Başbakan Yardımcısı Çavuşoğlu:

- "Terör örgütü PKK/YPG, Birleşmiş Milletler kararlarına aykırı biçimde, çocukları zorla silah altına alarak, bölgenin sadece bugününü değil, istikbalini de katletmektedir. Bu hukuk tanımazlık, tüm insanlığa yönelmiş bir tehdit olarak görülmelidir" - "Terör örgütü PKK/YPG, küçük yaşta beyinlerini yıkamaya başladığı çocukları, intihar saldırıları yapmaya zorlayarak, DEAŞ'tan hiçbir farkı olmadığını defalarca göstermiştir"

Google Haberlere Abone ol
Başbakan Yardımcısı Çavuşoğlu:

ANKARA (AA) - Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, "Terör örgütü PKK/YPG, Birleşmiş Milletler kararlarına aykırı biçimde, çocukları zorla silah altına alarak, bölgenin sadece bugününü değil, istikbalini de katletmektedir. Bu hukuk tanımazlık, tüm insanlığa yönelmiş bir tehdit olarak görülmelidir." değerlendirmesinde bulundu.

Twitter başta olmak üzere diğer sosyal paylaşım platformlarında "YPG'nin savaş suçları" en çok paylaşım yapılan konular arasında yer aldı.

YPG'nin işgal ettiği bölgelerdeki ihlalleri, "#WarCrimesOfYPG" etiketi üzerinden sosyal medya kullanıcılarının paylaşımlarıyla uluslararası kamuoyunun dikkatine sunuldu.

Başbakan Yardımcısı Çavuşoğlu da "#WarCrimesOfYPG" etiketiyle İngilizce ve Türkçe olarak Twitter'da açıklamalarda bulundu.

"Terör örgütü PKK/YPG, Birleşmiş Milletler (BM) kararlarına aykırı biçimde, çocukları zorla silah altına alarak, bölgenin sadece bugününü değil, istikbalini de katletmektedir. Bu hukuk tanımazlık, tüm insanlığa yönelmiş bir tehdit olarak görülmelidir." ifadelerini kullanan Çavuşoğlu, BM kararlarıyla açık biçimde yasaklanan 6 ciddi ihlalden biri olan çocukların silah altına alınmasının, terör örgütü PKK/YPG'nin işlediği insanlık suçlarından sadece bir tanesi olduğuna işaret etti.

Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

"Terör örgütü PKK/YPG, küçük yaşta beyinlerini yıkamaya başladığı çocukları, intihar saldırıları yapmaya zorlayarak, DEAŞ'tan hiçbir farkı olmadığını defalarca göstermiştir. PKK/YPG'nin kanlı sicili, kara mayınları ve zehirli gazlar gibi yasaklı silahların kullanımı, sivillerin canlı kalkan haline getirilmesi, hastanelerin, mülteci kamplarının ve sivil yerleşim yerlerinin hedef alınması gibi suçlarla kabarıktır.

3,5 milyon Suriyeliye ev sahipliği yapan Türkiye, tüm bölgenin hukukunun ve istikbalinin yegane teminatı olmayı sürdürecektir."

Yorumlar