Bangladeş'te hükümetin kurduğu Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesince, 1971'deki bağımsızlık savaşı sırasında yaşanan bazı olaylardan sorumlu tutulan Cemaat-i İslami Partisi Merkezi Yürütme Kurulu Üyesi Ali idam edildi
Bangladeş'te hükümetin kurduğu Uluslararası Savaş Suçları
Mahkemesince, 1971'deki bağımsızlık savaşı sırasında yaşanan bazı
olaylardan sorumlu tutulan Cemaat-i İslami Partisi Merkezi Yürütme
Kurulu Üyesi Mir Kasım Ali idam edildi.
Kashimpur Cezaevinden sorumlu Başkomiser Proshanto Kumar Banik,
gazetecilere yaptığı açıklamada, Ali'nin ailesiyle görüştükten
sonra yerel saatle 22.30'da idam edildiğini söyledi.
Başkent Dakka yakınlarındaki Kashimpur Cezaevinde idam öncesinde
güvenlik önlemlerinin artırıldığı kaydedildi.
Yüksek Mahkeme, Mir Kasım Ali hakkındaki idam kararını 30
Ağustos'ta onamış, iç hukuk yolları tükenen Ali'nin af için devlet
başkanına başvurmayı reddettiği cuma günü açıklanmıştı.
Ali, 2 Kasım 2014'te bağımsızlık savaşı sırasındaki bazı olaylardan
idama mahkum edilmişti. Bir gencin kaçırılıp işkenceyle öldürülmesi
dahil 8 farklı suçlama yöneltilen müvekkillerine karşı mahkemeye
yalancı şahitler çıkarıldığını ifade eden Ali'nin avukatları,
karara karşı çıkmıştı.
LİDER KADROYA YÖNELİK YARGILAMALAR
Başbakan Şeyh Hasina tarafından bağımsızlık savaşı sırasında
işlendiği iddia edilen suçların cezalandırılması için 2009'da
kurulan Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi, şimdiye kadar çok
sayıda kişi hakkında idam kararı verdi. Bunların büyük kısmı,
ülkenin İslami değerleri savunan en büyük partisi Cemaat-i İslami
liderlerinden oluşuyor.
Mahkeme tarafından suçlu bulunan ve idam cezasına mahkum edilen ilk
kişi, Cemaat-i İslami Partisi'nden Abdülkelam Azad olmuştu. Ülkeden
ayrıldığı için gıyabında yargılanan Azad, Ocak 2013'te idam
cezasına çarptırılmıştı.
Partinin Genel Sekreter Yardımcısı Abdülkadir Molla, Şubat 2013'te
ömür boyu hapse mahkum edilmiş, 17 Eylül'de cezası Temyiz
Mahkemesince idama çevrilmiş, Aralık 2013'te cezası infaz
edilmişti. Molla, idam edilen ilk Cemaat-i İslami lideri
olmuştu.
Mahkemenin 90 yıl hapse mahkum ettiği Cemaat-i İslami'nin 92
yaşındaki lideri Gulam Azzam da 23 Ekim 2014'te hapishanede
ölmüştü.
Azzam'ın ardından partinin liderliğini üstlenen Motiur Rahman
Nizami ise 29 Ekim 2014'te idama mahkum edilmişti. Kararın üst
mahkeme tarafından onanmasının ardından Nizami, 10 Mayıs 2016'da
asılmıştı. Nizami'nin idamı, uluslararası toplum tarafından
tepkiyle karşılanmıştı.
Cezası, Yüksek Mahkeme tarafından 3 Kasım 2014'te onanan partinin
Genel Sekreter Yardımcısı Muhammed Kamaruzzaman, 11 Nisan 2015'te
idam edilmişti. Mahkeme, 18 Şubat 2015'te Cemaat-i İslami Partisi
liderlerinden Abdus Sobhan'ı 9 suçlamanın 6'sından suçlu bularak
idama mahkum etmiş, 16 Temmuz 2015'te de bağımsızlık savaşı
sırasında Pakistan ordusu tarafından kurulan Rızakar milis
kuvvetlerine üye olduğu kaydedilen Furkan Malik'e ölüm cezası
vermişti. Cemaat-i İslami Partisi Genel Sekreteri Ali İhsan
Mücahid'e 1971'deki bağımsızlık savaşı sırasında insanlığa karşı
suç işlediği gerekçesiyle verilen idam cezası, 16 Haziran 2015'te
Yüksek Mahkeme tarafından onanmıştı.
Yüksek Mahkeme, son olarak 10 Ağustos'ta eski Cemaat-i İslami
Partisi Milletvekili Sakhavat Hüseyin'i idama mahkum etmişti.
TARTIŞMALI KARARLAR
Bazı muhalefet partileri ve uluslararası gözlemciler, Hasina
hükümeti tarafından kurulan Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesinin
adil yargılama standartlarına uymadığına ve siyasi kararlar
aldığına dikkati çekiyor.
Cemaat-i İslami Partisi de lider kadrosuna yönelik mahkeme
kararlarının siyasi olduğuna işaret ederek, halkı, Hasina
hükümetinin "devlet terörüne" karşı çıkmaya çağırıyor. Parti
yetkilileri, hükümetin muhalifleri bastırmak için kitlesel
cinayetler, keyfi tutuklamalar, yargısız infaz ve işkence gibi
suçlar işlediğini savunuyor.
Cemaat-i İslami yetkilileri, bağımsızlık savaşının ardından 1973'te
çıkarılan Savaş Suçları Kanunu'na göre ancak silahlı savunma ya da
yardımcı gruplara üye kişilerin savaş suçları ya da insanlığa karşı
suç işlemekten yargılanabileceğini, buna karşın üyelerinden
hiçbirinin silahlı gruplara üye olmadığını, dolayısıyla bu
suçlamalarla yargılanamayacağını vurguluyor.
Hindistan'dan 1947 yılında ayrılarak bağımsızlığını ilan eden
Pakistan'ın doğusu ile batısı arasında 1971'de başlayan iç savaş,
bağımsız Bangladeş Devletinin kurulmasıyla son bulmuştu. Pakistan,
ülkenin doğusundaki halkın bir bölümünün bağımsızlık talep etmesi
üzerine bölgeye çok sayıda asker göndermişti. İç savaş sırasında
Doğu Pakistan'dan yaklaşık 10 milyon sivilin evlerini terk ederek
Hindistan'a göç etmesi üzerine Hindistan hükümeti, Aralık 1971'de
bugünkü Bangladeş olarak bilinen Doğu Pakistan'ı işgal etmişti.
Pakistan askerlerinin Dakka'da Hindistan güvenlik güçlerine teslim
olmasının ardından 16 Aralık 1971'de "Doğu Pakistan", yeni adıyla
"Bangladeş" olarak bağımsızlığını ilan etmişti. Yaklaşık 9 ay süren
bağımsızlık savaşı sırasında 3 milyondan fazla kişi yaşamını
yitirmiş, milyonlarca kişi yaralanmıştı.
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar