Atatürk Havalimanı'ndaki terör saldırısı davası

İSTANBUL (AA) - Atatürk Havalimanı'nda 28 Haziran 2016'da 45 kişinin yaşamını yitirdiği ve 163 kişinin yaralandığı terör örgütü DEAŞ'ın gerçekleştirdiği terör saldırısıyla ilgili 42'si tutuklu 4'ü firari 46 sanığın yargılandığı davada, 25 sanık savunma yaptı.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi karşısındaki binada yapılan duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Halil Dursun, kendi üzerine bir hattın kayıtlı olduğunu, bu hatla bir aracın kiralandığını ancak kendisinin asla böyle bir hat kullanmadığını ileri sürdü.

Dursun, Şanlıurfa’ya seyahat amacıyla gittiğini, polisin kendisine kimlik kontrolü yaptığını ve aracında hiçbir suç unsuru bulunmadığını söyledi.

Tutuklu sanık Rıza Coşkun ile tanıştığı iddiasıyla ilgili, Coşkun’un elektrik arızasını giderdiğini öne süren Dursun "Levent Uysal arkadaşımdır, diğer sanıkları tanımıyorum. Telefonumda çıkan DEAŞ bayrakları ve infaz görüntülerini hatırlamıyorum." dedi.

Tutuklu sanık Ümit Çırakoğlu da savunmasında, Rıza Coşkun'la 442 telefon görüşmesinin bulunduğunu, bu kişiyi 8-10 yıldır tanıdığını, halen kendisiyle ticari ilişkilerinin bulunduğunu savundu. Fabrikada işçi olarak çalıştığını belirten Çırakoğlu, şöyle devam etti:

"Haftada 6 gün çalışıyorum. Arkadaşlarımla telefonla iletişim sağlıyorum. Rıza Coşkun ile yaptığım son görüşmeler, arsa görüşmelerdir. Bizim arsamız var, ticari görüşmeler vardı. İddianamede bu telefon görüşmesi çok farklı bir şekilde yansıtılmış. Havalimanında gerçekleşen saldırıyla ilgili teröristlerin fotoğraflarının olduğu dosyaya konulmuş. Bu fotoğrafların hepsinin emniyetin 'internet ortamında elde edildiği' raporu vardır. Sanki bu şahısların fotoğrafını çekmişim, almışım gibi lanse edilmiş. Kesinlikle böyle bir şey yapmadım."

İşten eve giderken dolmuşta patlama olduğunu öğrendiğini savunan Çırakoğlu, yolda Coşkun’un kendisini aradığını ve işle ilgili konuştuklarını, ardından Coşkun’a patlama olduğunu söylediğini belirtti.

- Sanık, sesli mesajlarını hatırlamadığını söyledi

Tercüman aracılığıyla savunma yapan sanıklardan Murat Murtuzalıev ise örgüte adam kazandırdığı iddialarıyla ilgili olarak suçlamaları reddetti.

Sanıklardan Godjimet Aslanbekov da tercüman aracılığıyla yaptığı savunmasında, terör örgütleriyle bir bağlantısının olmadığını, İstanbul’da üniversiteye girmek istediğini, bu durum nedeniyle mağdur olduğunu ileri sürdü.

Aslanbekov, "Kayaşehir’e gelin", "Ebubekir paketler bende", "Patlama var, ölüler var", "Çatışma yerlerine eşya almayın", "Musul’da şehit olan kardeş", "Selam kardeş, hicret için 20 bin lira lazım" gibi sesli mesajlarıyla ilgili olarak da "Yanlış tercüme edilmiştir. Sesli mesajları hatırlamıyorum." iddialarını dile getirdi.

Sanıklardan Mohamed Moustafa Mohamed Bahgat ise savunmasında, bu olaylarla hiçbir alakasının bulunmadığını, olay günü evinde oturduğunu, failleri tanımadığını, Türkiye’ye çalışmak için geldiğini, serbest olarak çalıştığını iddia etti.

Sanıklardan 25'inin savunma yaptığı duruşma, yarına ertelendi.