Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi
soruşturması kapsamında tutuklanan Prof. Dr. Mehmet Altan ile adli
kontrolle serbest bırakılan ağabeyi gazeteci yazar Ahmet Altan'ın
savcılık tarafından tutuklanmaya sevk edilme gerekçesinin detayları
ortaya çıktı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma
Bürosu Savcısı Can Tuncay tarafından ifadeleri alınmasının ardından
tutuklanmaları talebiyle nöbetçi hakimliğe sevk edilen Mehmet Altan
ve Ahmet Altan'ın, sevk gerekçesi yazısında, FETÖ'nin faaliyetleri
anlatıldı.
Yazıda, Ahmet Altan'ın "youtube.com" adlı sosyal paylaşım sitesi ve
internet kanalları üzerinden yayın yapan Can Erzincan TV'de, 14
Temmuz akşamı Nazlı Ilıcak ve Mehmet Altan'ın hazırlayıp sunduğu
televizyon programındaki konuşmalarına yer verildi.
Altan'ın programdaki beyanlarında Balyoz soruşturması olarak
bilinen kumpas operasyonuna konu sözde askeri darbe belgelerinin
gerçek olduğu yönünde söylemlerde bulunarak soruşturmayı aklamaya
çalıştığı ifade edilen yazıda, "devletin güvenliğine ilişkin
belgeleri temin etme" suçundan tutuklu olan Mehmet Baransu'nun
gazetecilik faaliyetleri kapsamında cezaevinde olduğu şeklinde bir
algı oluşturmaya çalıştığı belirtildi.
Yazıda, Türkiye'de ifade özgürlüğünün olmadığı şeklinde yorumlarda
bulunarak örgütsel amaç doğrultusunda bu konuda yürütülen
soruşturmaları itibarsızlaştırmaya, kamuoyunun adalete olan
güvenini şekillendirmeye çalıştığı savunularak, şöyle devam
edildi:
"Programda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve hükümet
yetkilileri hakkında hakaretvari söylemlerde bulunarak, yaptıkları
iş ve işlemlerin hukuka aykırı olduğunu, suç işlediklerini, askeri
darbeye zemin hazırladıklarını, Türkiye'deki askeri darbelerin
önünü açan gelişmeler her ne ise Cumhurbaşkanının bugün aynı
kararları vererek, o yolları teker teker açtığını, kısa bir süre
içerisinde ülke yönetiminden gideceklerini ve yargılanacaklarını
defalarca dile getirmiştir. Bu söylemler kapsamında Cumhurbaşkanını
ve hükümet yetkililerini tehdit ettikleri, darbenin
gerçekleşeceğini beyan ettikleri, darbe girişimini terör örgütüyle
fikir ve eylem birliği olmadan bilmelerinin ve bunu bir gün
öncesinde kamuoyu algısını şekillendirecek biçimde beyan
etmelerinin mümkün olamayacağı, hiçbir demokratik düzende darbe
girişimini desteklemenin veya seçilmiş hükümeti darbeyle tehdit
etmenin basın ve ifade hürriyetiyle açıklanamayacağı, bu şekilde
darbe girişiminde bulunan terör örgütü mensubu birtakım asker
şahıslarla birlikte iştirak ettikleri anlaşılmıştır."
Ahmet Altan'ın köşe yazılarına da yer verilen yazıda, 15 Temmuz
darbe girişimine giden süreçte Cumhurbaşkanına sürekli diktatör
yakıştırması yaptığı anlatıldı.
Yazıda, kapatılan Taraf gazetesinin genel yayın yönetmeliğini
yürüttüğü dönemde gazetede Balyoz Planı'na ilişkin haberler
yayınladığı, bu planın sahte olduğunun anlaşılması üzerine Mehmet
Baransu'nun tutuklanmasının ardından bir köşe yazısında "Balyoz
Planı'nın gerçek olduğuna hala inandığını, o planları bin defa
getirseler bin defa basarım" dediği kaydedildi.
EVİNDE 1 DOLAR BULUNDU
Tutuklanan Mehmet Altan'ın da aynı programda Cumhurbaşkanı ve
hükümeti ağır sözlerle suçlayarak, Cumhurbaşkanının darbe zemini
hazırladığını iddia ettiği belirtildi. Yazıda, Altan'ın da
programdaki söylemlerine yer verildi.
Savcılığın yazısında, Mehmet Altan'ın, kamuoyunda "Selam Tevhid"
soruşturması olarak bilinen sözde "Kudüs Ordusu Terör Örgütü"
soruşturması kapsamında Fatih'teki AKABE Eğitim ve Kültür
Merkezi'ne yönelik 1 Haziran 2012 tarihli teknik araçlarla izleme
tutanağında merkeze geldiğinin tespit edildiği belirtilerek,
kişiler delil aranmaksızın soruşturmaya dahil edilirken, Altan'ın
dahil edilmediği anlatıldı.
Balyoz Planı davasında subay ve astsubayların tutuklandığı
anımsatılan yazıda, bu şekilde TSK'daki FETÖ/PDY örgütü üyesi
olmayan subayların tasfiye edilerek yerine bu örgüt mensubu
subayların getirildiği anlatıldı.
Yazıda, devam eden süreçte örgütün TSK içerisinde bu sözde
soruşturmalarla kritik önemi olan yerlere kendi mensuplarını
yerleştirdiği, 15 Temmuz darbe girişimi için zemin hazırladığı
ifade edildi.
Mehmet Altan'ın 17 Aralık 2010'daki "Balyoz'un Anlamı" başlıklı
köşe yazısında sahte delillerle FETÖ/PDY örgütü tarafından
kurgulanmış olan soruşturmayı övücü nitelikte yazı kaleme aldığı,
bu şekilde örgüt ideolojisi ve stratejisi doğrultusunda kamuoyu
oluşturmaya çalıştığı anlatıldı.
İkametinde yapılan aramada, terör örgütüyle organik bağa dair
emarelerden biri olduğu anlaşılan 6 adet 1 dolar bulunduğu,
bunlardan birinin F seri olduğu, bunun da ayrı bir yerde
koridordaki dolap içerisindeki kırmızı cüzdanda muhafaza edildiği
belirtilen yazıda, Bank Asya'ya ait de banka kartı olduğu
kaydedildi.
Savcılığın yazısında, "Anlatılan şekilde terör örgütünün amaç ve
ideolojileri doğrultusunda süreklilik ve çeşitlilik arz eden
faaliyetlerde bulunarak terör örgütünün darbe girişimine bürokrasi
ve medya unsurları içerisindeki sivil ve asker örgüt yönetici ve
üyeleriyle iştirak halinde katılarak atılı suçları işledikleri
anlaşılmıştır." denildi.
Yazıda, şüphelilerin üzerilerine atılı suçu işlediklerine dair
kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların ve tutuklama
nedeninin bulunduğu, suçların vasıf ve mahiyeti, mevcut delil
durumu, suça dair yasada yazılı cezanın üst haddi dikkate alınarak
CMK'nın 100. ve diğer maddeleri uyarınca tutuklanmaları
istendi.
Savcı sevk yazısında, Altan kardeşlerin "Silahlı terör örgütüne üye
olma", "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya, görevini
yapmasını engellemeye teşebbüs etme" suçlarından tutuklanmasını
talep etti.
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar