"Ana gündem ekonomi olmalı"
- İSO Yönetim Kurulu Başkanı Bahçıvan: - "Seçim bitti, artık Türkiye için icraat zamanı. Ana gündem ekonomi olmalı. Başta kur oynaklığı, enflasyon ve cari açık olmak üzere ekonomimizin temel sorunlarına odaklanarak kalıcı çözümler üretmemiz ve finansal istikrarı sürdürmemiz gerekiyor" - "Sertleşecek misillemelerle ülkeleri içe kapanma noktasına götüren korumacılık, büyük çatışmaların habercisi. Umarız dünya barışı ve huzuru adına işler o noktaya varmaz"
İSTANBUL (AA) - İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu
Başkanı Erdal Bahçıvan, "Seçim bitti, artık Türkiye için icraat
zamanı, ana gündem ekonomi olmalı. Başta kur oynaklığı, enflasyon
ve cari açık olmak üzere ekonomimizin temel sorunlarına odaklanarak
kalıcı çözümler üretmemiz ve finansal istikrarı sürdürmemiz
gerekiyor." dedi.
İSO Meclisi'nin haziran ayı olağan toplantısı, "Yılın İkinci
Yarısına Başlarken Dünya ve Türkiye’deki Ekonomik Gelişmelere
Sanayimizin Öncelikleri Açısından Bir Bakış" ana gündemi ile
gerçekleştirildi.
İSO Yönetim Kurulu Başkanı Bahçıvan, toplantının açılışındaki
konuşmasında, küresel ticaret savaşlarının yeni ve tedirgin edici
bir boyut kazandığına dikkati çekerek, ABD ve Çin arasında
karşılıklı ticareti sınırlayıcı önlemlerin alındığı korumacılık
rüzgarının ABD ile Avrupa ülkeleri arasında da ayrışmaya neden
olduğunu vurguladı.
Ticaret savaşlarının kapsamının genişlemesinin ve restleşmelerin
şiddetlenmesinin, küresel büyümenin geleceği açısından endişe
yarattığını dile getiren Bahçıvan, "ABD, Çin kaynaklı ithal
ürünlere 6 Temmuz’dan itibaren 34 milyar dolarlık ek gümrük vergisi
kesmeye başlayacak. Çin'in ceza vergilerine karşılık vermesi
halinde ceza kapsamına alınacak ürün miktarının 450 milyar dolara
çıkacağı ifade ediliyor. Öte yandan Trump, Harley-Davidson’ın
Avrupa pazarına yönelik üretimini tarifeler nedeniyle yurt dışına
taşıma kararı almasını eleştirerek işi tehdide kadar vardırdı. Bizi
yakından ilgilendiren komşu pazarlarımız İran, Irak ve Ürdün’de de
sanayicilerimizi de ilgilendiren farklı farklı ürün gruplarında son
haftalarda arka arkaya korumacı önlemler alınıyor." diye
konuştu.
Bahçıvan, ticaret savaşlarının korumacılık alanında ipin ucunun
kaçmaya başladığına dikkati çekerek, "Bu durum üreticiden
tüketiciye, ihracatçıdan ithalatçıya birçok kesimi olumsuz
etkiliyor. Sertleşecek misillemelerle ülkeleri içe kapanma
noktasına götüren korumacılık, büyük çatışmaların habercisi. Umarız
dünya barışı ve huzuru adına işler o noktaya varmaz."
değerlendirmesinde bulundu.
- "Artık icraat zamanı"
Türkiye ekonomisindeki gelişmelere değinen Bahçıvan, son dönemde
kur artışları ve arkasından gelen faiz hamlelerinin sanayi üzerinde
ciddi bir baskı yarattığını, enerji ve emtia fiyatlarının
artmasının yanında ticari kredi faizlerinin yüzde 25’lere yaklaşan
yüksek oranlarda seyretmesinin yatırım yapmayı zorlaştırdığını ve
finansman yükünü artırdığını kaydetti.
Bahçıvan, "Seçim bitti, artık Türkiye için icraat zamanı. Ana
gündem ekonomi olmalı. Başta kur oynaklığı, enflasyon ve cari açık
olmak üzere ekonomimizin temel sorunlarına odaklanarak kalıcı
çözümler üretmemiz ve finansal istikrarı sürdürmemiz gerekiyor."
ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nden sanayiciler olarak beklentileri olduğunu dile getiren Bahçıvan şunları kaydetti:
"Bakanlıkların birleştirilerek sadeleştirilmesini olumlu buluyoruz. Nitelikli üretime dayalı nitelikli büyümeye uygun bir kalkınma anlayışına ihtiyaç duyuyoruz. İhracatımızın kompozisyonunda ciddi bir dönüşüm sağlamamız kaçınılmaz. AK Parti'nin seçim beyannamesinde ihracatta yüksek teknolojili ürünlerin payının yüzde 4'ten yüzde 15'e çıkarılması hedefi son derece doğru ve anlamlı. Yüksek katma değerli üretim yapısı için en büyük ihtiyaç; nitelikli bir eğitim ve nitelikli insandır. Eğitimde kalite standartları sistemli bir şekilde takip edilmeli, eğitmenlerin niteliği güçlendirilmeli ve mesleki eğitime gereken önem verilmelidir.
Yine yüksek teknolojili yatırımlarının finansman ihtiyacını karşılayacak yeni nesil bir kalkınma bankası modelinin oluşturulması öncelik taşımaya devam ediyor. Kalıcı yatırım yapacak yabancı sermaye gelişine önem verilmeli. Kıdem tazminatı sorunu BES modeli örnek alınarak çözüme kavuşturulmalı. Sanayi yatırımlarında 'Emlak Sanayi' modeli ile arazinin rant amaçlı kullanımının da önüne geçilmeli. KDV alacaklarının sanayiciye ödenmesi ve kayıt dışılıkla daha etkin mücadele hayata geçirilmesi. Yine Ar-Ge, yenilikçilik, dijital dönüşüm ve endüstri bölgeleri önümüzdeki dönemin en önemli konu başlıkları."
Yorumlar