Başbakan Yardımcısı Akdağ: (1)

- "(Çocuk istismarı) Cezaların bir kısmının ağırlaştırılması konusunda biz bakan arkadaşlar olarak doğrusu mutabıkız" - "Koruyucu, önleyici faaliyetleri geliştirmek için gayret gösteriyoruz. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımız eğitimlerini çok daha yoğunlaştıracak. Milli Eğitim Bakanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığımız ile beraber riskli grupların eğitilmesini öne alarak, bu eğitimleri 2018 yılı içinde ciddi ölçüde yoğunlaştıracağız" - "TÜİK ile beraber bir ekip, veri toplama ve bu verilerin sözlüğünün hazırlanması, verilerin bir veri seti şeklinde, ilgililerce mahremiyeti ihlal etmeyecek şekilde, ölçülü bir şekilde paylaşılması konusunda çalışıyoruz"

Google Haberlere Abone ol
Başbakan Yardımcısı Akdağ: (1)

ANKARA (AA) - Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, çocuk istismarına yönelik, "Cezaların bir kısmının ağırlaştırılması konusunda biz bakan arkadaşlar olarak doğrusu mutabıkız ama hangisi ne kadar ağırlaşacak bu üzerinde çalıştığımız bir konu." dedi.

Akdağ, Çankaya Köşkü'nde, çocuğun cinsel istismarının önlenmesine ilişkin ilgili bakanların katılımıyla oluşturulan komisyonun çalışmalarına yönelik basın toplantısı düzenledi.

Akdağ, buradaki konuşmasında, başkanlığını yaptığı komisyonun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Binali Yıldırım'ın talimatıyla oluşturulduğunu anımsattı. Akdağ, komisyonun çalışmaları kapsamında ilgili bakanların dışında, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bürokratlarının da uzun süren toplantılar yaptığını söyledi.

Basının ve kamuoyunun kendilerinden detaylı açıklamalar beklediğini bildiklerini dile getiren Akdağ, şöyle devam etti:

"Ama takdir edersiniz ki bu hususlar kesinleşmeden, hele hele Sayın Cumhurbaşkanımızın, Sayın Başbakanımızın bu husustaki talimatları kesinleşmeden, çok kesin hususlar konuşamayız. Öyle ki hiç gündeme getirmediğimiz bazı konular bile zaman zaman kamuoyu tarafından bizim toplantıların çıkan sonuçları gibi konuşuldu. Bunu suçlamak için de söylemiyorum. Meselenin hassasiyetine hepimiz sahip çıkalım anlamında söylüyorum. Şimdi basınımızın yoğunlaştığı konular cezalar, cezaların içinde toplumun dikkatini daha çok çekecek hususlar var. Şurası bir gerçek 2014 yılında cezaları ciddi ölçüde ağırlaştıran hükümler getirmiştik. Dolayısıyla konunun uzmanları, özellikle Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımız ile Adalet Bakanlığımız konuyu birlikte çalışırken hep belli basamaklandırmanın önemi üzerinde durulurdu. Neticede çocuk istismarı dediğimiz zaman bir ana başlık koymuş oluyoruz ama burada sözlü bir sarkıntılıktan, bir temasla sarkıntılıktan, bir çocuğa tecavüzde bulunup onu öldürmeye varıncaya kadar geniş bir yelpaze içinde cezaların da tahakkuk edeceği bir gerçek. Onun için iyi bir basamaklandırmayla bu meseleyi götürmek ve adaleti tahakkuk ettirmek gerekiyor. Cezaların bir kısmının ağırlaştırılması konusunda biz bakan arkadaşlar olarak doğrusu mutabıkız ama hangisi ne kadar ağırlaşacak bu üzerinde çalıştığımız bir konu."

Akdağ, çocuğun cinsel istismarı konusunda en önemli kısmın koruyucu ve önleyici merhale olduğuna işaret ederek, şunları söyledi:

"Burada hem çocuğu eğitmek, bütün okul hayatı boyunca hatta ana sınıflarından başlayarak çocuğun yaşına uygun modüler eğitimler vermek gerekiyor. Hem aileyi eğitmek hem de toplumun algılarından tutun da davranış biçimine kadar çalışmalar yapmak lazım. Burada potansiyel failler açısından da... Çünkü bazı risk gruplarının potansiyel fail olabileceğini de biliyoruz işin literatüründen. Bir de iletişim açısından bütün bu koruyucu önleyici faaliyetleri geliştirmek için gayret gösteriyoruz. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımız eğitimlerini çok daha yoğunlaştıracak. Milli Eğitim Bakanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığımız ile beraber riskli grupların eğitilmesini öne alarak, bu eğitimleri 2018 yılı içinde ciddi ölçüde yoğunlaştıracağız. Bu yerine göre ilave kaynak, ilave insan gücü demektir. Doğrusu bu hususta Maliye Bakanımızın karşısına bir hesapla çıkacağız. Şu anda bunları da çalışıyoruz."

İstismarın vuku bulmasının ardından hem çocuğun hem de ailenin korunması gerektiğine dikkati çeken Akdağ, "Burada çocuğun ve ailenin ifşa edilmemesi için ciddi kurallar manzumesinin oluşturulması ve buna da herkesin riayet etmesi gerektiğine inanıyoruz. Komisyonumuzun bugüne kadar üzerinde hiç itirazsız mutabık kaldığı en önemli konulardan birisi bu. Evet faile büyük bir ceza verebilirsiniz hem caydırıcılık hem toplum vicdanını rahatlatmak açısından ama eğer mağdur ve ailesini ifşa etmişseniz onların bütün hayatı o andan itibaren zehir oluyor. Bundan dolayı basına çok büyük bir ödev düştüğüne inanıyoruz." dedi.

- 28 şehirde 31 Çocuk İzlem Merkezi var

Başbakan Yardımcısı Akdağ, çocuğun ve ailenin ifşa edilmemesinin önemini yineleyerek, "Sadece çocuğun baş harflerini yazmakla ya da başka türlü davranış içine girmekle bu çocukları, ailelerini koruyamayız. Bu hususta çok önemli yeni bir döneme hep birlikte gireceğiz." diye konuştu.

İstismar sonrasında da çok önemli bir dönemin olacağına işaret eden Akdağ, çocuğun çocuk izleme merkezlerine götürülüşü, ailelerin "Alo 183" numaralı telefonu aramaları ve oradaki muamelelerin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca uzun süreli takip edilmesinin de önemli olduğunu söyledi. Akdağ, şu anda 28 şehirde 31 Çocuk İzlem Merkezi bulunduğunu dile getirdi. Sağlık Bakanlığının bu merkezlere 13 merkez eklemek için planlama yaptığını belirten Akdağ, 2018 yılı içinde bütün ihtiyacı karşılamak için bir planlama yapıldığını söyledi. Akdağ, Sosyal Güvenlik Kurumunun da ödemelerle ilgili bir eksik varsa bunun tamamını karşılayacak şekilde hazırlıklarını yaptığını aktardı.

- "Veri toplamak için özel bir ekip oluşturduk"

Adalet mekanizmasını işletirken savcıların, gerekirse hakimlerin de gizliliği azami ölçüde sağlayacak biçimde çocuk izleme merkezlerinden istifade etmelerinin mümkün hale getirileceğini belirten Akdağ, şunları kaydetti:

"Bütün bunlarla birlikte veri toplamak için özel bir ekip oluşturduk. Bu işle ilgili herkes veri topluyor. İçişleri, Adalet, Aile ve Sosyal Politikalar, Sağlık, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımız veri topluyor. Bu verilerin ortak olarak işlenmesi, iyi bir veri bankacılığının yapılması son derece önemli. TÜİK ile beraber bir ekip, veri toplama ve bu verilerin sözlüğünün hazırlanması, verilerin bir veri seti şeklinde, ilgililerce mahremiyeti ihlal etmeyecek şekilde, ölçülü bir şekilde paylaşılması konusunda çalışıyoruz. Özellikle yıllık aralıklarla, belki iki yıl aralıklarla anonim biçimde yapılacak işin yaygınlığını göstermek üzere yapılabilecek çalışmalar silsilesini de tasarlıyoruz."

(Sürecek)

Yorumlar