Başbakan Yardımcısı Kaynak, Kilis'te:

- "('İdam isteriz' sloganları üzerine) Bu çirkin, hain teşebbüsü yapmak isteyenler, milletin Kürt'ün, Türk'ün, Alevi'nin, Sunni'nin, kadının erkeğinin üstüne bomba yağdıranlar gerçekten sizin söylediğinizi hak ediyor. Çünkü biz inanıyoruz ki, zalime gösterilecek merhamet mazluma zulümdür" - "(OHAL) O kararnameyle aramıza sızmış, bildiğimiz ve tespit ettiğimiz bu hastalıklı yapı ve urun uzantılarını temizledik. Şimdi ise bu yapının bir kez daha darbeci yetiştirmemesi için tedbirleri alıyoruz"

Google Haberlere Abone ol
Başbakan Yardımcısı Kaynak, Kilis'te:

KİLİS (AA) - Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, demokrasi nöbeti tutan halkın "İdam isteriz" sloganları üzerine "Bu çirkin, hain teşebbüsü yapmak isteyenler, milletin Kürt'ün, Türk'ün, Alevi'nin, Sunni'nin, kadının erkeğinin üstüne bomba yağdıranlar gerçekten sizin söylediğinizi hak ediyor. Çünkü biz inanıyoruz ki, zalime gösterilecek merhamet mazluma zulümdür" dedi.

Kaynak, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine karşı vatandaşların Kilis'te sürdürdüğü "Demokrasi nöbeti"nde yaptığı konuşmada, dünyanın hiçbir yerinde milletin parasıyla alınan uçakları halkın üzerinden alçakça uçuran, milletin tank ve topunu halka çeviren başka hainlerin görülmediğini, dünyanın hiçbir yerinde darbeye teşebbüs edenlerin milletin iradesini tecelli ettiren meclisleri bombalamadığını dile getirdi.

15 Temmuzda ise Türkiye'de tüm çirkinlik ve utançların görüldüğünü anlatan Kaynak, o tank, top, silah ve uçağı halka doğrultanların bir sapkın, sapık, şizofrenin emrine itaat ederek halka silahlar doğrulttuğunu vurguladı.

FETÖ örgütünün 17-25 aralık tarihinde de milletin iradesine darbe gerçekleştirmek istediğini aktaran Kaynak, şöyle konuştu:

"O zaman genel başkanımız olan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, bunlara ilk olarak Haşhaşi ismini taktı. Gördük ki, ne kadar doğru bir isim. Aklını, mantığını, düşüncesini, insanlığını kalbini ve vicdanını o sapkına terk etmeyen hiç kimse milletin üzerine silah doğrultamaz. Bunlar aynı Haşhaşiler gibi adeta afyon çekmiş şekilde kendilerine emredilen saçma sapan düşünceleri kendi beyinlerinin ürünüymüş gibi milletin üzerine tatbik etmeye çalıştılar. Aslında bunlar bir avuç. O bir avuç, şerefli ordumuzun üniformasını giymiş bir avuç teröristtir. Silahlı kuvvetlerimiz, büyük çoğunluğuyla milletin ve iradesinin emrindedir. O sebeple diyoruz ki, bunlar asla asker değil ve yaşananlar asla askeri darbe değil. Onlar asker elbisesi giymiş bir avuç teröristin işi. Bu yaşananları hangi çılgın düşünebilir?"

Kaynak, vatandaşlardan "İdam isteriz" şeklinde sloganların yükselmesi üzerine, "Değerli dostlarım, ben bir hukukçuyum, bir milletvekili ve başbakan yardımcısıyım. Ben size samimi düşüncelerimi ifade etmek isterim. Bu çirkin, hain teşebbüsü yapmak isteyenler, milletin Kürt'ün, Türk'ün, Alevi'nin, Sunni'nin, kadının erkeğinin üstüne bomba yağdıranlar gerçekten sizin söylediğinizi hak ediyor. Çünkü biz inanıyoruz ki, zalime gösterilecek merhamet mazluma zulümdür." değerlendirmesinde bulundu.

Darbe girişimi gerçekleştiren ve planlayanların, silahlı bir terör örgütü olduğuna dikkati çeken Kaynak, söz konusu kişilerin karşılığında görmeleri gereken cezanın asla hafif bir ceza olmaması gerektiğini bildirdi.

- "Kısasta hayır vardır"

Darbe girişimi sırasında teröristlerin, bu ülkenin terörle mücadeleden gençlerini, kadınlarını, erkeklerini, öldürdüğünü ve cinayet işlediğini belirten Kaynak, şunları kaydetti:

"Acaba onlar, öldürdükleri insanların haklarını düşündüler mi? Acaba terörle mücadele eden gençlerimizin karargahlarına bomba atarken, yataklarında şehit ederken, onların haklarını düşündüler mi? Ben kişisel olarak söylüyorum ki; inancım da bunu söylemeyi gerektiriyor, kısas da hayır vardır. Demokrasilerde patron millettir. Millet ne derse, temsilcileri de bunları bilim, akıl süzgecinden geçirip, gereğini yapmak görevindedir. Kahramanmaraşlı bir kardeşiniz olarak fikirlerimi söylemem gerekir. Bu konuda elimden gelen gayreti göstereceğime şüpheniz olmasın."

Kilis'in uzun bir süre DAEŞ terör örgütüyle uğraşmak zorunda kaldığını da anımsatan Kaynak, DAEŞ'in de FETÖ'nün de mukaddes din adına cinayetler işlediklerini dile getirdiklerini anlattı.

Çanakkale ruhunun 15 Temmuz'da Kürt'üyle Arap'ıyla Türk'üyle Laz'ıyla Türkiye'nin dört bir yanında yeniden canlandırıldığını ifade eden Kaynak, halkın yanı sıra siyasi parti temsilcilerinin de tek yürek olduğunu, yaşanan kahramanlığı da hiçbir batılı ülkenin anlayamayacağını kaydetti.

Milletin üzerine düşeni yaptığını, şimdi de hükümet olarak sıranın kendilerinde olduğunu aktaran Kaynak, şöyle devam etti:

"Bu hastalıklı yapıyı, darbeci zihniyeti bir defa aramızdan temizleyelim dedik. OHAL ilan edildi. Şimdiye kadar ilan edilen OHAL'ler millete karşı ilan edilirdi. Milletimiz zikir yapamaz, toplantı yapamaz, gösteri yapamazdı. Ama ilk defa, 2016 yılında bir hükümet OHAL'i kendine karşı, devlete karşı ilan etti. Ve o kararnameyle aramıza sızmış, bildiğimiz ve tespit ettiğimiz bu hastalıklı yapı ve urun uzantılarını temizledik. Şimdi ise bu yapının bir kez daha darbeci yetiştirmemesi için tedbirleri alıyoruz. Aldığımız tüm tedbirler, bu millet bir daha hain saldırılara maruz kalmasın, milletin geleceği ve istikbali riske girmesin diye uğraşıyoruz. O yüzden OHAL'e rağmen hiçbir masum insanın hiçbir faaliyetine engel olmadık. Milletimizin de bu süreçte halen dimdik durması, bizim en büyük gücümüzdür."

Kaynak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısıyla 7 Ağustos Pazar günü İstanbul Yenikapı'da düzenlenecek "Demokrasi ve Şehitler Mitingi"ni hatırlatarak, bu mitingde tüm dünyaya karşı birlik mesajı verileceğini sözlerine ekledi.

Yorumlar