Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) darbe girişimine engel olmak için
15 Temmuz gecesi Genelkurmay Başkanlığı önüne giden Suat Aloğlu
şehit oldu. Aloğlu ile gövdelerini tankların önüne siper eden
yeğenleri Ertuğrul Özlü ve Erhan Çayır ise yaralandı.
Darbe girişimi sırasında şehit düşen Suat Aloğlu'nun annesi,
kardeşi ve yaranan yeğenleri, olay gecesi yaşananları AA muhabirine
anlattı.
Şehidin 64 yaşındaki annesi Fatma Aloğlu, 15 Temmuz akşamı oğluyla
evde olduklarını söyledi.
Gelişmeleri takip eden oğlunun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan'ın çağrısı üzerine "Ben gidiyorum anne." diyerek dışarı
çıktığını bildiren Aloğlu, oğlunun kapıdan çıkarken "Türkiye ayağa
kalktı, ben evde duramam anne. Vatan için, sizin için gidiyorum.
Duanızı okuyun. Hakkını helal et." dediğini belirtti.
Oğlunun şehit olduğu haberiyle yıkıldığını dile getiren Aloğlu,
"Yürek yanıyor ama ne yapayım. Şöyle bir bakıyorum da sadece benim
çocuğum değil ki şehit olan. Kaç şehidimiz var. Allah tüm şehitlere
rahmet eylesin. Allah bundan sonra kötü gün göstermesin."
ifadelerini kullandı.
"BUNUN SABAHI YOK"
Şehidin 37 yaşındaki kardeşi Fuat Aloğlu da evden çıktıktan bir
süre sonra ağabeyini aradığını kaydederek, "Ağabeyim 'Bunun sabahı
yok. Kimseye bırakmayız burayı' dedi. 10 dakika geçmeden şehadet
haberini aldık." şeklinde konuştu.
Kısa bir süre önce de diğer ağabeyinin hayatını kaybettiğini, onun
acısını yaşarken bu olayın gerçekleştiğini belirten Aloğlu, şöyle
devam etti:
"Söz konusu vatansa gerisi teferruat. Gitti ama güzel bir
mertebeyle gitti. Allah ondan ve diğerlerinden razı olsun.
Milletimiz oraya gitmese daha kötü şeyler olabilirdi. İnsanın
zoruna giden, içimizden kişilerle bu çatışmanın yaşanması ve ülkeyi
bölmeye çalışmaları. Başka bir ülke bunu yapsa bu kadar canımız
yanmaz. İçimizden olduğu için çok
zorumuza gitti. Allah kahretsin onları. Şehitlerin kanı yerde
kalmasın. Bunların hepsini temizlesinler. İnsan ekmek yediği vatana
bunu yapar mı?"
"TERÖRİST OLDUKLARINI DÜŞÜNEMEDİK"
Şehidin, olay gecesi atılan bombalar nedeniyle vücudunun çeşitli
yerlerinden yaralanan yeğeni 29 yaşındaki Ertuğrul Özlü, yol
boyunca tanklar tarafından ezilen araçları gördüklerini dile
getirdi.
Vatandaşların Genelkurmay'ın kapılarını aştığını ve bahçesine
girdiğini anlatan Özlü, şunları kaydetti:
"İçeriden de ateş ediliyordu, vuruyorlardı. İnsanlar, yaralıları
taşıyordu. Genelkurmay'ın orada helikopterle taramaya başladılar.
Biz oradan geriye geldik. Ağabey diye hitap ettiğim dayım, 'Biraz
bu tarafa gelin' dedi. Patlamalar üzerine 'Dönecek miyiz Suat
ağabey?' dedik. O da 'Yok, vatanı bunlara mı bırakacağız. Tabii ki
gitmeyeceğiz ama biraz geri gelelim.' dedi. O ara Suat ağabeyle
aramız açıldı. Sonra telefon açtım, nerede olduklarını sordum.
Onlar da bana doğru geldi. Ben o tarafa gitmiş olsaydım, üçümüz de
ölecektik. Siper aldık. Dayım da yanımdaydı. O anda bir patlama
oldu. Bacağımdan kan akıyordu. Bacanak da vurulduğunu söyledi. Her
tarafı kan içindeydi. Meclis'te atılan bombaların şarapnel
parçaları bize geldi. Arkamı döndüğümde insanların yerde yattığını
gördüm. Ölenler vardı. Suat ağabeye büyük şarapnel parçaları
saplanmıştı. Olay yerinde, yanımızda vefat etti. Sonra,
helikopterden taramaya başladılar."
Özlü, "Böylesi bir durumu yaşatmasın Allah ama yine olsa sokaklara
koşarız. Ama bu sefer tedbirli koşarız. Boş koştuk çünkü oradakiler
bizim askerimizdi. Terörist olduklarını, bize böyle bir şey
yapacaklarını düşünemedik." dedi.
Eşinin hamile olduğunu belirten Özlü, "Darbe girişimini bastırdık,
bu vatanı onlara bırakmadık. Çocuğum doğduğunda ülkemizi ona
bırakacağız. Biz öldüğümüzde, arkamızdan gelen evlatlarımız da
bizler nasıl savunduysak öyle savunacaklar bu ülkeyi."
değerlendirmesinde bulundu.
"GAZİYİM,İSTERDİM Kİ ŞEHİT OLAYIM"
Şehidin 33 yaşındaki yeğeni Erhan Çayır da hareketlenme
başladığında dışarıdan Türkiye'ye yönelik saldırı olduğundan
endişelendiklerini ifade ederek, "DAEŞ geldi, millete saldırıyor
diye düşündüm. 'Ülkemi 3-5 çapulcuya bırakmam' diyerek eşimle
helalleştim ve çıktım." diye konuştu.
Bunun bir darbe girişimi olduğunu sonradan öğrendiğini kaydeden
Çayır, "Kendi askerlerimiz bize sıkmazlar dedik. İmanımızla
gittik." diye konuştu.
Çayır, 15 Temmuz'da ailelerinden bir şehit verdiklerini, iki
kişinin de gazi olduğunu anlatarak, "Bugün olsa yine giderim. Bu
vatana canım feda. Gaziyim, isterdim ki ben de şehit olayım.
Gururluyum. Gerekirse de şehit olurum. Çocuklarımı da 'vatan her
şey' diyerek büyüteceğim." ifadelerini kullandı.
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar