Asker ve polis "yalanlar"la karşı karşıya getirilmeye çalışılmış

- FETÖ'nün, 15 Temmuz 2016 gecesi Ankara Emniyet Müdürlüğü önüne giden askerleri polisle karşı karşıya getirmek için "IŞİD, polis kıyafeti giymiş", "Emniyet güçleri rehin, onları kurtaracağız", "Emniyet Müdürlüğünü teröristler işgal etti, onları temizleyeceğiz" gibi yalanlar ortaya attığı belirlendi - Zırhlı personel taşıyıcının şoförlüğünü yapan şüphelinin, eski Üsteğmen Acar'ın kendilerine "IŞID, polis kıyafeti giymiş ateş edin" emri verdiğini, bunun üzerine aracın kule bölümündeki askerin uçaksavarla TOMA'lara ateş ettiğini belirtti - Sanık eski Uzman Çavuş Kaynar da "Tatbikat var" diye getirildileri Akköprü'de, Ankara Emniyet Müdürlüğüne ateş etmelerinin istendiğini bildirdi

Google Haberlere Abone ol
Asker ve polis "yalanlar"la karşı karşıya getirilmeye çalışılmış

ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ), 15 Temmuz 2016 gecesi Ankara Emniyet Müdürlüğü önüne giden askerleri, polisle karşı karşıya getirmek için "IŞİD, polis kıyafeti giymiş", "Emniyet güçleri rehin, onları kurtaracağız", "Emniyet Müdürlüğünü teröristler işgal etti, onları temizleyeceğiz" gibi yalanlar ortaya attığı tespit edildi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının FETÖ'nün darbe girişimi sırasında 4. Kolordu Komutanlığı ve 28. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin 216'sı tutuklu 268 kişi hakkında hazırladığı iddianamede, 15 Temmuz 2016'da Ankara Emniyet Müdürlüğü yerleşkesi, Akköprü ve çevresinde bulunan şüphelilerin ifadeleri dikkati çekiyor.

Zırhlı personel taşıyıcı (ZPT) şoförü olan şüpheli Ferdi Özcan, ifadesinde, olay günü Tabur Komutanı Yarbay Ejder Yıldırım'ın emri doğrultusunda mühimmat alarak, nizamiyeden çıktıklarını belirtti.

Nereye gittiklerini sorduğu Başçavuş İdris Başkaya'nın kendisine "Tatbikat var." dediğini aktaran Özcan, diğer araçlarla Ankara Emniyet Müdürlüğünün bulunduğu Akköprü civarına geldiklerini ifade etti.

Bu sırada eski Üsteğmen Ümit Acar'ın kendilerine "IŞİD polis kıyafeti giymiş, ateş edin" emri verdiğine dikkati çeken Özcan, bunun üzerine aracın kule bölümünde bulunan Savaş Kurnaz'ın uçaksavarla TOMA'lara ateş ettiğini kaydetti.

Acar'ın emriyle TOMA'ları iterek yolu açtığını, Emniyetin önüne geldiğinde, arkasında bulunan araçlardan halkın üzerine ateş açıldığını gördüğünü anlatan Özcan, "Köprünün üzerine çıktık ve Acar'ın emriyle yolu kestik. Bu esnada Acar'ın 'HK-33' silahıyla havaya, helikopterin ateş ettiği yere ve emniyete doğru ateş ettiğini gördüm. Sonrasında köprü girişine bomba atıldı. Bunun üzerine İdris başçavuş, 'İşler farklı yere gidiyor' kışlamıza geri dönüş yapalım dedi ve kışlaya döndük." ifadelerini kullandı.

- "TEM binasına girdik"

Sanık Yusuf Altundağ da eski Yarbay Yıldırım'ın içtima alanında konuşma yaparak "Emniyet güçleri rehin alınmış, onları kurtarmaya gideceğiz." dediğini, bunun üzerine mühimmatları alarak zırhlı araçla Akköprü civarına geldiklerini vurguladı.

Şüpheli Savaş Kurnaz ise 15 Temmuz günü Akköprü istikametine giderken neler olduğunu sorduğu Üsteğmen Ali Görmez'in "Ankara İl Emniyet Müdürlüğünü teröristler işgal etti, yardıma gidiyoruz." dediğini aktardı.

Harun Batur da 15 Temmuz akşamı yat içtimasından sonra yeniden içtima alındığını, herkesin "tam teçhizatlı ve silahlı olarak garajda toplanması"nın istendiğini kaydetti. Rütbelilere, ne olduğunu sorduklarında, "Genelkurmay'a teröristlerce saldırıldığını, polisin yetersiz kaldığını, onlara yardıma gidileceğini" söylediklerini ifade eden Batur, sonrasında Yarbay Yıldırım'ın emri doğrultusunda Akköprü civarına geldiklerini bildirdi.

Yıldırım ile araçtan inerek, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü (TEM) binasına girdiklerine dikkati çeken Batur, buraya, polis ve halkın gelmesi üzerine teslim olduklarını kaydetti.

- "Ateş etmeyene ben sıkacağım"

Şüpheli eski Uzman Çavuş Caner Kaynar ise olay günü "Tatbikat var" diye çağırıldıklarını, Akköprü civarına gittiklerinde Yıldırım'ın, Uzman Çavuş Abdullah Çelen'e "TOMA'lara uçaksavarlarla ateş edin." emrini verdiğine işaret etti. Bu sırada, dışarıdan yoğun silah sesleri geldiğini belirten Kaynar, şu ifadeleri kullandı:

"Ejder Yıldırım'ın araç komutanlarını yanına çağırdığını, onlarla konuştuğunu gördüm. Sonrasında Uzman Çavuş Abdullah Çelen araca gelerek, 'Genelkurmay Başkanının rehin alındığını, Ankara İl Emniyet Müdürlüğünü teröristlerin ele geçirdiğini, görevlerinin Ankara İl Emniyet Müdürlüğündeki teröristleri temizlemek ve emniyet müdürlüğünün kontrolünü sağlamak' olduğunu söyledi. Zırhlı araçlardan bütün personel indi. Emniyet binasına Ejder Yıldırım ve Ali Görmez’in ateş ettiklerini gördüm. Yıldırım, ateş ederken, bizim de ateş etmemiz yönünde emir verdi. Emre uymadım, refüje geçerek kendimi korudum. Yıldırım ve Görmez, Emniyet Müdürlüğü binasına ateş etmeye devam ediyorlardı, emniyet binasından da karşılık veriliyordu. Bu sırada Görmez, bütün personele 'ateş edin, ateş etmeyene ben sıkacağım.' dedi."

Sanık eski Uzman Çavuş Kürşat Aydoğdu da zırhlı araçlarla geldikleri Akköprü'de Yıldırım'ın konvoyu durdurarak "Ankara İl Emniyet Müdürlüğü ve Genelkurmay Başkanlığını FETÖ'cüler ele geçirmiş, biz de müdahale edeceğiz." dediğini kaydetti.

Yorumlar