Aort anevrizması akciğere açılan hasta literatüre girecek

- MÜ Pendik Eğitim Araştırma Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. İsbir: - "Buradaki en önemli özellik bugüne kadar akciğerlere bu şekilde açılan bir anevrizma görülmemiş olması. Literatüre de baktığımızda bu tarz bir vakanın daha önce hiç olmadığını görüyoruz. Dolayısıyla anevrizmanın akciğere açılması ve de hastanın uzun süre bu şekilde hayatına devam etmesi çok ilginç" - Hasta Ahmet Özcan: - "Benim aklıma kalple ilgili bir sorun olacağı hiç gelmedi. Ben ciğerlerim patladı sanmıştım. Daha sonra yaşadığımın çok nadir görülen özel bir durum olduğunu öğrendim. Şu anda çok iyiyim"

Google Haberlere Abone ol
Aort anevrizması akciğere açılan hasta literatüre girecek

İSTANBUL (AA) - HATİCE ŞENSES - Aort damarındaki anevrizması akciğerine açılarak oluşturduğu kesenin içine patlayan ve buna rağmen yaklaşık bir yıl sorunsuz şekilde yaşayan 62 yaşındaki hasta, "vaka bazında ilk olma" özelliğiyle tıp literatürüne girecek.

Marmara Üniversitesi (MÜ) Pendik Eğitim Araştırma Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selim İsbir ve ekibinin gerçekleştirdiği başarılı bir operasyonla sağlığına kavuşan Ahmet Özcan, hastanenin acil servisine ağzından kan boşalması şikayetiyle başvurdu.

Özcan'ın yapılan tetkiklerinde aort damarında 6,5 santimetre boyutunda genişlemeyle beraber bir anevrizma tespit edildi. Aorttaki anevrizmanın akciğere ulaşarak burada bir kese meydana getirmesi, hastanın tıp literatürüne geçmesine etken olarak belirlendi.

Böyle bir vakayla literatürde ilk kez karşılaşıldığına dikkati çeken uzmanlar, anevrizması patlayan hastaların yüzde 50'sinin hastaneye varamadan vefat ettiğini ancak acil şekilde ameliyata alınan Ahmet Özcan'ın akciğerine patlayan anevrizmayla yaklaşık bir yıldır hayatını sürdürdüğünü tespit etti.

- "Literatürde bu tarz başka bir vakaya rastlanılmadı"

Özcan'ın sağlık durumu ve yapılan operasyona ilişkin AA muhabirine bilgi veren İsbir, hastanın kalpten çıkan ana damarlarla beyne gidenlerin suni damarlarlar değiştirildiğini, akciğer içerisindeki içi kan dolu kesenin de tamir edildiğini söyledi.

"Literatürde bu tarz başka bir vakaya rastlanılmadı." diyen İsbir, kalpteki anevrizmaların sinsi ilerlediğini ve kolay kolay belirti vermeyeceğini, Özcan'ın da ağzından kan gelene kadar hiçbir şikayetinin bulunmamasının bunun göstergeleri arasında yer aldığını kaydetti.

İsbir, "Hastada bugüne kadar hiç görmediğimiz şekilde, aort damarının hemen kalpten çıktığı noktanın iki-üç santimetre üzerinde anevrizmanın akciğere açıldığını görüyoruz. Dolayısıyla anevrizması akciğere açıldığı için de hastanın ağzından kan geliyor. Aslında bu çok tehlikeli bir olay." ifadelerini kullanarak, şöyle devam etti:

"Ameliyat sırasında baktık ki bu kronik bir durum. Akciğer içerisinde anevrizma büyümüş ve de burada bir kese oluşturmuş. O kese soluk borularını aşındırmış, dolasıyla aort damarındaki kan akciğere geçmiş, oradan da ağızdan gelmiş. Hastanın anevrizması beyne giden damarları da içine alıyordu. Ameliyata aldık, kalpten çıkan ana damarını kapak ve beyne giden damarla beraber değiştirdik. Akciğerde oluşan keseyi de kapattık. Şimdi hastamız gayet iyi durumda. Oldukça riskli bir ameliyattı ancak oldukça başarılı geçti. Buradaki en önemli özellik bugüne kadar akciğerlere bu şekilde açılan bir anevrizma görülmemiş olması. Literatüre de baktığımızda bu tarz bir vakanın daha önce hiç olmadığını görüyoruz. Dolayısıyla anevrizmanın akciğere açılması ve de hastanın uzun süre bu şekilde hayatına devam etmesi çok ilginç. Anevrizmalar belli bir çapa ulaşınca aslında yırtılabiliyorlar. Bu vaka, anevrizmanın gelişimi açısından çok ilginç bir vaka. Bu şekilde aort damarının akciğere açılarak hastanın bir yıl gibi bir süre yaşaması da mucizevi bir durum."

- "Bu tür anevrizmalar çoğunlukla belirti vermez"

Prof. Dr. İsbir, ameliyatın ardından hastadan alınan numunelerin patolojik incelemesinin sürdüğünü anlatarak, damar sertliği, yüksek tansiyon gibi sorunların bu anevrizmaların gelişimini kolaylaştıran en önemli faktörler arasında yer aldığını söyledi.

Bu tür anevrizmaların patlaması sonucunda hastaların yüzde 50'sinin hastaneye ulaşamadan vefat ettiğini dile getiren İsbir, "Çünkü aort, perikart dediğimiz kalbin dışındaki kesenin içine patlar ve o sırada kan birikintisi kalbi durdurur. Hastalar büyük çoğunlukla iç kanamadan vefat ederler. Bu hastada ilginç olan anevrizma akciğerin içine patlamış, orada bir kese oluşturmuş ve hasta o şekilde yaşamına devam etmiş." şeklinde konuştu.

İsbir, aort anevrizmalarının göğüs ve karın boşluğunda büyüyebildiklerini aktararak, çoğunlukla belirti vermeyen sorunun ancak büyüyüp çevre organlara bası oluşturmasıyla ortaya çıkabileceğini, dolayısıyla direkt aort anevrizmasına yönelik bir belirtiden bahsetmenin zor olduğunu kaydetti.

Ancak sigara kullanmanın yanı sıra, yüksek tansiyon, şeker gibi belirli risk faktörlerini taşıyan kişilerin, damar sertliği açasından en az yılda bir kez kontrolden geçmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

- "Ben önce ciğerlerim patladı sandım"

Ahmet Özcan da hastaneye başvurmadan önce göğüsünde ağrı olduğunu ancak doktora başvurmadığını aktararak, daha sonra ağzından kan gelmesiyle hastaneye gittiklerini söyledi.

Evlerinin yakın olması dolayısıyla çok hızlı şekilde hastaneye ulaşabildiklerini ve ardından yapılan tetkikler sonucunda da acil olarak ameliyata alındığını ifade eden Özcan, şöyle devam etti:

"6 dakika içerisinde hastaneye ulaştık. Zaten 10 dakikanın üzerinde hastaneye gitseydik eğer yaşama şansımın olmayacağını öğrendim. Daha önce bununla ilgili hiçbir belirti yoktu. Herhangi bir ciddi rahatsızlığım da yok ama uzun yıllar sigara kullandım. Ancak bizde aileden gelen ciddi damar hastalı var. Benim hastalığımın da buna bağlı olarak geliştiğini düşünüyorum. Benim aklıma kalple ilgili bir sorun olacağı hiç gelmedi. Ben ciğerlerim patladı sanmıştım. Daha sonra yaşadığımın çok nadir görülen özel bir durum olduğunu öğrendim. Şu anda çok iyiyim. Doktoruma, eşime aileme çok teşekkür ediyorum."

Yorumlar