Bakan Ağbal, AA Editör Masası'na konuk oldu: (4)
- "(ABD'nin İran ile ilgili kararı) ABD yönetimi gerek korumacılık bağlamında aldığı önlemler gerek küresel ticarete dair kararlarıyla uluslararası jeopolitikte belirsizlikleri artırıyor. Bu, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeleri, sermaye akımlarını etkiliyor, ekonomiye ilişkin beklentileri bozuyor" - "Seçim sonrası dönemde ekonomiyle ilgili çok ciddi anlamda gelişmeler olduğunu göreceksiniz. Türkiye ekonomisi başarı grafiğini daha da yukarı taşıyacaktır" - "Bağ-Kur emeklisi olup geçmişten gelen prim borcunu ödemeyen yaklaşık 300 bin emeklimizin 1,3 milyar liralık prim borcu var. Bu düzenlemeyle hakkaniyete uygun olması bakımından bu borcu kaldırıyoruz"
ANKARA (AA) - Maliye Bakanı Naci Ağbal, ABD'nin İran ile nükleer anlaşmadan çekilmesi kararına ilişkin, "ABD yönetimi gerek korumacılık bağlamında aldığı önlemler gerek küresel ticarete dair kararlarıyla uluslararası jeopolitikte belirsizlikleri artırıyor. Bu, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeleri, sermaye akımlarını etkiliyor, ekonomiye ilişkin beklentileri bozuyor." dedi.
Ağbal, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda, emeklilere bayram
ikramiyesi, vergi ve prim borçlarının yapılandırması gibi
düzenlemeleri içeren TBMM gündemindeki yeni ekonomi paketini ve
ABD'nin İran ile ilgili kararını değerlendirdi.
Yakın zamanda 6736 ve 7020 sayılı yapılandırma kanunlarını çıkardıklarını anımsatan Ağbal, "Her iki kanunda yıllık 10-15 milyar liralık bir gelir elde ettiğimizi gördük. Şu an yapmış olduğumuz yeniden yapılandırma kanunundan da asgari bu kadarlık bir gelirin geleceğini öngörüyoruz. Bu yapılandırmada peşin ödemeyi daha cazip hale getirdik. İnanıyorum ki birçok mükellef peşin ödemeyi seçecek. Böylelikle buradaki gelir gerçekleşmesi daha yüksek olacak. Bizim, devam eden yapılandırma kanunlarından bu sene itibarıyla 2,5 milyar gelir gelecek diye bir tahminimiz vardı. Şu an mayıs ayındayız, bu rakam 6 milyar lira. Gelir hedefimizi 3,5 milyar lira aşmış durumdayız. Yeniden yapılandırma kanunu düzenlemesinin getireceği ilave gelirler var, 15-16 milyar lirayı üzerine ekliyorum." diye konuştu.
Ağbal, 4 aylık bütçe gerçekleşmelerinin son derece iyi olduğunu belirterek, bunu, ekonomide çarkların dönmesine, yatırım, üretim ve istihdamın canlı olmasına bağladı.
Yılın başında turizm yatırımlarının süresinin uzatılmasına ilişkin bir düzenlemenin de hayata geçirildiğini anımsatan Ağbal, şöyle devam etti:
"Bu düzenlemeden bize ilave gelir gelecek. Telekom şirketlerinin geçmişten kalan borçlarına ilişkin düzenleme yapmıştık. İmar barışı düzenlemesini yapıyoruz. Buralardan da ilave gelirler gelecek. Kısa vadede bakıldığında, gelecek birkaç yıl içinde önemli ölçüde gelirler olacak. Hükümet olarak bu konuda karnemiz pekiyi. Başımızı eğecek halimiz yok. Kimsenin bütçenin gidişatına ilişkin bir endişe taşımasına gerek yok."
- "Çiftçilerin desteklerden yararlanmasının önünü açıyoruz"
Çiftçilerin, kullandıkları arazileri uygun koşullarla alabilmelerine ilişkin soru üzerine Ağbal, tarım desteklemelerinden faydalanmak için çiftçinin ya tarım yaptığı arazinin sahibi veya kiracısı olması gerektiğini hatırlattı.
Ağbal, düzenlemeyle çiftçilere 2 yönlü destek sağlandığına dikkati çekerek, "Bir taftan diyoruz ki 'Ecrimisil ödeyerek kullandığınız bu tarım arazilerini, bize ödediğiniz ecrimisilin yarısı kadar tutarla doğrudan kiralayalım, ihale de olmasın.' 10 yıl süreyle doğrudan kiralıyoruz. Gelecek yıllarda bu para, enflasyon değerinde artacak. 10 yıl sonunda yine uzatabilecek. 10'uncu yılın sonunda araziyi satın almak isteyen vatandaşımıza satın alma imkanı da tanıyoruz. Bu şekilde 156 bin tarım arazisi var. Yasa çıkar çıkmaz kendileriyle irtibata geçeceğiz. Çiftçimizin, devletimizin desteklerinden yararlanmasının önünü açıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
- "Bayram ikramiyeleri kalıcı olacak"
Emeklilere yönelik ikramiye uygulamasına ilişkin soru üzerine
Ağbal, söz konusu düzenlemenin emekliler tarafından çok olumlu
karşılandığını söyledi.
Ağbal, emeklilere bayram ikramiyesinin kalıcı olacağını
vurgulayarak, "Ramazan ve Kurban bayramlarında, bundan sonra kalıcı
olarak, emeklilerimizin tamamına bu ödemeleri yapacağız. Yaklaşık
12,5 milyon emeklimiz var." ifadesini kullandı.
Söz konusu ödemelerin artacağını belirten Ağbal, "Gelecek
yıllarda bunu bütçe kanunlarıyla da yapmak mümkün. Dolayısıyla her
sene bunun artışını sağlayacak düzenlemeler ilgili yerlerde de
yapılacak." dedi.
Ağbal, uygulamanın bütçeye maliyetinin 22,3 milyar lira
olduğunun altını çizerek, bu uygulamadan emeklilerin yanı sıra
şehit yakını ve gaziler, vazife ve harp malulü aylığı alan er ve
erbaşlar, geçici köy korucuları, şeref aylığı sahipleri, şampiyon
sporcular, Kore, Kıbrıs ve İstiklal Savaşı gazileriyle terörden
zarar görmesi nedeniyle aylık bağlanan siviller ve hayatını
kaybedenlerin hak sahiplerinin de faydalanacağını bildirdi.
Bakan Ağbal, SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı emeklileri dışında
bu kapsamda uygulamadan yararlanacak 100 bin kişinin olduğunu dile
getirdi.
Ekonomide bayram öncesi bir canlanma olacağına işaret eden
Ağbal, "Bir taraftan vatandaşın taleplerini karşılayıp toplumsal
refahı artırırken diğer taraftan ekonominin gereklerini, olmazsa
olmazlarını dikkatle yürütüyoruz. Burada ekonomideki ileriye dönük
gidişatı da hesaba katan ihtiyatlı duruşumuz da var ama öte yandan
da vatandaşa hizmet edeceğiz." diye konuştu.
- "Bağ-Kur emeklilerinin prim borçları silinecek"
Emekli olup iş yeri açanlara ve 18-29 yaşında olup iş yeri
kuranlara getirilen avantajlara da değinen Ağbal, eskiden
emeklilerin herhangi bir iş yeri açtıklarında yüzde 15 sosyal
güvenlik destek primi ödediklerini, bu oranı 2015'te yüzde 10'a
düşürdükten sonra 2016'da tamamen kaldırdıklarını
hatırlattı.
Ağbal, Bağ-Kur'lu emeklilerin geçmişten kalan borçlarının
bulunduğunu anımsatarak, "Tasarıda bir düzenleme yapıyoruz. Bu
düzenlemeyle de Bağ-Kur'lu emeklilerimizin bu borçlarını da
sileceğiz. Bağ-Kur emeklisi olup geçmişten gelen prim borcunu
ödemeyen yaklaşık 300 bin emeklimiz var. O emeklilerimizin 1,3
milyar liralık prim borcu bulunuyor. Bu düzenlemeyle hakkaniyete
uygun olması bakımından bu borcu kaldırıyoruz." ifadesini
kullandı.
Gençleri iş kurmaya teşvik amacıyla getirdikleri yeni desteğe de
değinen Ağbal, şöyle konuştu:
"18-29 yaşında ilk defa Sosyal Güvenlik Kurumuna iştirakçi olan Bağ-Kur'lu genç kardeşlerimize diyoruz ki 'İş yerinizi açtınız, bir yıl boyunca devlet olarak primi biz ödeyeceğiz'. Normalde en düşük Bağ-Kur primi aylık 700 lira, dolayısıyla 12 ay boyunca Bağ-Kur primini devlet olarak biz karşılayacağız. 8 bin 400 liralık ödemeden genç girişimcimiz kurtulmuş olacak. Üniversiteden, liseden mezun olan kardeşlerimiz istiyoruz ki kendi işlerini kursunlar, yanlarına çalışan alsınlar. Bu uygulama bize yaklaşık 300-400 milyon liralık bir prim yükü getirecek."
24 Haziran'daki seçimlerin ardından ekonomiyle ilgili ciddi gelişmeler beklediklerinin altını çizen Ağbal, "Bence gerek parlamentoda AK Parti'nin güçlü bir çoğunlukla iktidara gelmesi gerek cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçmemiz, seçim sonrası dönemde Türkiye ekonomisiyle ilgili orta ve kısa vadeli beklentileri olumlu yönde kanalize edecektir. Seçim sonrası dönemde çok ciddi anlamda ekonomiyle ilgili gelişmeler olduğunu göreceksiniz. Türkiye ekonomisi başarı grafiğini daha da yukarı taşıyacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Ağbal, Merkez Bankasının aldığı kararların da piyasa üzerinde olumlu etkiler oluşturduğunu söyledi.
- "Trump'ın İran'la ilgili kararı
ABD Başkanı Donald Trump'ın ülkesini İran ile nükleer anlaşmadan
çekeceğini duyurmasının küresel piyasalara etkisinin sorulması
üzerine Ağbal, bu kararın uluslararası gerginlikleri artıracak bir
gelişme olduğunu bildirdi.
Ağbal, bu tür meselelerin karşılıklı diplomasiyle çözülmesinin daha uygun olacağını vurgulayarak, "Burada ABD yönetimi gerek korumacılık bağlamında aldığı önlemler gerek küresel ticarete dair kararlarıyla uluslararası jeopolitikte belirsizlikleri artırıyor. Bu, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeleri, sermaye akımlarını etkiliyor, ekonomiye ilişkin beklentileri bozuyor." dedi.
Küresel ekonominin olumlu yönde geliştiği bir dönemde ABD yönetiminin bu süreci adeta baltalayacak kararlar almasının ekonomiyi çok boyutlu etkilediğine dikkati çeken Ağbal, şunları kaydetti:
"Karar, döviz kurları arasındaki dengeleri yeniden oluşturuyor.
Küresel sermaye akımları gelişmekte olan ülkelerden tekrar gelişmiş
ülkelere kayıyor. Bu, gelişmekte olan pazarlar üzerinde hassasiyet
oluşturuyor. Belirsizlik ister istemez portföy ve sermaye
akımlarını tersine döndürüyor. Açıklamayı olumlu karşılamak mümkün
değil. Burada uluslararası toplumun yapmış olduğu açıklamalar son
derece önemli."
Türkiye'nin süreci hassasiyetle takip ettiğini belirten Ağbal, bu durumun sadece Türkiye değil, öncelikle bütün gelişmekte olan ülkelerde olumsuz etkiler meydana getirdiğini bildirdi.
(Bitti)
Yorumlar