“Avro Bölgesi ekonomisi geniş tabanlı büyümeye devam ediyor”
-ECB Başkanı Mario Draghi: -“2017'deki güçlü büyüme performansının ardından bir miktar ılımlılığa rağmen, son ekonomik göstergeler ve anket sonuçları genel olarak Avro Bölgesi ekonomisinin devam eden geniş tabanlı büyümesini teyit ediyor” -“Artan korumacılık, gelişmekte olan piyasalardaki kırılganlıklar ve finansal piyasadaki oynaklıkla ilgili belirsizliklerin son zamanlarda daha belirgin hale geldi” -“Türkiye ve Arjantin'in etkileri şimdiye kadar önemli olmadığını ve bulaşıcılık riskinin sınırlı”
FRANKFURT (AA) - Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Mario
Draghi, Avro Bölgesi ekonomisinin 2017'deki güçlü büyüme
performansının ardından görülen bir miktar ılımlılığa rağmen, son
ekonomik göstergelerin ve anket sonuçlarının genel olarak geniş
tabanlı büyümeyi teyit ettiğini ve para politikası tedbirlerinin iç
talebi desteklemeye devam ettiğini söyledi.
Draghi, ECB faiz kararının açıklanmasının ardından Frankfurt'ta
düzenlenen basın toplantısında, düzenli ekonomik ve mali analizlere
dayanarak faiz oranlarını değiştirmeme kararı aldıklarını ve
faizlerin en azından 2019 yaz dönemi boyunca ve gerektiği sürece
mevcut seviyelerde kalmasını beklediklerini ifade etti.
Varlık alım programının 30 milyar avro seviyesinde bu ayın
sonuna kadar devam edeceğini aktaran Draghi, ardından programın
orta vadeli enflasyon görünümüne ilişkin verilere göre yıl sonuna
kadar aylık 15 milyar avroya indirileceği ve yıl sonunda da sona
erdirileceğini dile getirdi.
Draghi, Eylül 2018 personel tahminleri de dahil olmak üzere
gelen bilgilerin, Avro Bölgesi ekonomisinin devam eden
genişlemesini ve kademeli olarak yükselen enflasyona ilişkin önceki
değerlendirmeleri genel olarak doğruladığına dikkati çekti.
-“Hala önemli bir para politikası teşviki gerekiyor”
Enflasyonun hedefe doğru sürekli bir yakınmasına yönelik
güvenlerinin arttığına işaret eden Draghi, “Ekonominin altta yatan
gücü, net varlık alımlarımızın kademeli bir şekilde sona ermesinden
sonra bile, enflasyonun hedefimize doğru sürekli olarak
yakınlaşmasının devam edeceğine olan inancımızı desteklemeye devam
ediyor. “ ifadesini kullandı.
Aynı zamanda, artan korumacılık, gelişmekte olan piyasalardaki
kırılganlıklar ve finansal piyasadaki oynaklık ilgili
belirsizliklerin son zamanlarda daha belirgin hale geldiğini
belirten Draghi, “Orta vadede yerel fiyat baskısının ve manşet
enflasyondaki gelişmelerin daha da artmasını desteklemek için hala
önemli bir para politikası teşviki gerekiyor.” diye
konuştu.
Mario Draghi, 2017'deki güçlü büyüme performansının ardından bir
miktar ılımlılığa rağmen, son ekonomik göstergelerin ve anket
sonuçlarının genel olarak Avro Bölgesi ekonomisinin devam eden
geniş tabanlı büyümesini teyit ettiğini ve para politikası
tedbirlerinin iç talebi desteklemeye devam ettiğini kaydetti.
- Büyüme beklentisi hafif aşağı çekildi
Banka personeli tarafından hazırlanan Eylül 2018 büyüme ve
enflasyon tahminleri de paylaşan Draghi, Haziran 2018 tahminlerine
kıyasla enflasyon beklentilerinin bu yıl, gelecek yıl ve 2010 yılı
için yüzde 1,7 seviyesinde korunduğunu aktardı.
Büyüme beklentilerinin ise 2018 için yüzde 2,1’den yüzde 2’ye ve
2019 için yüzde 1,9’dan yüzde 1,8’e çekildiğini, 2020 içinse yüzde
1,7 işe değiştirilmediğini bildirdi.
Avro Bölgesi büyüme görünümünü çevreleyen riskler hala geniş
şekilde dengeli olarak değerlendirildiğini altının çizen Draghi,
“Aynı zamanda, artan korumacılık, gelişmekte olan piyasalardaki
kırılganlıklar ve finansal piyasadaki oynaklık ile ilgili riskler
son zamanlarda daha da önem kazandı.” diye konuştu.
Draghi, daha önceki toplantılarda olduğu gibi para politikası
önlemlerinin tümünden faydalanabilmek için diğer politika
alanlarının ekonomik büyümeye daha kararlı bir şekilde katkıda
bulunması gerektiğini dile getirdi.
- Artan korumacılık vurgusu
Mario Draghi, konuşma sonrasında sorulan soru üzerine küresel
ekonomi ve gelişen piyasalardaki duruma da değindi.
Artan korumacılığın küresel ekonomi için 'en büyük belirsizlik
kaynağı' olduğunu vurgulayan Draghi, Türkiye ve Arjantin'in
etkilerinin şimdiye kadar önemli olmadığını ve bulaşıcılık riskinin
sınırlı olduğunu ifade etti.
Yorumlar