kendi işini kurdu." dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, Silence Otel'de "3 Aralık Dünya Engelliler Günü" dolayısıyla düzenlenen etkinlikte, son 15 yılda engellilerin yüzünü güldürecek birçok çalışma yaptıklarını söyledi.

Gerçekleştirilen reformlarla büyük mesafeler aldıklarını, sosyal politikaların eksenine insanı yerleştirdiklerini ve insanın memnuniyetini esas aldıklarını belirten Yıldırım, "İnsanı yücelt ki devlet yücelsin, insanı yaşat ki devlet yaşasın prensibini asla unutmadık, gözardı etmedik. Engelli vatandaşlara hizmette yönetim zafiyetini ortadan kaldırdık. Yerel yönetimlerimiz, adeta bir zihniyet devrimi yaşadı ve güzel hizmetlere imza attılar. Yasal düzenlemelerde ise işe ilk olarak kanunlarımızdaki aşağılayıcı ifadeleri çıkararak başlardık. Çürük, sakat, özürlü gibi ifadeleri metinlerin dışına attık. 2005'te Türkiye'de ilk defa Engelliler Kanunu'nu biz çıkardık." diye konuştu.

Yıldırım, engellilere ayrıcalığı bir insan hakkı olarak anayasal güvenceye alarak anayasada böyle bir değişiklik yaptıklarını dile getirerek, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı sırasında, ulaştırma ve haberleşme faaliyetlerinin bütün alanlarını engelli vatandaşların kullanımına uygun hale getirmek için çalışmalar başlattıklarını vurguladı.

Bu konuda henüz istedikleri yerde olmadıklarına dikkati çeken Yıldırım, kamu kurumları başta olmak üzere bütün kurumlara engellilerin hiçbir engelle karşılaşmadan ulaşması için ne gerekiyorsa yapılacağını, bakanlıkların da bunun takipçisi olacaklarını ifade etti.

Başbakan Binali Yıldırım, özel öğretimden faydalanmak için gereken engellilik oranını da aşağıya düşürdüklerini, yaş sınırını da kaldırdıklarını anlatarak, şöyle devam etti:

"Öğrenmenin yaşı, başı olmaz, 'Beşikten mezara kadar öğrenin.' diyor bizim dinimiz. Özel eğitim, okul ve kurumlarında öğrenim gören öğrencilerimizin okullara ücretsiz taşınmasını temin ettik. Halen 100 bin engelli öğrencimiz, okullara devlet tarafından götürülüp getiriliyor. Eğitim kitaplarını engelli kardeşlerimizin kullanabileceği şekle uygun hale getirdik ve ücretsiz olarak dağıtımını gerçekleştiriyoruz. Evde bakım uygulamasını başlattık ve bugün itibarıyla 500 binin üzerinde kardeşimize bu hizmeti sunuyoruz. Özel bakım merkezlerinin sayısı 5 kat arttı. Anneleri dinlendirmek için saatlik ya da bakım uygulaması da ayrıca veriliyor. Maaşlarda, sosyal haklarda, önemli iyileştirmeler oldu. Sosyal yardımlara kullanılan kaynağın bütçeden sosyal desteklere ayrılan kaynağı 15 yılda tam 27 kat artırdık, 27 kat. 1,5 milyardan 38 milyarın üzerine çıkardık. İş-Kur eliyle 15 yılda 366 bin kardeşimize, engelliye iş, aş sağladık. 2002'de 5 bin civarında devlette engelli çalışırken, bugün bu sayı 50 binin üzerine çıkmıştır. Tam 10 kat artıştan bahsediyoruz. Kendi işini kurmak isteyen kardeşlerimize karşılıksız destek veriyoruz. Bugüne kadar 800 engelli, devlet desteğiyle kendi işini kurdu."

- "2018'de 5 bin kardeşimizi işe başlatacağız"

Korumalı iş yeri projesinin başlatıldığına vurgu yapan Yıldırım,Manisa Organize Sanayi Bölgesi'nde ilk uygulamayı gördüklerini ifade etti.

Yıldırım, çok güzel bir örnek olan bu projelerin sayısını bütün OSB'ye yaygınlaştıracaklarını dile getirerek "Ayinesi işdir kişinin lafa bakılmaz' işte rakamlar, örnekler ortada. İnşallah 2018'de 5 bin kardeşimizi tekrar işe başlatacağız. Biliyorsunuz, engellilerin torpille kayırmayla işe girmesi dönemini sona erdirdik, merkezi sistemle atama dönemini başlattık ve yeni bir düzenleme daha yaptık, engelli KPSS'ye girenlerin hakkı 2 yıla yanıyordu, şimdi 4 yıla kadar o puanınız geçerli olacak. Tekrar sınava girme ihtiyacı olmayacak, hayırlı uğurlu olsun." diye konuştu.

Engelliler için yapılan bu çalışmaların yeterli olmadığını, daha fazlasını yapmak için her türlü gayreti göstermeye devam edeceklerini anlatan Yıldırım, sağlıktan eğitime, sosyal hayattan, ulaşıma, iletişime kadar her alanda çok daha fazlasını yapacaklarını, çok daha güzel hizmetlere imza atacaklarını belirtti.

Başbakan Binali Yıldırım, engelli çocuğu bulunan anne ve babalara da söylemek istedikleri olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:

"Sizler, en yakınlarınızın engellerini kaldırmak için yeri geliyor kendinizden fedakarlık yapıyorsunuz, yeri geliyor onların gören gözü, işiten kulağı oluyorsunuz. Engelli yaşamın zorluklarını en yakından sizler hissediyorsunuz, sizler biliyorsunuz. Bizler engelli vatandaşların hayatını kolaylaştırmak için attığımız her adımın sizin de hayatınızı kolaylaştırmak olduğunun farkındayız, bilincindeyiz. Bahsettiğim bütün hizmetleri sizlerle birlikte ve aynı şuurda yapıyoruz. Sizler de müsterih olun, çünkü engellilerimizin canı gönülden seven, destekleyen Cumhurbaşkanınız var, Başbakanınız var, hükümetiniz var. Sizlerin canı bizim canımız, sizlerin cananı bizim cananımızdır. Muhabbetle ve sevgiyle bütün zorlukları engelleri beraber aşacağız, bundan hiçbir tereddüdüm yok."

- "Küçük iyilikleri hiç bir zaman küçük görmeyelim"

Başbakan Yıldırım, herkesin bu millete karşı sorumlulukları olduğunu belirterek, bunun gitgide de arttığını, imkanlar ne olursa olsun her şart altında mutlaka yapılacak işler ve hizmetler bulunduğunu söyledi.

Küçük katkılarla ve dokunuşlarla büyük işlerin başarılabileceğini vurgulayan Yıldırım, "Küçük bir armağanla gönülleri fethedebiliriz. Yeter ki başkalarına yardım eli uzatma azmimizi ve arzumuzu kaybetmeyelim." dedi.

Mevlana'nın "Bir mum diğerini yakmakla ışığından hiçbir şey kaybetmez." sözünü anımsatan Yıldırım, şöyle devam etti:

"Bazen haklı olarak toplumdaki yanlışlardan şikayet ediyoruz. Ama unutmayalım ki o toplum bizlerden oluşuyor. Şikayetçi olduğumuz konularda bize düşen sorumlulukları eksiksiz yerine getirirsek inanın birçok sorun kendiliğinden çözülecektir. Küçük iyilikleri hiç bir zaman küçük görmeyelim, küçümsemeyelim. Unutmayalım ki bazen küçük bir armağan gönülleri fethetmeye yeter. Küçük bir katkıyla bir çocuğun, bir gencimizin dünyasını aydınlatabiliriz. Yeter ki bencilliği, neme lazımcılığı tamamen terk edelim. Hiç kimse kusursuz değildir, eksiksiz değildir. Önemli olan birbirimizin engellerini tenkit etmek değil, eksikliklerini tamamlamaktır, bir, bütün olmayı başarmaktır. Bunu da ancak ve ancak bir olarak, beraber olarak başarabiliriz. Birbirimizin eksikliklerini tamamlayarak farklılıklarımızı değil, ortak yanlarımızı görerek toplum olmayı, bir ve beraber olmayı başarabilirsek hiçbir engel bizi bölemez, yıkamaz."

- "En büyük engel sevgisizlik"

Yıldırım, insanları hayata bağlayan şeyin sevgi, en büyük engelin de sevgisizlik olduğunu vurgulayarak, kişinin önce kendisini ve çevresini, sonra da insanları ve tabiatı sevmesi, ardından da bir hedef belirleyip kararlı şekilde hedefine yürümesi gerektiğini, bu şekilde aşılmaz denilen dağların, geçilmez denilen engellerin bir bir ortadan kalktığını ifade etti.

Dünyanın umudu olan, ecdadın ektiği sevgi ve hoşgörü tohumlarının bugün dev çınarlar olduğu bir Türkiye'de yaşandığını belirten Yıldırım, mazlumların ve mağdurların umudu olduklarını söyledi.

Yıldırım, dünya ülkelerine her alanda örnek olmaya, yeni başarı hikayelerini yazmaya devam edeceklerini belirterek, şöyle konuştu:

"Bunu nasıl yapıyoruz, nasıl başarıyoruz? Sizlerin azmiyle, gayretiyle, ürettiğiniz güzel eserlerle yapıyoruz. Milletimizin duası ve desteğiyle yapıyoruz. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da aynı kararlılıkla, aynı azimle bir olarak, beraber olarak, hep birlikte Türkiye olarak bu işleri başaracağız. Engel tanımayan mutlu bir ülke için gece, gündüz demeden çalışacağız, çalışmaya devam edeceğiz."

Başbakan Yıldırım, organizasyona gönlünü ve aklını katan herkese teşekkür ederek, bu tür etkinlerin bir haftayla, bir günle sınırlı kalmamasını diledi.

- Etkinlikten notlar

Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan etkinlikte, Ankara Saray Engelsiz Yaşam ve Rehabilitasyon Merkezi Mehter Takımı mini bir konser verdi.

Program, Konya'daki Gökcem Down Kafe ile Manisa Organize Sanayi Bölgesi Zihinsel Engelliler Korumalı İşyeri Yaşam Merkezi'nin tanıtımının gerçekleştirilmesiyle devam etti.

Etkinlikte, Lisansüstü Yerleştirme Sınavında (LYS) 5 puan türünde Türkiye birincisi olan ve Boğaziçi Üniversitesi İktisat Bölümünde eğitim hayatına devam eden Konyalı görme engelli Fulya Akkaya da bir konuşma yaptı.

Konuşmaların ardından Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından "3 Aralık Dünya Engelliler Günü" kapsamında hazırlanan kamu spotunun gösterimi gerçekleştirildi.

Bu arada, etkinlik öncesi Başbakan Yıldırım, Serebral Palsili Gülşah Yağmur Yazıcı'nın kara kalem portre sergisini gezdi.

Programa, AK Parti Genel Başkan yardımcıları Erol Kaya ile Ravza Kavakcı Kan'ın yanı sıra, İstanbul Valisi Vasip Şahin, AK Partili bazı milletvekilleri, engelli vatandaşlar ve yakınları katıldı.

Konuşmaların ardından, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Başbakan Yıldırım'a engelli Ayşe Işık'ın ayaklarıyla yaptığı tabloyu hediye etti.

Etkinlik, Katılım Belgesi Takdim Töreninin ardından çekilen aile fotoğrafıyla sona erdi.

(Bitti)

Yorumlar