Bangladeş'te, 1971'deki bağımsızlık savaşı sırasında insanlık
karşıtı suç işlemekle itham edilen Cemaat-i İslami Partisi eski
milletvekili Sakhavat Hüseyin, idama mahkum edildi.
Başkent Dakka'daki Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi, 70 kişinin
tanık olarak dinlendiği yargılama sürecinin ardından Hüseyin'i,
Bağımsızlık Savaşı sırasında "Pakistan askerlerine yardım eden
grubu yönetmek, adam kaçırmak, cinayet ve işkence"den suçlu
buldu.
Sakhavat Hüseyin'in avukatları ise kararı temyiz edeceklerini
açıkladı.
Savaş yıllarında Cemaat-i İslami Partisi'nin öğrenci kanadı Chhatra
Sangha'nın merkez komite üyeliğini yapan Hüseyin, daha sonra
partiden ayrılarak eski Başbakan Begüm Halide Ziya'nın liderliğini
yürüttüğü Bangladeş Milliyetçi Partisi'ne geçmişti.
Sakhavat Hüseyin, Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesinin
kurulmasının ardından 2014'te başkent Dakka'da tutuklanmıştı.
Mahkeme, 6'sı gıyabında yargılanan diğer 7 kişiye de ömür boyu
hapis cezası verdi.
Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi kararları
Başbakan Şeyh Hasina tarafından bağımsızlık savaşı sırasında
işlendiği iddia edilen suçların cezalandırılması için 2009'da
kurulan Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi, şimdiye kadar 22 kişi
hakkında karar verdi. Bunların büyük bir kısmı, ülkenin İslami
değerleri savunan en büyük partisi Cemaat-i İslami liderlerinden
oluşuyor.
Mahkeme tarafından suçlu bulunan ve idam cezasına mahkum edilen ilk
kişi, Cemaat-i İslami Partisi'nden Abdülkelam Azad olmuştu. Ülkeden
ayrıldığı için gıyabında yargılanan Azad, Ocak 2013'te idam
cezasına çarptırılmıştı.
Partinin Genel Sekreter Yardımcısı Abdülkadir Molla, Şubat 2013'te
ömür boyu hapse mahkum edilmiş, 17 Eylül'de cezası Temyiz Mahkemesi
tarafından idama çevrilmişti. Molla, 12 Aralık 2013'te cezası infaz
edilen ilk Cemaat-i İslami lideri olmuştu. Mahkemenin 90 yıl hapse
mahkum ettiği Cemaat-i İslami'nin 92 yaşındaki lideri Gulam Azzam
da 23 Ekim'de hapishanede ölmüştü.
Hasina hükümetinin kurduğu mahkeme, 2 Kasım 2014'te de partinin
Merkezi Yürütme Kurulu üyesi Mir Kasım Ali'yi bağımsızlık savaşı
sırasındaki bazı olaylardan dolayı idama mahkum etmişti. Cezası,
Yüksek Mahkeme tarafından 3 Kasım 2014'te onanan partinin Genel
Sekreter Yardımcısı Muhammed Kamaruzzaman da 11 Nisan 2015'te idam
edilmişti.
Mahkeme, 18 Şubat 2015'te Cemaat-i İslami Partisi liderlerinden
Abdus Sobhan'ı 9 suçlamanın 6'sından suçlu bularak idama mahkum
etmiş, 16 Temmuz'da da bağımsızlık savaşı sırasında Pakistan Ordusu
tarafından kurulan Rızakar milis kuvvetlerine üye olduğu kaydedilen
Furkan Malik'e ölüm cezası vermişti. Cemaat-i İslami Partisi Genel
Sekreteri Ali İhsan Mücahid'e 1971'deki bağımsızlık savaşı
sırasında insanlığa karşı suç işlediği gerekçesiyle verilen idam
cezası, 16 Haziran'da Yüksek Mahkeme tarafından onanmıştı.
Azzam'ın ardından partinin liderliğini üstlenen Motiur Rahman
Nizami, 29 Ekim 2014'te idama mahkum edilmişti. Kararın üst mahkeme
tarafından onanmasının ardından Nizami, 10 Mayıs 2016'da asılmıştı.
Nizami'nin idamı, uluslararası toplum tarafından tepkiyle
karşılanmıştı.
Bazı muhalefet partileri ve uluslararası gözlemciler, Hasina
hükümeti tarafından kurulan Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesinin
adil yargılama standartlarına uymadığını ve siyasi kararlar
aldığına dikkati çekiyor.
Cemaat-i İslami Partisi de lider kadrosuna yönelik mahkeme
kararlarının siyasi olduğuna işaret ederek, halkı Hasina
hükümetinin "devlet terörüne" karşı çıkmaya çağırıyor. Parti
yetkilileri, hükümetin muhalifleri bastırmak için kitlesel
cinayetler, keyfi tutuklamalar, yargısız infaz ve işkence gibi
suçlar işlediğini belirtiyor.
Cemaat-i İslami yetkilileri, bağımsızlık savaşının ardından 1973'te
çıkarılan Savaş Suçları Kanunu'na göre ancak silahlı savunma ya da
yardımcı gruplara üye kişilerin savaş suçları ya da insanlığa karşı
suç işlemekten yargılanabileceğini, buna karşın üyelerinden
hiçbirinin silahlı gruplara üye olmadığını, dolayısıyla bu
suçlamalarla yargılanamayacağını vurguluyor.
Hindistan'dan 1947 yılında ayrılarak bağımsızlığını ilan eden
Pakistan'ın doğusu ile batısı arasında 1971'de başlayan iç savaş,
bağımsız Bangladeş devletinin kurulmasıyla son bulmuştu.
Pakistan, ülkenin doğusundaki halkın bir bölümünün bağımsızlık
talep etmesi üzerine bölgeye çok sayıda asker göndermişti. İç savaş
sırasında Doğu Pakistan'dan yaklaşık 10 milyon sivilin evlerini
terk ederek Hindistan'a göç etmesi üzerine Hindistan hükümeti,
Aralık 1971'de bugünkü Bangladeş olarak bilinen Doğu Pakistan'ı
işgal etmişti. Pakistan askerlerinin Dakka'da Hindistan güvenlik
güçlerine teslim olmasının ardından 16 Aralık 1971'de Doğu Pakistan
yeni adıyla Bangladeş olarak bağımsızlığını ilan etmişti. Yaklaşık
9 ay süren bağımsızlık savaşı sırasında 3 milyondan fazla kişi
yaşamını yitirmiş, milyonlarcası yaralanmıştı.
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar