Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 18
yıldır ABD'de yapılanmasını sürdürdüğünü belirterek, "Eğer tedbir
almazsanız 10 yıl sonra FETÖ'nün ABD'deki yapılanmasının önüne
geçemezsiniz." dedi.
Bozdağ, ABD'deki temaslarının ikinci gününde, Siyaset, Ekonomi ve
Toplum Araştırmaları Vakfı Washington Ofisinin (SETA DC) organize
ettiği programa katıldı.
SETA DC Direktörü Kadir Üstün'ün sunduğu, moderatörlüğünü ise SETA
DC Araştırma Direktörü Kılıç Buğra Kanat'ın yaptığı programda
konuşan Bozdağ, Türkiye'de FETÖ'nün devletteki yapılanmasına
dikkati çekti.
FETÖ'nün, Amerikan devletine yerleştirdiği kişilerden de bilgi
aldığını dile getiren Bozdağ, "Türkiye'de geçen bir ifadede
bahsediliyor, diyor ki Fetullah Gülen, 'Siz Mossad'dan, CIA'den
korkmayın, biz onları fanilasının rengine kadar biliyoruz.' Bunları
adamlarına sohbet sırasında söylüyor. O örgüt mensupları
Türkiye'deki herkese, 'Gün gelecek ABD'de, gün gelecek başka
ülkelerde de karar alıcılar ve iş yapıcılar biz olacağız' diyorlar;
nihai hedefleri o." ifadelerini kullandı.
10 YIL SONRA ÖNÜNE GEÇEMEZSİNİZ
Amerikan yönetimini uyararak, FETÖ'nün 18 yıldır ABD'de
yapılandığını hatırlatan Bozdağ, "Eğer tedbir almazsanız 10 yıl
sonra FETÖ'nün ABD'deki yapılanmasının önüne geçemezsiniz."
değerlendirmesinde bulundu.
ABD'de FETÖ'nün çok sayıda okulunun olduğuna dikkati çeken ve
bunlara Amerikan vatandaşlarının ödediği vergiler üzerinden çok
yüksek ödemeler yapıldığını belirten Bozdağ, ABD hükümetine bu
kurumlardaki para trafiğini denetlemesi yönünde çağrı yaptı.
Bakan Bozdağ, ABD ziyaretinin ana amacının, FETÖ elebaşı Fetullah
Gülen'in iadesi ve geçici tutuklama talebine yönelik ABD'li
yetkililerle görüşmeler yapmak olduğunu anımsatarak, şöyle devam
etti:
"Bu konunun Türkiye için öneminin birinci ağızdan ilgili muhatabına
iletmek için geldik. Görüşmelerimiz son derece olumlu ve verimli
geçti. Bundan kastım, ABD Adalet Bakanı'nın Türkiye'nin
hassasiyetlerini ve bu konuya verdiği önemi görüp anlaması ve
Türkiye'nin de ABD'nin bu konudaki çalışmalarını yakından görmesi
bakımından faydalı olduğunu söyleyebilirim. Birbirimizi daha iyi
anladık, daha iyi ölçtük ve daha iyi değerlendirdik diye
düşünüyorum."
Türkiye'nin uzun zamandır terörle mücadele eden bir ülke olduğunu
vurgulayan Bozdağ, "Bu süreç bize çok şey öğretmiştir. Türkiye eş
zamanlı olarak PKK, PYD/YPG, DEAŞ, FETÖ, DHKP-C, MLP, TİKKO, MLKP
ve TAK gibi 10 civarında terör örgütüyle mücadele etmektedir." diye
konuştu.
TERÖRLE MÜCADELEDE SAMİMİ İŞBİRLİĞİ
Adalet Bakanı Bozdağ, terörü yenmek için uluslararası samimi iş
birliğinin şart olduğuna işaret etti.
İstenildiği kadar terörle mücadele edilsin, bu konuda samimi bir
uluslararası iş birliği yoksa sonuç almanın zorlaşacağını anlatan
Bozdağ, "Terörün dini, vatanı, rengi yoktur. Nerede olursa olsun
terör ve teröristler tüm insanlığın ortak düşmanıdır. O yüzden
'ama'sız ve 'fakat'sız bir şekilde terörle mücadele edilmelidir."
değerlendirmesini yaptı.
DEAŞ ile mücadelenin yeterince samimi yapılmadığını vurgulayan
Bozdağ, samimi bir iş birliği olsa uluslararası toplumun bu örgütü
kısa sürede temizleyebileceğini ifade etti.
Türkiye'nin, DEAŞ teröründen en fazla etkilenen ülkelerden biri
olduğunu kaydeden Bozdağ, "Türkiye, DEAŞ'ı ortadan kaldırmak için
elinden gelen çabayı net bir şekilde ortaya koyuyor." açıklamasında
bulundu.
YENİ NESİL TERÖR ÖRGÜTÜ
FETÖ'nün, eğitim ve din konusundaki çalışmalarıyla erken yaşlardan
itibaren gençlere yaklaştığını ve bu şekilde toplumda itibar
kazandığını anlatan Bozdağ, dershaneler yoluyla sürecin devam
ettiğini, üniversite eğitiminde ve sonrasında da yakın ilgilenme
sonucu bu kişilerin örgütün dünya görüşü ve bakış açısını
kazandıklarını dile getirerek, "FETÖ, mevcut terör örgütlerinden
farklı bir anlayışa sahip yeni nesil bir terör örgütüdür."
dedi.
Bakan Bozdağ, "Bir zaman sonra bu örgütün mensupları FETÖ'ye ve
Gülen'e bağlı hale geliyor ve öl deyince ölmeyi, öldür deyince
öldürmeyi kendisini cennete götürecek bir büyük amel olarak
görüyor. Bu çok tehlikeli bir durumdur." ifadelerini kullandı.
Bozdağ, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın emir subayı
Levent Türkkan'ın, Akar'ın odasına her gün dinleme cihazı
yerleştirdiğini ve daha sonra bunları bağlı olduğu kişilere
aktardığını, bilgilerin onlardan da Gülen'e kadar ulaştırıldığını
kaydetti.
Örgütün, devletin gizli kalması gereken bilgilerini bu şekilde ele
geçirdiğini belirten Bozdağ, "Ben şimdi soruyorum; bu bilgiler,
örgütün dini daha anlatmasına mı, yoksa eğitimi daha kaliteli hale
getirmesine mi yarıyor?" diye konuştu.
"DİN VE EĞİTİMİ KULLANDILAR"
Bekir Bozdağ, FETÖ'nün insanları kandırmak için bazı alanları
kullandığına değinerek, şunları anlattı:
"Bu örgüt, Türkiye'de hepimizin en hassas olduğu alanlar olan din
ve eğitimi kullanarak bu noktaya gelmiştir. ABD'de ve başka
ülkelerde de aynı şeyleri yapıyor. O yüzden dost ülkelere FETÖ için
uyarıda bulunuyoruz; görünümlerine aldanmayın, onların arkasındaki
gerçekliği tahkik edin. FETÖ sadece Türkiye için değil, faaliyette
olduğu tüm ülkeler için bir güvenlik tehdidi oluşturmaktadır."
Bozdağ, şu anda Jandarma Genel Komutanı olan Orgeneral Yaşar
Güler'in kendisine aktardığı bir bilgiyi de katılımcılarla
paylaştı.
Darbecilerin, 15 Temmuz gecesi Genelkurmay Başkanlığını basınca
Güler'i ve emir subayını yere yatırdığını ifade eden Bozdağ,
"Ayağıyla kafasına basıyor, 'Tatbikat yapıyoruz, kıpırdama paşam'
diyor. Yaşar Paşa bunu bana anlatırken, 'Darbeden bir gün önce
olsaydı onun oğlumdan ileri olduğunu söylerdim' dedi. Ancak örgüt
liderinden talimat gelince her şeyi yapıyor." ifadelerini
kullandı.
Bozdağ, kara para aklama konusunda FETÖ'nün eline su dökecek başka
bir örgüt olmadığına dikkati çekti.
Dost ve müttefik bir ülkede Türkiye aleyhine faaliyetler yürüten
birinin, hiçbir kısıta tabi olmadan medyaya röportaj vermesini,
videolar ve mesajlar ile örgüt mensuplarına ulaşmasını ve onları
motive etmesini kabul etmediklerini dile getiren Bozdağ, "ABD için
Usame bin Ladin ne anlama geliyorsa Türkiye için de Fetullah Gülen
o anlama geliyor. Gülen'in iade edilmemesi, Türkiye ile ABD
arasındaki ilişkilere büyük zarar verecektir. Umarım bu sürecin
sonunda geçici tutuklama ve akabinde iade gerçekleşir ve
Türk-Amerikan ilişkileri bundan daha fazla zarar görmez."
değerlendirmesinde bulundu.
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar