APA 10. Genel Kurulu

- Başbakan Yıldırım: (1) - "Barışın ve kalkınmanın sürdürülmesi Asya ve bütün dünya için büyük önem arz ediyor. Barış ve istikrar içerisinde yaşam sürdürmek ve ülkeler arasındaki itilafları sona erdirmek, bölgesel ve küresel barışa katkı sağlamak hepimizin en önemli görevi ve sorumluluğudur. Bu anlamda Asya Parlamenterler Asamblesi'nin de önemini, rolünü bir kez daha ifade etmek istiyorum" - "Türkiye bir yandan kalkınma ve refah yönündeki çalışmalarını yürütürken, diğer yandan da bölgemizde uzun zamandan beri var olan kriz ve sorunlara karşı da kalıcı çözümler üretmek adına diğer ülkelerle yakın iş birliğine devam etmektedir" - "Irak'ta son aylarda yaşanan gelişmeler, başta Türkiye, Irak Merkezi Yönetimi ve İran'ın kararlı duruşuyla ve uluslararası camianın bu sözde referandum karşısındaki tutumu sayesinde bu kriz sona ermiş ve otorite bölgede Merkezi Irak Yönetimi'nin eline geçmiş bulunmaktadır. Bu memnuniyet verici bir gelişmedir" - "Benzer bir gelişmeyi de Suriye'de yaşamak için Türkiye-Rusya-İran bir süreden beri Astana sürecini başlatmış bulunmaktadır. Astana sürecinin amacı, 6 yılı aşan Suriye'deki iç savaşın sona erdirilmesi ve Suriye'de kalıcı barışın ve istikrarın sağlanmasıdır. Bu anlamda da yine Türkiye-Rusya-İran çok aktif bir rol oynamaktadır"

Google Haberlere Abone ol
APA 10. Genel Kurulu

İSTANBUL (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, barışın ve kalkınmanın sürdürülmesinin hem Asya hem de bütün dünya için büyük bir önem arz ettiğini belirterek, "Barış ve istikrar içerisinde yaşam sürdürmek ve ülkeler arasındaki itilafları sona erdirmek, bölgesel ve küresel barışa katkı sağlamak hepimizin en önemli görevi ve sorumluluğudur. Bu anlamda Asya Parlamenterler Asamblesinin de önemini, rolünü bir kez daha ifade etmek istiyorum." dedi.

Başbakan Yıldırım, Asya Parlamenter Asamblesi (APA) 10. Genel Kurulu katılımcıları onuruna öğle yemeği verdi.

TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın da katıldığı yemekte konuşan Yıldırım, Türkiye'nin bu toplantıyla APA'nın dönem başkanlığını Kamboçya'dan devraldığını ve bunun 2019'a kadar devam edeceğini hatırlattı.

Türkiye'nin dönem başkanlığının tüm Asya ülkeleri ve orada yaşayan halklar için hayırlı olmasını dileyen Yıldırım, Türkiye'nin, bu yıl APA'ya ilaveten aynı zamanda İslam İşbirliği Teşkilatı, D8 ve Meksika-Endonezya-Kore-Türkiye ve Avustralya'dan müteşekkil MİKTA'nın, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü'nün de dönem başkanı olarak görev yaptığını dile getirdi.

Başbakan Yıldırım, "Türkiye uluslararası kuruluşlar ve küresel platformlarda aktif roller alarak, gezegenimizin en ufak noktalarına ulaşacak şekilde barış, istikrar ve refaha katkı sağlamaya çalışan bir ülkedir. Birleşmiş Milletler'in uzmanlık kuruluşlarından, yan örgütlerinde de aktif rolümüzü sürdürüyoruz." diyerek, Türkiye'nin en son olarak 8 Kasım'da Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü'nün de (UNESCO) yürütme kurulu üyeliğine seçildiğini aktardı.

Ayrıca Türkiye'nin Uluslararası Denizcilik Örgütü'nün 1999'dan bu tarafa İcra Kurulu'nda görev yaptığını, Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü'nün konsey üyeliğine de 2016'da seçildiğini ve gelecek iki yıl için görevini sürdüreceğini dile getiren Yıldırım, şunları kaydetti:

"İstanbul asırlardır doğu ile batıyı birleştiren adeta bir hat niteliğindedir. İstanbul bu haliyle Birleşmiş Milletler'in günden güne bölgesel merkezi haline geliyor. Birçok Birleşmiş Milletler temsilciliği İstanbul'da yerleşik vaziyette ve bu süreç devam ediyor. G20 ülkelerinden olan Türkiye-Meksika-Endonezya-Güney Kore ve Avustralya arasında gayriresmi bir istişare ve eş güdüm platformu olarak başlayan MİKTA girişiminin 2017 dönem başkanlığını da üstlenmiş bulunuyoruz. Asya Parlamenter Asamblesi dönem başkanlığımız çerçevesinde yürüteceğimiz faaliyetlerle de başta Asya olmak üzere küresel barış ve refaha katkı sunmaya devam edeceğiz."

- "Türkiye diğer ülkelerle yakın iş birliğine devam etmektedir"

Başbakan Yıldırım, 21. yüzyılın "Asya yüzyılı" olarak adlandırılmasına şaşırmamak gerektiğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Asya dünyanın en büyük ve nüfusu en fazla olan kıtasıdır. Asya'nın hızlı kalkınma hamleleri yürüten değişim ve yenilikçiliğe en açık bölge olduğunu düşünüyorum. Bugün son derece dinamik, üretken bir bölgeden bahsediyoruz. Bu bağlamda Asya Parlamenterler Asamblesi 10. Genel Kurulu'nun Asya'da barış ve kalkınmanın sürdürülmesi temasıyla gerçekleştirilmiş olması da ayrıca bir memnuniyet vesilesidir. Barışın ve kalkınmanın sürdürülmesi Asya ve bütün dünya için büyük önem arz ediyor. Barış ve istikrar içerisinde yaşam sürdürmek ve ülkeler arasındaki itilafları sona erdirmek, bölgesel ve küresel barışa katkı sağlamak hepimizin en önemli görevi ve sorumluluğudur. Bu anlamda Asya Parlamenterler Asamblesi'nin de önemini, rolünü bir kez daha ifade etmek istiyorum. Türkiye bir yandan kalkınma ve refah yönündeki çalışmalarını yürütürken, diğer yandan da bölgemizde uzun zamandan beri var olan kriz ve sorunlara karşı da kalıcı çözümler üretmek adına, diğer ülkelerle yakın iş birliğine devam etmektedir.

Örneğin Irak'ta son aylarda yaşanan gelişmeler, başta Türkiye, Irak Merkezi Yönetimi ve İran'ın kararlı duruşuyla ve uluslararası camianın bu sözde referandum karşısındaki tutumu sayesinde bu kriz sona ermiş ve otorite bölgede Merkezi Irak Yönetimi'nin eline geçmiş bulunmaktadır. Bu memnuniyet verici bir gelişmedir. Benzer bir gelişmeyi de Suriye'de yaşamak için Türkiye-Rusya-İran bir süreden beri Astana sürecini başlatmış bulunmaktadır. Astana sürecinin amacı, 6 yılı aşan Suriye'deki iç savaşın sona erdirilmesi ve Suriye'de kalıcı bir barışın ve istikrarın sağlanmasıdır. Bu anlamda da yine Türkiye-Rusya-İran çok aktif bir rol oynamaktadır. Bütün bu çalışmalar önemli bir merhaleye erişmiş ve nihayet Cenevre'de başlaması öngörülen kalıcı barış ve Suriye Devleti'nin, teröre bulaşmamış bütün etnik grupların temsiliyle yeniden teşkil edilme sürecine girilmiştir. Bu noktada katkısı olan Rusya, İran başta olmak üzere bütün ülkelere bu vesileyle teşekkür ediyorum."

(Sürecek)

Yorumlar