"Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir; tekdir ile uslanmayanın hakkı
kötektir" diyerek 26 Haziran'da yapılacak 'LGBTİ Onur Yürüyüşü'ne
karşı çıkan Alperen Ocakları Başkanı Kürşat Mican, "Biz devleti
uyardık, elimizde sopalarla yürüyüşe katılanları döveceğimizi
söylemedik" dedi.
ABD'nin Orlanda şehrinde eşcinsellerin gittiği bir barda 49 kişinin
öldürülmesinin ardından İstanbul'da LBGTİ bireylerin düzenleyeceği
yürüyüşe ilgi daha da arttı. Hükümet, yürüyüşe izin verilip
verilmeyeceğine ilişkin soruları yanıtlarken topu Valiliğe attı.
Valilik ise henüz bir açıklama yapmış değil ama Alperen
Ocakları'ndan tehdit dolu bir itiraz geldi.
Alperen Ocakları Başkanı Kürşat Mican, basın toplantısı
düzenleyerek o yürüyüşü yaptırmayacaklarını, Ramazan ayında yarı
çıplak bir vaziyette düzenlenecek yürüyüşün dini değerlere saldırı
anlamı taşıyacağını söyledi. Sonra da dikkat çeken şu cümleyi
kullandı:" Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir, tekdir ile
uslanmayanın hakkı kötektir."
Sözleri birçok sivil toplum örgütünden ve CHP’den tepki alan Kürşat
Mican, RS FM'e konuştu, "Fiili bir müdahaleyi kastetmedik"
dedi.
'Dini değerlerimizin dikkate alınmasını istiyoruz diyen Mican,
şunları söyledi: "Daha önce bu grubu uyardık, arkadaşları uyardık,
temsilciler gönderdik. Biz Müslüman Türk milletiyiz, halkımızın
yüzde 99’u Müslüman. Doğru, hoşgörü içinde yaşamalıyız ama bizim
dini değerlerimizi yok sayarak, bizi hiçe sayarak bu yürüyüş
yapılamaz.
Biz, yarı çıplak şekilde ellerinde içki şişeleriyle birlikte
ecdadımızın kanlarıyla sulanmış mübarek şehirde, kutlu şehirde
böyle dolaşmalarını istemiyoruz. Biraz hukuk dışına çıkıyor gibi
görünüyor ama hukuk dışına çıkılıyor diye algılamayın bunu. Ziya
Paşa’nın sözlerini hatırlatırken bir tehdit yok. Bizim orada
olacağımızı tepkili olacağımızı yürütmeyeceğimizi söylüyoruz.
Onlar on bin kişi ise biz de on bin kişi orada olacağız, o koridoru
kapatacağız, oturma eylemi yapacağız ve yürütmeyeceğiz. Onlar bize
tepki gösterirse biz de tepki göstereceğiz. Ben gidelim Taksim’e
sopalarla kovalayalım demiyorum. Bu cümleyi elinde sopa olarak
algılamamak lazım, bir tepki olarak algılamak lazım."
'ONLAR BİZİM İNANÇLARIMIZA SAYGI DUYMUYORSA BİZ NEDEN
DUYALIM?'
Elinde içki şişesi ile yarı çıplak yürümeyecekler sözlerini ısrarla
tekrarlayan Mican, açıklamalarının devlete bir çağrı olduğunu
söyledi.
Mican, "O zaman devlet şöyle bir önlem alsın, çağrı yapıyoruz,
devlet ne yapacak, diyecek ki; yarı çıplak yürümeyecek, elinde içki
şişesi olmayacak, böyle olursa istediği yerde yürüsün. Biz toplumun
bir ferdiyiz, bizim fertler olarak o tür yaşantıya o görüntüye
tepkimiz bu. Böylece bir dahaki sefere yapacakları zaman diyecekler
ki biz bu halkın tepkisini çektik, onların da değerleri var saygı
duymamız gerekir, eğer değerlerimize saygı duymuyorlarsa biz
onların inandıklarına niye saygı duyalım. Bizim saygı duymamızı
beklemesinler" diye konuştu.
Kolluk güçlerinin görevini üstlenmek diye bir niyetlerinin
olmadığını tekrarlayan Kürşat Mican’a göre, devlet izin meselesini
düşünürken kendi tepkilerini de göz önünde bulunduracak.
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar