Bakan Gül, AA Editör Masası'na konuk oldu

- Adalet Bakanı Abdulhamit Gül: (4) - "(Yunanistan'a kaçan darbeci askerlerin iade edilmemesi) Derhal, böyle bir talep bile olmadan 'Biz bunu iade ediyoruz' deyip vermek, demokrasinin bir gereğidir. Bu konuda maalesef bu ve benzeri ülkeler, hukuki talebimizi siyasi mülahazalarla reddetmektedir. Bu da hukuk açısından büyük bir katliam, skandaldır" - "Tayyip Erdoğan'ın başarılı olmasını, ülkemizin başarıya ulaşmasını, sistemin aksamamasını, bir krize dönüşmemesini istiyorsak, Meclis'te de yeterince kanun çıkaracak çoğunluğun AK Parti'de olması lazım"

Google Haberlere Abone ol
Bakan Gül, AA Editör Masası'na konuk oldu

ANKARA (AA) - Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Yunanistan'a kaçan darbeci askerlerin iade edilmemesine ilişkin, Türkiye'den talep bile olmadan Yunan tarafının "Biz bunu iade ediyoruz" demesinin demokrasinin bir gereği olduğunu belirterek, "Bu konuda maalesef bu ve benzeri ülkeler, hukuki talebimizi siyasi mülahazalarla reddetmektedir. Bu da hukuk açısından büyük bir katliam, skandaldır." dedi.

Bakan Gül, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.

Arabuluculuk uygulamasına ilişkin soru üzerine Gül, iş uyuşmazlıklarında ve iş davalarında çok önemli bir reform olan uygulamayı ocak ayında hayata geçirdiklerini hatırlattı.

Daha önce isteğe bağlı olan işçi, işveren uyuşmazlıklarında arabulucuya başvurulmasının, zorunlu hale getirildiğini anlatan Gül, uygulamaya dair şu sonuçları paylaştı:

"Geçen yıl, 1 Ocak-31 Mayıs 2017'de açılan dava sayısı 105 bin. Bu sene aynı dönemde açılan dava sayısı 24 bin 620. Dava açma oranı, yaklaşık yüzde 75-80 düşmüş. Bu artık mahkemelerin iş yükünün azalması demek. Bu çok önemli bir reform. Bazı mahkemeler 6 ay bir sene sonraya gün verirken dosyası azaldığı için belki 2 hafta, 2 ay sonraya gün verecek, davası erken bitecek. İşçi alın teri kurumadan parasını alacak."

İşverene de olumlu yanması olan arabuluculuk sayesinde, faizlere bulaşmadan ödeme yapmak isteyen işverenin 2-3 yıl Yargıtay kararını da beklemek zorunda kalmayacağını belirtti.

Arabuluculuğun çalışma barışını da sağlayacağına işaret eden Gül, bu davalara bakan nitelikli hakimlerin başka mahkemelerde görev yapacak olmasından dolayı diğer mahkemelerin hızlı, etkin, adil karar vereceğini vurguladı.

İş uyuşmazlıklarının yanı sıra diğer alanlarda da uygulamayı genişleteceklerini aktaran Gül, buradan elde edilen verilere göre ticari konulardaki uyuşmazlıklar ve vatandaşın devletle uyuşmazlıklarını tartıştıklarını ifade etti.

Bu konuda örnek veren Bakan Gül, "Karayolları, demiryollarıyla mahkemelik, gidip mahkemede vatandaşın önüne geçecek şekilde mahkemeyi meşgul ediyor. Önceden oturup anlaşma gibi birtakım şeyler çalışıyoruz. Bu kampanyamız da beyannamemiz de 'Güven veren adalet' dedik, vatandaşımızın herkesin güven içerisinde, adalete güven duyacağı bir sistemi hep beraber kuracağız. Bunlar, onların ön adımları, başarılı sonuçları." ifadelerini kullandı.

Tüm işçi ve işverenlerin bu konudan istifade etmelerinden memnuniyet duyduğunu belirten Gül, işçi ve işverenlere uyuşmazlıklarda bu yola başvurmalarını tavsiye etti.

- "Yunanistan'ı niçin kınamıyorsunuz"

Adalet Bakanı Gül, Yunanistan'a kaçan darbeci askerlerin iade edilmemesi konusundaki bir soru üzerine, bazı ülkelerin iade meselesine hukuki değil, siyasi baktığını anlattı.

İadenin tüm evrakları tamam olduğu halde çeşitli gerekçelerle başvurularının reddedildiğini aktaran Bakan Gül, bunun uluslararası hukuk çerçevesinde, hiçbir şekilde kabul edilebilir olmadığını kaydetti.

Bir ülkeye, demokrasisini, anayasasını ortadan kaldırmak için darbe girişiminde bulunan hiç kimsenin hiçbir gerekçeyle korunamacağını vurgulayan Gül, şöyle devam etti:

"Derhal, böyle bir talep bile olmadan 'Biz bunu iade ediyoruz' deyip vermek, demokrasinin bir gereğidir esasında. Şimdi ben CHP'ye, meydanlarda bağırıp, çağıran tüm o adaylara da söylüyorum. Yunanistan'ı niçin kınamıyorsunuz? Yani eksik şu bu diyorsunuz ya gidip Yunanistan'a, Amerika'ya diğer ülkelere, 'Türkiye sizden istemiş ben bu konuda ülkemizde 251 vatandaşımızı şehit eden bu alçakları, bu teröristleri niye iade etmiyorsunuz' diye hiçbir şey yok. Ama gelip devletin kurumuna hakarette, iftirada bulunuyorsunuz. Bunu da FETÖ daha önce yaptı, 'Evraklar eksiktir, İngilizce çevirisini yapmadı Adalet Bakanı' dedi. Bunun benzerini yine bu kişiler, iddiayı yapan CHP bir daha söyledi. Baktılar ki FETÖ de aynı şeyi söylemiş. Bunlar FETÖ'nün ağzıdır. Bu tür söylemleri de yapmak gerçekten ülkeye büyük bir haksızlık. Yunanistan meselesinde de diğer ülkelerde de biz mücadelemizi, talebimizi yapacağız ama bu konuda maalesef bu ve benzeri ülkeler, hukuki talebimizi siyasi mülahazalarla reddetmektedir. Bu da hukuk açısından büyük bir katliam, skandaldır."

- "Hükümetin de Meclisin de güçlü olması lazım"

24 Haziran Cumhurbaşkanı ve 27. Dönem Milletvekili Genel Seçimi'ne ilişkin değerlendirmesi sorulan Bakan Gül, "Biz, cumhurbaşkanlığı seçiminde Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın ilk turda seçileceğine inanıyoruz. Veriler de saha da bunu gösteriyor, seçmen de bunu söylüyor." yanıtını verdi.

Gül, milletvekili seçiminde de AK Parti'ye verilen desteğin her geçen gün arttığını, anketlerde ve seçmen nezdinde yapılan değerlendirmelerde bunu gördüklerini aktararak, "Bu sistemde başarıya ulaşabilmesi için hükümette kim varsa Meclis'te de aynı partinin çoğunlukta olması lazım." dedi.

Belediye başkanı seçerken aynı gün Meclisin de seçildiğini hatırlatan Gül, şu görüşlerini paylaştı:

"Burada da birbirine benziyor. İcracı ama Meclis'ten bütçesini geçiremezse hiçbir şey yapamaz. Eğer demokrasi anlamında vatandaşlarımız 5 sene sonra oy verdikleri kişiden hesap sormak istiyorlarsa, kime oy veriyorlarsa, partide de Meclis'te de yine aynı partiye oy vermesi lazım. Çünkü 5 sene sonra 'Bana oy verdiniz ama elimi kolumu bağladınız, Meclis'te istediğim kanun geçmedi' dediğinde vatandaşın 5 yılı heba olacak. O yüzden bu sistemin başarıya ulaşması için hükümetin de Meclis'in de güçlü olması lazım. 'Ben Tayyip Erdoğan'ı seviyorum orada oy vereyim ama burada başka bir partiye oy vereyim' dersen Tayyip Erdoğan'ı sevmiş olmuyorsun. Tayyip Erdoğan'ın başarılı olmasını, ülkemizin başarıya ulaşmasını sistemin aksamamasını, bir krize dönüşmemesini istiyorsak, Meclis'te de yeterince kanun çıkaracak çoğunluğun AK Parti'de olması lazım."

- "Karşı tarafta bir yıkım ittifakı var"

Vatandaşların AK Parti'ye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a oy vereceklerine inandığını aktaran Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çünkü diğerleri hiçbir şekilde inşadan, yapmaktan bahsetmiyor, karşı tarafta bir yıkım ittifakı var. Milletimiz yıkım ittifakına değil, daha fazla koşan, büyüten, üreten, geliştiren, kalkındıran bir ittifaka, bir lidere, Tayyip Erdoğan'a oy verecektir. Şimdiden millete tepeden bakan, 'Onun apoletini sökerim, ona gelirim haddini bildiririm, orayı kapatırım' diyen bir dil Türkiye'nin yüzde 50+1'ini, Türkiye'nin 80 milyonunu kuşatamaz. Tayyip Erdoğan'ın yaptıkları ortada. Daha da yapacağımız çok önemli işler var. Demokrasi, hukuk, insan hakları bağlamında, ekonomik istikrar anlamında bunu da her beraber yapacağız. Milletimizden güçlü bir destek alacağımıza hiçbir şüphemiz yok. Çünkü biz hiç onları yanıltmadık, devlet millet bütünleşmesiyle güzel bir sonuç alacağımıza inanıyorum."

Seçime ilişkin Gaziantep'teki duruma yönelik soru üzerine Bakan Gül, kentte 1 Kasım'dan daha iyi olacak bir hava gördüğünü aktardı.

(Sürecek)

Yorumlar