Arap Birliği Konseyi Dışişleri Bakanları toplantısında, Filistin
meselesiyle ilgili olarak, İsrail işgalinin sona ermesi için adil
ve kapsamlı barış seçeneği üzerinde durulduğu bildirildi.
Arap Birliğinden yapılan yazılı açıklamaya göre, dün Mısır'ın
başkenti Kahire'de dışişleri bakanları düzeyinde gerçekleştirilen
toplantıda, üye ülkeler, Filistin meselesi konusunda bazı kararlar
aldı.
İsrail işgalinin sona ermesi için adil ve kapsamlı barış seçeneği
üzerinde durulan toplantıda, Fransa'nın barış için başlattığı
girişimlere destek verildi.
Filistin halkının yanında olunması kararı alınan toplantıda, geçici
çözümlerin kabul edilmemesi, İsrail'in bir Yahudi devleti olarak
tanınmaması, ayrıca barış sürecinin baltalanmasından İsrail'in
sorumlu tutulması üzerinde anlaşıldı.
Toplantıda, İsrail'in, Doğu Kudüs'ün Arap kimliğini yok etmeye ve
bölgeyi kendi toprağı olarak kabul ettirmeye çalışma, kutsal
mekanlara yönelik ihlallerde bulunma gibi çeşitli illegal
uygulamaları ve politikalarına karşı durulması gerektiği
vurgulandı.
Burada ayrıca uluslararası topluma, işgalci bir güç olarak
uluslararası kanunlara uyması ve Gazze ablukasını kaldırması
konusunda İsrail'e baskı yapılması çağrısında bulunuldu.
YEMEN VE LİBYA VURGUSU
Toplantının ardından yayımlanan sonuç bildirisinde ise Yemen
konusunda yapılan ve yapılacak her müzakere ile görüşmenin, Körfez
İşbirliği Konseyi barış planına, ulusal diyalog konferansı sonunda
alınan ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin başta 2216 sayılı
kararı olmak üzere Yemen hakkında verdiği tüm kararlara uygun
olması gerektiği belirtildi.
Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi yönetiminin meşruiyetinin
vurgulandığı bildiride, Yemen konusunda önceliğin, Husilerin ele
geçirdiği kentlerden çekilmesi ve silahlarını teslim etmesi olduğu
kaydedildi.
Bildiride, en kısa zamanda çatışan tarafların elindeki tutuklu ve
esirlerin şartsız serbest bırakılması gerektiği ifade edildi.
Arap Birliğinin, Libya konusunda ülke ile bölge için vahim
sonuçlara yol açacak askeri müdahaleye karşı olduğuna işaret edilen
bildiride, "Terörle mücadele için atılacak herhangi bir askeri adım
ancak BM kararları gereğince Ulusal Mutabakat Hükümetinin (UMH)
talebiyle olur." ifadelerine yer verildi.
Dünya ülkelerine Libya'nın iç işlerine müdahale etmeme çağrısında
bulunulan bildiride, ayrıca terör örgütlerine silah satışına son
verilmesi, basın yayın organlarının şiddete teşvik ve siyasi süreci
baltalamak için kullanılmasından kaçınılması çağrısı yapıldı.
Bildiride, DAEŞ, El-Kaide ve Ensaru'ş Şeria başta olmak üzere BM
tarafından terör listesinde kabul edilen silahlı gruplarla
mücadelede Libya ordusuna destek verilmesi gerektiği
vurgulandı.
Arap Birliğine üye ülkelere, Libya'nın tek meşru hükümeti olması
hasebiyle UMH'ye siyasi, maddi ve manevi destek verme çağrısında
bulunulan bildiride, ayrıca çatışmalardan zarar gören kamu
kurumları ile askeri ve sivil kurumların onarımı, gerekli
malzemenin temini için bu ülkeye bir an önce yardım edilmesi
çağrısı yapıldı.
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar