Bakan Özhaseki, AA Editör Masası'na konuk oldu

- Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki: (5) - "Bu seneki eylem planımız içerisinde Ankara'da bulunan 2 bin 500 kurumun tamamını Sıfır Atık Projesi kapsamına alıyoruz" - "Atıksu arıtma tesislerinde eskiden derelere verilir, her tarafı zehirler, denizlere doğru akar giderdi kirli sular. Şimdi 50 milyondan fazla vatandaşın dışarıya atmış olduğu bir bardak bile olsa kirli su temizlenip doğaya veriliyor. 2000'den önce neredeyse tamamı denizlere veriliyordu. Haliç'in vaziyetini biliyoruz İstanbul'da. Denizlere girilmiyordu, derelere bakılmıyordu"

Google Haberlere Abone ol
Bakan Özhaseki, AA Editör Masası'na konuk oldu

ANKARA (AA) - Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Sıfır Atık Projesi'yle ilgili olarak, "Bu seneki eylem planımız içerisinde Ankara'da bulunan 2 bin 500 kurumun tamamını Sıfır Atık Projesi kapsamına alıyoruz." dedi.

AA Editör Masası'nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan ve soruları cevaplayan Özhaseki, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın himayelerinde başlatılan Sıfır Atık Projesi'ne ilişkin gelişmeleri anlattı.

Klasik çöp toplama usulünde vatandaşın çöpünü dışarı çıkartması sonrasında çöplerin çöplüğe döküldüğünü anımsatan Özhaseki, geçmişte çöplüklerde metan gazı patlamasıyla oluşan faciaları hatırlattı.

Özhaseki, teknolojinin gelişmesiyle birçok çöp toplama ve dönüştürme projesinin yapıldığını, son gelinen noktada ise Bakanlık olarak Sıfır Atık Projesi'ni tüm Türkiye'ye yaygınlaştıracaklarını söyledi.

"Sıfır Atık nedir? Atık çıkmıyor mu dışarıya? Çıkıyor. Ama her birisi değerlendirilebiliyor." diyen Özhaseki, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz kendi Bakanlığımızda başlattık. Ne yaptık? Bir kere herkesin masasının altındaki o çöp kutularını topladık. Koridorlara kumbaraları koyduk. Şu kumbara kağıt kumbarası, diğer kumbara metal, diğer kumbara bilgisayar atıkları vesaire gibi atıkların kullanıldığı, diğerinde plastik, diğerinde cam. Vatandaşın elinde atığı varsa koridora gidip atıyor. Orada ayrışıyor. Bunların hepsi değer çünkü. Atıkları alıyorsunuz, eritiyorsunuz, yerine kağıt yapıyorsunuz. Türkiye şu anda yurt dışından kirli kağıt ithal ediyor. Zannedersem 2 milyon tona yaklaşacak bu. Yeni yapılan fabrikalar içinde düşünülürse. 150, 160, 200 milyon dolara yakın yurt dışından, elin kullandığı kirli kağıtları alıyoruz. Bizimki ne oluyor, çöpün, karpuz kabuğunun arasında eriyip gidiyor. Yazık günah değil mi? Biz bunu ayrıştırırsak, kendi kağıdımızı alıp yeniden kağıda dönüştürebileceğiz."

Özhaseki, Bakanlıktaki yemekhane atıkları için de çalışma yaptıklarını, yurt dışından aldıkları kompost makinelerle yemek artıklarını gübreye dönüştürdüklerini, bir senedir bu sayede Bakanlığa atık almak için çöp kamyonu gelmediğini belirtti.

- 2 bin 500 kurumun tamamı proje kapsamında

"Atık işinde 60 bin kişi çalışıyor. 3,5 milyar liralık bunun kendine has ekonomisi var zaten. Geriye kalan da gübre haline geliyor." ifadesini kullanan Özhaseki, Emine Erdoğan'ın bu projeye ilgi gösterdiğini, Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve TBMM'de projenin uygulanmaya başlandığını, tüm Türkiye'ye yaygınlaştırmak için hazırlık yaptıklarını bildirdi.

Bakan Özhaseki, "Bu seneki eylem planımız içerisinde Ankara'da bulunan 2 bin 500 kurumun tamamını Sıfır Atık Projesi kapsamına alıyoruz. Kamu, özel, kalabalıkların olduğu gruplar alıyoruz. Bunların içinde bakanlıklar, genel müdürlükler, havaalanları, hastaneler, alışveriş merkezleri, binlerce insanın olduğu 2 bin 500 kurum tespit ettik. Bu kurumların hepsini, bu sene içerisinde tamamını Sıfır Atık Projesi kapsamına alıyoruz. Ankara'da bulunan belediyelere de neler yapacağı hususunda eğitimler verdik. Onlara maddi yardımda bulunduk. 300, 500 bin lira kutuları almaları için. A, B, C parti fark etmiyor. Hepsi, 'Biz buna geçiyoruz. Yardım edin' denildiğinde, bütün belediyelere bu yardımı yapıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

2023'e kadar bütün illerde Sıfır Atık Projesi'nin uygulanacağına işaret eden Özhaseki, projenin gerçekleşmesi durumunda 100 bin kişinin çalışacağı istihdam alanı çıkacağını söyledi.

- 15 yılda 967 atık su arıtma tesisi kuruldu

Mehmet Özhaseki, AK Parti'nin seçim beyannamesindeki çevreye ilişkin maddeleri de değerlendirdi.

2002'den bu yana çevreye yönelik çok güzel çalışmalar yaptıklarını anlatan Özhaseki, şunları kaydetti:

"Türkiye'nin çok parlak, herkesin ilgisini çeken siyasal gelişmeleri yanında bizim bu çalışmaların hiç esamesi okunmuyor, gözükmüyor da, duyulmuyor da. Mesela, şu anda 50 milyon tesisin dışarıya attığı atığı, bertaraf eden katı atık bertaraf tesisleri kuruldu Türkiye'de. Türkiye'nin yüzde 60'ında hakim oldu bu iş. Atıksu arıtma tesislerinde eskiden derelere verilir, her tarafı zehirler, denizlere doğru akar giderdi kirli sular. Şimdi nüfusun yüzde 65'i, 50 milyondan fazla vatandaşın dışarıya atmış olduğu bir bardak bile olsa kirli su temizlenip doğaya veriliyor. 2000'den önce neredeyse tamamı denizlere veriliyordu. Haliç'in vaziyetini biliyoruz İstanbul'da. Denizlere girilmiyordu, derelere bakılmıyordu. Simsiyahtı her taraf."

Bakan Özhaseki, son 15 yılda yapılan çalışmalarla 967 atıksu arıtma tesisi kurduklarını, bunun müthiş bir sayı olduğunu söyledi.

Öte yandan, mavi bayraklı plaj sayısının 454 olduğunu ve Türkiye'nin bu konuda dünya üçüncüsü olduğunu aktaran Özhaseki, "Eskiden gemi atıklarını herkes denize atardı. Şimdi 294 limanda gemilerin atıklarını alan geri kazanım tesisleri var." dedi.

Özhaseki, çevre ve tıbbi atık gibi tesislerin sayısının 480 civarında olduğunu, fabrikaların hava kirliliği ölçümlerinin 7/24 online izlendiğini belirtti.

Yeni dönemde kentsel dönüşümle bağlantılı olarak yeni mahallelerde, yeşil evler, akıllı evler gibi uygulamalar yapacaklarını, evlerin çatılarında kendi ısılarını, enerjilerini karşılayabilecekleri sistemlerin olacağını vurgulayan Özhaseki, şunları kaydetti:

"Özellikle bu konuda da yapmak isteyenlere hazine arsasını bedava vereceğimiz bir ortam geliyor. Bize müracaat yaptılar şimdi. Mahallerinde de biz Gazi Üniversitesi ile anlaştık. Projeler yapıldı. Gaziantep'te, Kayseri'de, Konya'da şimdi başlıyoruz bu evlere. Hem model evler hem de yeşil evler. Her türlü internet bağlantılarının olduğu, fiber optik kabloların geçtiği, çevreye hiç zararı olmayan, dışarıya hiç atık, kirlilik vermeyen, sıfır atığa geçmiş, içinde yağmur sularının bile biriktiği, küçük bir arıtmadan geçirilerek evlere gri su olarak kullanıldıkları bir yere geliyoruz. Zaten bu enerjiyle ilgili kimlik belgeleri veriyoruz bütün evlere."

(Bitti)



Yorumlar