Arakan'da katledilenlerin sayısı artıyor, kaçanlar sınırdan çevriliyor

Arakan'da şüpheli karakol saldırılarından sonra yeniden başlayan vahşet devam ediyor. Myanmar ordusu ile işbirlikçilerinin Müslümanlara yönelik katliamlarında şu ana kadar en az 500 kişinin öldüğü belirtiliyor. BM ve uzantıları katliamları durdurma çağrılarında bulunurken, batıdan konuya ilişkin hiçbir tepki yok. Öte yandan sınırdan kaçarak Bangladeş'e sığınmak isteyenlerin de geri çevrildiği belirtiliyor.

Google Haberlere Abone ol
Arakan'da katledilenlerin sayısı artıyor, kaçanlar sınırdan çevriliyor

Burma hükümetine bağlı silahlı güçler ile Budist rahipler tarafından Arakan'daki Müslümanlara karşı başlatılan katliamların bir an önce durdurulması için Birleşmiş Milletler'e (BM) çağrıda bulunuldu.

Türkiye'de yaşayan Arakanlı aktivist Dr. Muhammed Eyüp Han, bölgedeki son gelişmeleri Anadolu Ajansı (AA) muhabirine değerlendirdi. Dr. Han, “Burada dayanılmaz bir zulüm ortamı var. Katliamlar, tecavüzler, diri diri yakmalar her gün yaşanan olaylar… Ancak Burma hükümeti buraya uluslararası gazetecilerin, yardım kuruluşlarının ve BM gözlemcilerinin hatta yerel gazetecilerin bile girmesine izin vermiyor.” dedi.

2016’da zulümlerden artık nefes alamayacak duruma gelen birkaç Müslüman gencin ellerinde sopa, kılıç ve el yapımı tek atışlık silahlarla üç sınır karakoluna baskın düzenlediğini belirten Han, bunu fırsat bilen Burma hükümetinin bütün giriş çıkışları kapatarak, köylere, kasabalara baskınlar düzenlediğini, çoluk çocuk demeden herkesi katlettiğini anlattı.

''Son üç günde yaklaşık 500 Müslümanı öldürdüler''

Han, Temmuz’un 25’inde BM tarafından üç kişilik "Gerçekleri Araştırma Komisyonu" kurulduğunu hatırlatarak, Burma hükümetinin bu komisyon üyelerini içeri almayacağını açıkladığını söyledi. Han, “Dünyanın ilgisizliğinden cesaret alan hükümet 24 Ağustos gecesi 25 köyü daha muhasara altına aldı. Halk direniş gösterince de toplu katliamlara başladı. Bize gelen bilgilere göre son üç günde yaklaşık 500 Müslümanı öldürdüler.” bilgilerini paylaştı.

Dr. Han, BM yasalarına göre soykırım uygulayan ülkelere uluslararası bir yaptırım uygulanması gerektiğini belirterek, dünya kamuoyunun Burma’ya böyle bir yaptırıma yanaşmadığı için Arakanlı Müslümanlara soykırım uygulandığı gerçeğini kabul etmediğini kaydetti. Han, “BM burada yaşananlara soykırım yerine etnik temizlik diyor.” şeklinde konuştu.

Arakan’da 140 bin civarında insanın yerinden edildiğini anlatan Han, planlı bir şekilde Müslüman köylerinin yakıldığını, insanların kamplara yerleştirildiğini anlattı.

1940'larda başlayan Müslüman karşıtlığının tamamen bir proje olduğuna dikkati çeken Han, ''Bu proje doğrultusunda Arakan'da hükümet ve Budistler en vahşi yöntemlerle bölgeyi Müslümanlardan arındırmaya çalışıyor.'' ifadelerini kullandı.

Arakan'da Müslümanlara yönelik şiddeti ''soykırım'' olarak niteleyen Han, şöyle devam etti:

''Zalim Budistlerin Müslümanlara uyguladığı şiddeti hayvansı bir davranış olarak bile tanımlayamıyorum. Bunun çok ötesinde bir şey. İnsanlar kaçırılıyor, öldürülüyor ama cesetleri yok. Kadınlara tecavüz ediliyor. Köyler yakılıyor. Tüccarların malları ateşe veriliyor.''

'Acil müdahale gerekiyor''

Burma hükümetine bağlı silahlı kuvvetlerin ve çeteci Budistlerin Arakan'da insanlık dışı eylemlere imza attığına vurgu yapan Han, Burma hükümetinin önceki gün de uluslararası hukuk kurallarını hiçe sayarak askerlere çoluk çocuk yaşlı gözetmeden ''vur'' emri verdiği bilgisini paylaştı.

Han, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Tüm bu yaşananlar dünyanın gözü önünde gerçekleşiyor ve dünya bu zulme dur demiyor. Tecavüzü silah olarak kullanıyorlar. Tecavüzler, ölümler, bulunamayan cesetler, kimliksiz insanlar, vatansızlaştırılmaya çalışılan bir toplum, yakılıp yıkılan şehirler, köyler. Eğer müdahale edilmezse bir toplum yok olup gidecek.''

Dünyanın gözü önünde yaşanan katliam konusunda Türkiye'nin çok hassas olduğunu vurgulayan Han, Türkiye'nin bu konuda bir an önce çözüm odaklı bir adım atmasını istedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM, NATO, AB ve diğer uluslararası platformlarda Arakanlı Müslümanlara yapılan zulmün durdurulması için girişimlerde bulunduğunu vurgulayan Dr. Han, “Biz bir an önce BM’nin bir barış gücü göndererek buradaki katliamları engellemesini talep ediyoruz.” ifadesini kullandı.

Zor şartlar altında yaşam mücadelesi veren Rohingyalı Müslümanlara TİKA ve diğer STK'ların yardım eli uzattığını kaydeden Han, Türkiye'de Arakan'la ilgili yeni ve acil bir gündemin oluşturulması gerektiğini ifade etti.

Myanmar'da 1982'de kabul edilen yasayla vatandaşlık haklarını kaybeden Arakanlı Müslümanlar "devletsiz" sayılıyor. Birleşmiş Milletler (BM) tarafından "eziyet gören dini azınlık" olarak kabul edilen Arakanlı Müslümanlar, hem şiddet olaylarına hem de yasal, ekonomik ve toplumsal ayrımcılığa maruz kalıyor.

ERC: Bölgedeki insanların durumundan endişeliyiz

Avrupa Rohingya Konseyince (ERC), Myanmar'ın Arakan eyaletinin Maungdaw bölgesinde polis ve sınır karakollarına düzenlenen saldırılar ve sonrasındaki çatışmalar nedeniyle bölgedeki Arakanlı Müslümanların (Rohingya) durumundan endişe duyulduğu bildirildi.

ERC'den yapılan yazılı açıklamada, Maungdaw'da yaşananların "kaygı verici" olduğu vurgulanarak, uluslararası toplum, "Arakan eyaletinde koruma ve güvenliği acilen sağlamaya" çağrıldı.

Arakanlı Müslüman kadın ve erkeklerin ormana sığındığı ya da Myanmar-Bangladeş sınırını geçmeye çalıştığı belirtilen açıklamada, Bangladeş'in sınır güvenliğini sertleştirmesi ve Arakanlı Müslümanları geri çevirmesi sebebiyle çok sayıda Arakanlı Müslümanın sınır bölgesi Naf River'da sıkışıp kaldığının altı çizildi.

Eski Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Kofi Annan önderliğindeki Arakan Danışma Komisyonunun raporunun sunulmasıyla söz konusu saldırıların gerçekleştirilme zamanının bir tesadüf olmadığının vurgulandığı açıklamada, "(Saldırılar) Komisyonun Rohingyalara vatandaşlık, serbest dolaşım, sağlık ve eğitim hizmetleri, insani yardım ve basına erişim hakkı tanımayı öngören tavsiyelerini baltalamak için hesaplanmış saldırılardır." ifadelerine yer verildi.

Açıklamada ayrıca, bölgede süren çatışmalarda tüm Arakanlı Müslüman topluma karşı orantısız güç kullanıldığı ve bunun ciddi sayıda sivil ölümüne yol açtığına dair duyumlar alındığı da kaydedildi.

Maungdaw'da çatışmalar devam ederken cuma gününden bu yana bölgede yaşamını yitirenlerin sayısı 96'ya çıkmıştı.

Cox's Bazar'daki mülteci kampında kalan Arakanlı Müslümanların lideri Muhammed Nur, dün yaptığı açıklamada, 100 bin kadar Arakanlı Müslüman'ın Myanmar-Bangladeş sınırında toplandığına dair duyumlar aldığını ancak net sayının bilinmediğini aktarmıştı.

Arakan eyaletinde geçen yıl ekim ayında polis kontrol noktalarına yapılan ve 9 polisin hayatını kaybettiği saldırıların ardından Myanmar ordusunun başlattığı operasyonlar, Müslüman azınlığı büyük şiddet dalgasına maruz bırakmıştı.

Operasyonlar nedeniyle 90 binden fazla Arakanlı Müslüman yurtlarını terk etmek zorunda kalmıştı. Rohingya azınlığın temsilcileri, operasyonlarda bugüne kadar yaklaşık 400 kişinin yaşamını yitirdiğini belirtiyor.

BM bölgede yaşananları aydınlığa kavuşturmak üzere kendi araştırma komisyonunu görevlendirmiş ancak Myanmar hükümeti komisyon üyelerinin bölgeye erişimini engellemişti. Eski BM Genel Sekreteri Annan öncülüğünde Suu Çii'nin desteğiyle oluşturulan Arakan Danışma Komisyonunun hükümete sunduğu tavsiye raporu ise kısa süre önce kamuoyuna açıklanmıştı.

Bangladeş kendisine sığınanları geri gönderiyor

Öte yandan Reuters'ın bildirdiğine göre Myanmar'daki şiddetten kaçarak Bangladeş'e sığınmak isteyen Arakanlılar sınıra dayandı. Ancak Bangladeş askerleri Arakanlıların sınırdan geçişine izin vermeyerek onları geri gönderiyor. 

Kaynak: AA

Yorumlar

ihsan bengasldeş yanlış yapıyor bunlara kucak açmalı ve bm den acil yardım istemeli ne biçim Müslüman