Başbakan Yardımcısı Akdağ: (2)

- "Kuzey Irak'taki istikrarsızlık, bir karmaşa çok daha büyük problemlere yok açacaktır, biz bunu görüyoruz. Bu bir oyun. Yüzyılın başında cetvellerle bir böldüler, şimdi bir daha bölmeye çalışıyorlar. Ne kadar küçültürseniz o kadar kolay yutulur" - "PKK'ya veya uzantıları olan PYD ve YPG'ye ülke kurdurtulmak isteniyor. Bunlar beyhude hayallerdir. Türkiye bunlara geçit vermeyeceğini Fırat Kalkanı Harekatı ile göstermiştir. Sayın Cumhurbaşkanımız, 'Bir gece ansızın gelebiliriz' dedi. Bundan daha açık ne denilebilir ki" - "Irak ile yapılacak ticaret için, süreç böyle devam eder, Barzani yönetiminde bir sağduyu hakim olmazsa, bir şekilde, bir başka yolla o ticareti sürdürmeye gayret edeceğiz. Bunun için ilgili bakanlıklarımız çalışmalarını sürdürüyorlar"

Google Haberlere Abone ol
Başbakan Yardımcısı Akdağ: (2)

ANKARA (AA) - Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, Irak'ın kuzeyinde yapılan gayrimeşru referanduma ilişkin, "Kuzey Irak'taki istikrarsızlık, bir karmaşa çok daha büyük problemlere yok açacaktır, biz bunu görüyoruz. Bu bir oyun. Yüzyılın başında cetvellerle bir böldüler, şimdi bir daha bölmeye çalışıyorlar. Ne kadar küçültürseniz o kadar kolay yutulur." dedi.

Akdağ, Kanal 7'de katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.

"Türkiye'de IKBY'de gerçekleştirilen gayrimeşru referandum sonrası dile getirilen yaptırımlardan geri dönüş olur mu?" sorusu üzerine Akdağ, uluslarasarı ilişkilerde "İpler koptu, eskisi gibi olmaz." diye düşünmenin doğru olmayacağını aktardı.

Akdağ, Türkiye'de şartların değişebileceğini anlamayan siyasetçiler olduğuna değinerek, "Dün böyleydiniz bugün niye böyle oldunuz?' Bu laf mı? Birinci Dünya Savaşı'nda birbirinin boğazını sıkan Avrupa, bir müddet sonra Avrupa Birliği'ni kurdu. Karşılıklı her ülkenin pozisyonu ve menfaati var. Bakarsınız, menfaatinize göre davranırsınız." ifadesini kullandı.

CHP Parti Sözcüsü Bülent Tezcan'ın "Barzani'de yanıldık, FETÖ'de yanıldık, bu kaçıncı yanılma Sayın Erdoğan" sözlerinin hatırlatılması üzerine Akdağ, Tezcan'ın mugalata yaptığını ve söylemlerinin boş olduğunu bildirdi.

Başbakan Yardımcısı Akdağ, FETÖ konusunun Suriye veya Barzani ilişkileriyle kıyaslanmaması gerektiğine işaret ederek, şöyle devam etti:

"Biz Suriye yönetimiyle geçmişte stratejik ortaklık geliştirmeye çalışıyorduk. Yanı başımızda komşumuz olan, akrabalık ilişkilerimiz olan ülkeler bunlar. Bunlar bir etnik grupla akrabalık falan değil, hepsiyle akrabayız. Sınırlar zamanında suni çizilmiş ama şimdi bu ülkelerin bütünlüğüne önem veriyoruz. İstikrar her bozulduğunda kan ve gözyaşı geliyor. Sayın Cumhurbaşkanımız basiretli bir lider olarak Suriye yönetimine halkıyla çatışmaması yönünde ikazlarda bulunmuştu. Şimdi aynı şey Kuzey Irak'ta oluyor. Yani sağduyulu davransalar ne kadar güzel olacak. Sağduyulu olmayan Türkiye'ymiş gibi davranıyor CHP'liler. Bu ne büyük bir aymazlıktık, basiretsizliktir. Zaman zaman Sayın Kılıçdaroğlu bunu o kadar çok konuştu ki, 'Suriye'deki meselenin sebebi Türkiye'... Böyle rezalet olmaz inanın."

FETÖ'nün dünyanın gördüğü en sinsi örgütlerden biri olduğunu vurgulayan Akdağ, "Hadi biz bunları 17-25'e kadar tanıyamamıştık. 17-25'ten sonra kendi milletvekillerinin yaptıklarına bakmıyorlar mı? Gittiler Zaman gazetesinin önünde yattılar. Kaç defa Kılıçdaroğlu'nun 'Bunları mağdur ediyorsunuz' ifadeleriyle karşılaştık. CHP bu konuda sınıfta kaldı. Bu PKK meselesinde de böyle. Sezgin Tanrıkulu'nun SİHA açıklamalarına karşın CHP yönetimi ne yaptı? Kalktı Sayın Kılıçdaroğlu onu korudu." dedi.

Akdağ, CHP ve Kılıçdaroğlu'nun bir açmaz içerisinde olduğuna değinerek, CHP'nin başkasına söz etmeden önce kendi ilişkilerine göz gezdirmesi gerektiğini bildirdi.

- "Ticareti sürdürmeye gayret edeceğiz"

Irak'ın kuzeyindeki gayrimeşru referandum kapsamında Habur Sınır Kapısı'nda alınacak önlemlere ilişkin bir soru üzerine Akdağ, Türkiye'nin bu sınır kapılarında iki türlü ticaret olduğunu, hem Irak ile hem de IKBY ile alışveriş yapıldığını hatırlattı. Akdağ, "Irak ile yapılacak ticaret için, süreç böyle devam eder, Barzani yönetiminde bir sağduyu hakim olmazsa, bir şekilde, bir başka yolla o ticareti sürdürmeye gayret edeceğiz. Bunun için ilgili bakanlıklarımız çalışmalarını sürdürüyorlar." dedi.

Irak'ın kuzeyindeki bölgesey yönetimle yapılan ticaretin de önemli olduğunu ancak Türk iş adamlarına para ödenmediğini dile getiren Akdağ, bölgeye alışverişin dışında doğrudan da pek çok destek verildiğini anlattı.

Irak'ın kuzeyindeki istikrarsızlığın ticari anlamda yaşanabilecek olumsuzluklardan daha büyük krizlere neden olabileceğine dikkati çeken Akdağ, şu görüşlere yer verdi:

"Kuzey Irak'taki istikrarsızlık, bir karmaşa çok daha büyük problemlere yok açacaktır, biz bunu görüyoruz. Bu bir oyun. Yüzyılın başında cetvellerle bir böldüler, şimdi bir daha bölmeye çalışıyorlar. Ne kadar küçültürseniz o kadar kolay yutulur. PKK'ya veya uzantıları olan PYD ve YPG'ye ülke kurdurtulmak isteniyor. Bunlar beyhude hayallerdir. Türkiye bunlara geçit vermeyeceğini Fırat Kalkanı Harekatı ile göstermiştir. Sayın Cumhurbaşkanımız, 'Bir gece ansızın gelebiliriz' dedi. Bundan daha açık ne denilebilir ki?"

- "Kuzey Irak'ta insanların 'Ayrılalım' diye bir derdi yok"

Akdağ, "IKBY'deki gayrimeşru referandumun, en fazla Kürt'ün yaşadığı Türkiye'ye de sıçrama ihtimali üzerinde duruldu mu?" sorusu üzerine, bu konuda başta Türkiye olmak üzere, bölge ülkelerinin toprak bütünlüğünü korumak ve huzuru tesis etmek üzere adım atıldığını belirtti.

Hiçbir ülkenin toprağını başkasına vermeyeceğini, böyle bir durumu hiç kimsenin hoş karşılamayacağına işaret eden Akdağ, "Kuzey Irak'ta insanların 'Ayrılalım' diye bir derdi yok. 'Hadi gelin biz devlet olalım, ötekilerle birleşelim' falan diye olmadık bir hayalin kimse peşinde değil. Bunu bir takım basiretsiz, hırslı politikacılar yapıyor. Bunu Batılı bazı güçlerin ve ülkelerin maşası olan PKK gibi örgütler yapıyor. Bugün Güneydoğu'ya gitseniz bizim oradaki Kürt kardeşlerimizin Türkiye Cumhuriyetinden başka bir devlet isteğine falan rastlayamazsınız." ifadesini kullandı.

Akdağ, PKK'nın hiçbir zaman Kürtlerin haklarını savunmayla ilgili bir derdinin olmadığını vurgulayarak, "PKK, batıdaki efendileri ne emrederse onu yaparlar. Yarın 'Türkiye'yi terk edin, gidin' desinler, kısa sürede Türkiye'den giderler." diye konuştu.

"Türkiye İdlib'e girecek mi?" sorusunu yanıtlarken Akdağ, bu tür soruların cevabının günü gelmeden verilemeyeceğine dikkati çekerek, "Bu soruların cevabını vermek yanlıştır. Askeri bir şeyden bahsediyorsak bu, günü geldiğinde yapılır. Bunu konuşmak doğru da değil." değerlendirmesinde bulundu.

- "Kürtler diye başlayan cümlelerin sonuna dikkat edin"

Akdağ, "AK Parti ve MHP'nin referandumda birlikte hareket etmesi bazı kesimler tarafından 'Bu birliktelik AK Parti'yi milliyetçi söyleme itti. Kürtler bundan rahatsız' şeklinde yorumlanıyor. Bu konuda ne düşünüyorsnuz?" sorusu üzerine, "Kürtler" diye başlayan cümlelerin sonlarının nasıl getirileceğine dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.

Geçmişte Kürt vatandaşlarının her yönüyle haklarının ihlal edildiğine değinen Akdağ, bugün böyle bir ihlalin olmadığını, Kürtlerin her türlü hakka sahip olduğunu bildirdi.

Akdağ, bir insanın Kürt, Zaza veya Arap olmasının Türk olmadığı anlamına gelmediğine vurgu yaparak, şunları kaydetti:

"Biz bir milletiz, bu millete Türk milleti adı verilmiş. Kurulurken Türkiye denilmiş. Biz ortak ülküleri olan, tarihi ortak yaşamış bir milletiz. Farklı bir dil, burada bir hakkın yok olması anlamına gelmiyor ki. Biz 'Kürtlere karşı' derken, eğer Güneydoğu'yu koparıp bir Kürt devleti kurma hevesi varsa, bunun için AK Parti'nin MHP ile veya başkasıyla ittifak etmesi gerekmiyor."

(Bitti)

Yorumlar