Bakan Arslan, AA Editör Masası'na konuk oldu: (3)

- "Muhalefet projelerle ilgili çok şey konuşuyor ancak pozitif değil. Tek alternatifleri kalıyor, Recep Tayyip Erdoğan karşıtlığı" - "Kürt kökenli bir vatandaş olarak söylüyorum; eğer Türkiye olmasaydı, bugün Irak ve Suriye'de milyonlarca Kürt öldürülmüştü" - "(İstanbul Yeni Havalimanı'nın ismi) Niye Recep Tayyip Erdoğan olmasın? Son 16 yılda Başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak yaptıklarına, ondan önce yaklaşık 8 yıl İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı dahil yaptıklarına bakarsanız, niye olmasın? Elbette ki takdir Sayın Cumhurbaşkanımızın" - "(Atatürk Havalimanı arazisi) Millet Bahçesi olacak. Muhteşem bir alan, muhteşem bir peyzajla hizmet verecek"

Google Haberlere Abone ol
Bakan Arslan, AA Editör Masası'na konuk oldu: (3)

ANKARA (AA) - Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, muhalefet partilerinin projelerle ilgili konuşmalarının pozitif yönünün bulunmadığını belirterek, "Böyle olunca tek alternatifleri kalıyor, Recep Tayyip Erdoğan karşıtlığı." dedi.

Arslan, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.

Atatürk Havalimanı alanının "Millet Bahçesi"ne dönüştürülmesi projesine değinen Arslan, Atatürk ve Sabiha Gökçen havalimanlarının, ortak hava trafiği nedeniyle birlikte çalışmalarının mümkün olmadığını söyledi.

Atatürk Havalimanı'nın yerel havacılığa hizmet etmesini düşünmelerine karşın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu konuda söylemleri olduğunu hatırlatan Arslan, "Tayyip yine oraya bina yapacak, yine AVM yapacacak, birilerine peşkeş çekecek, birilerini zengin edecek, diyorlar. Evet, Tayyip birilerini zengin ediyor, ülke vatandaşını zengin ediyor. Bu çok net. Ya yaptıklarıyla zengin ediyor ya da Atatürk Havalimanı ile ilgili verdiği kararlarla hem çevrecilik hem nefes alma boyutuyla zengin ediyor. 'Burayı İstanbul'a nefes aldıracak bir hale getireceğim.' demişti. Gerçekten bir Millet Bahçesi olacak. Muhteşem bir alan, muhteşem bir peyzajla hizmet verecek." diye konuştu.

Arslan, taşınmanın etap etap gerçekleşeceğini, 29 Ekim'de İstanbul Yeni Havalimanı'nın açılmasının ardından iki gün içinde Atatürk Havalimanı'ndaki bütün yolcu taşımalarının buraya yönlendirileceğini bildirdi.

Hava trafiği ve seyrüseferle ilgili işlemlerin biraz daha zaman alacağını dile getiren Arslan, "Sayın Cumhurbaşkanımız da ifade ettiler, yaklaşık 2 yıl içinde hem seyrüsefer hizmetlerinin tamamen bu tarafa (yeni havalimanı) verilmesini hem de oranın (Atatürk Havalimanı) park haline getirilmesini planlıyoruz. Eminim vatandaş lehine en iyisi hangisiyse ona karar verip, oranın İstanbul'a nefes aldıran bir yer olmasını sağlayacağız." ifadesini kullandı.

- Yeni havalimanının ismi

Yeni havalimanının ismine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Arslan, şöyle konuştu:

"Niye Recep Tayyip Erdoğan olmasın? Son 16 yılda Başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak yaptıklarına, ondan önce yaklaşık 8 yıl İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı dahil yaptıklarına bakarsanız, niye olmasın? Elbette ki takdir Sayın Cumhurbaşkanımızın. Karar merci o."

Beş ortağın eski parayla yaklaşık 55 katrilyon liralık ciddi bir yükün altına girerek söz konusu yatırımı gerçekleştirdiklerine işaret eden Arslan, "Bu yükün altına giren şirketler elbette ki isim hakkıyla ilgili öneriler getirebilirler, bizler de değerlendiririz. İnşallah açıldığı dönemde isim konulmuş olur." değerlendirmesinde bulundu.

- "Muhalefetin tek alternatifi Erdoğan karşıtlığı"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın projelerine karşı muhalefetin daha iyi bir proje ortaya koyamadığını vurgulayan Arslan, "Bir cümle kullanıyorlar, 'Şunu yapacağım.' diyor ancak ikinci cümle kesinlikle yok. Belli ki altı boş, yalan veya boş vaat üzerine kurgulanmış. Muhalefet projelerle ilgili çok şey konuşuyor ancak pozitif değil. Tek alternatifleri kalıyor, Recep Tayyip Erdoğan karşıtlığı." dedi.

Muhalefetin, hükümetin büyük projelerine karşı çıkmayı sürdürdüğünü kaydeden Arslan, vatandaşların projeleri kullanarak ve faydasını görerek konuyu değerlendirdiğini dile getirdi.

- "YİD durdurulursa IMF kapısında dileniriz"

Muhalefetin, yap-işlet-devret (YİD) modelinin kaldırılmasına ilişkin söylemlerine de değinen Arslan, bu modelle yapılan projelerde maliyetin vatandaşların tamamınca değil, sadece hizmeti kullananlarca karşılandığını hatırlattı. Böylece vatandaşların ödediği vergilerle İstanbul dahil Anadolu'nun her yerine başka hizmetler götürdüklerini belirten Arslan, "Allah korusun, bunlar başa gelse, o projeleri, YİD modelini durdursalar yine IMF kapılarında dilenmeye gideriz." diye konuştu.

Muhalefetin, projelerin ülkeye katkısını düşünemediğine işaret eden Arslan, yatırım için yatırımcılara uygun ortam oluşturulması gerektiğini söyledi.

Arslan, YİD modeli durdurulur, özel sektörün önü kesilir, büyük projeler engellenirse Türkiye'nin geriye gideceğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Büyük projeler sadece insanımızın bir yerden bir yere konforlu ve kolay erişimi anlamına gelmiyor, yük hareketinin de kolay ve konforlu olması, dolayısıyla ticaretin de büyümesi anlamına geliyor. Siz uluslararası taşıma koridorlarını Türkiye üzerinden götürecek şekilde yollarınızı güçlendirir, pekiştirirseniz o zaman oradan gelir elde edersiniz. Bu büyük projeleri durdurursanız, vatandaşımız konforlu gitmez, yükünü taşımazsa ticaretiniz, endüstriniz, sanayiniz nasıl büyüyecek? Uluslararası taşımadan nasıl gelir elde edeceksiniz, edemeyeceksiniz."

- "Türkiye olmasaydı milyonlarca Kürt öldürülmüştü"

Muhalefetin ülkenin birliğini ve bütünlüğünü zedeleyebilecek söylemleri olduğunun altını çizen Arslan, şunları kaydetti:

"Terör örgütüne 'Terör örgütü değil.' diyor. Terör örgütüne maşalık yapana 'Yok canım, maşalık yapmadı' diyor. Biri çıkıyor televizyonda diyor ki, 'Terör örgütü Fırat'ın doğusuna da batısına da geçecek, sen de suyun öte tarafından, çok özür diliyorum mal mal seyredeceksin.' Bu söylemi söyleyen için diyorlar ki, 'Yok canım, onun terörle hiç ilgisi yok. Ülkenin birliğine ve bütünlüğüne zarar getirecek işlerle hiç ilgisi yok.' Kardeşim, sen bunları desteklersen üç gün sonra biz Irak'a da döneriz, Suriye'ye de döneriz."

Türkiye'nin bölgedeki önemine dikkati çeken Arslan, "Kürt kökenli bir vatandaş olarak söylüyorum; eğer Türkiye olmasaydı, bugün Irak ve Suriye'de milyonlarca Kürt öldürülmüştü." değerlendirmesinde bulundu.

(Sürecek)

Yorumlar