Almanya'ya 2017'de seçimler damgasını vuracak

- Almanya'da 2017'de cumhurbaşkanlığı ve genel seçimler yapılacak - Büyük partiler sığınmacı krizi nedeniyle aşırı sağa kayan seçmeni kaybetme telaşına düştü - Almanya'ya 55 yıl önce misafir işçi olarak gelen Türkler, Türkiye ile Almanya arasında yaşanan siyasi gerilimin etkisiyle bir kez daha seçim malzemesi olmakla karşı karşıya - Almanya, 2017'de G20 dönem başkanlığını yapacak - Alman ekonomi kuruluşları ekonomiye ilişkin 2017 için temkinli olmanın yanı sıra iyimser kalmaya devam ediyor

Google Haberlere Abone ol
Almanya'ya 2017'de seçimler damgasını vuracak

BERLİN (AA) - Almanya'yı 2017 yılında bekleyen en önemli gelişmeler cumhurbaşkanlığı seçimi ve sonbahardaki genel seçimler olacak.

Geçen yılı terör korkusu, cumhurbaşkanlığı seçimleri için aday belirleme süreci ve sığınmacı krizine çözüm arayışlarıyla geçiren Almanya için 2017'deki en büyük değişim şubat ve eylül aylarında yaşanacak. 12 Şubat'taki cumhurbaşkanlığı seçiminde koalisyon ortaklarının adayı olan Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier'in seçilmesi bekleniyor.

Ancak 17 veya 24 Eylül'de yapılacak genel seçimler, sığınmacı krizi, Birleşik Krallık’ın Avrupa Birliği'nden (AB) ayrılma kararı (Brexit) ve terör korkusu nedeniyle daha da önem kazandı.

Başkent Berlin'de aralık ayında düzenlenen, 12 kişinin hayatını kaybettiği Noel pazarı saldırısı, Başbakan Angela Merkel'in sığınmacı politikasının sorgulanmasına yol açtı.

Almanya'nın yaklaşık bir milyon sığınmacıyı kabul etmesi ülkede var olan aşırı sağcı kesimi daha da güçlendirdi. Aşırı sağcı Almanya için Alternatif Partisinin (AfD), 10 eyalet parlamentosunda temsil hakkı kazanması ve ilk kez genel seçimlerde Federal Parlamentoya (Bundestag) girebilecek durumda olması ülkede rahatsızlık oluşturdu. Anketlere göre, AfD yüzde 5 barajının üzerinde oy alacak.

Almanya'daki büyük partiler, sığınmacı krizi nedeniyle aşırı sağa kayan seçmeni kaybetme telaşına düştü. Başbakan Merkel’in lideri olduğu Hristiyan Demokrat Birlik partisinin (CDU) Essen’de yapılan olağan genel kurulunda "çifte vatandaşlık" konusunun iptal edilmesine yönelik önergenin kabul edilmesi bunun en bariz örneği.

Seçimlerde adaylığını tekrar açıklayan Angela Merkel’in alternatifsiz görülmesi ve pragmatik bir siyasetçi olması seçimleri yine başarıyla tamamlayacağı beklentisini yükseltiyor.

AfD’nin ilk kez meclise girme olasılığı ise partileri hükümeti kurma arayışındaki senaryolarda bambaşka bir sonuca götürebilir. Şu anki gelişmeler Almanya’nın gelecek dönemde de Hristiyan Birlik partileri (CDU/CSU) ve Sosyal Demokrat Partinin (SPD) oluşturduğu büyük koalisyon ile yönetileceğini gösterse de CDU'nun bir gözünün de Yeşiller Partisinde olduğunu unutmamak gerekiyor. Zira Angela Merkel son seçimlerin ardından Yeşiller Partisi ile uzun süre görüşmeler yapması CDU'nun bu partiyle koalisyona gitme yolunda isteğin bulunduğu şeklinde yorumlanmıştı. Tabandaki beklentiler de Merkel’i imkan bulması durumunda CDU-Yeşiller koalisyonuna sürükleyebilir. SPD ise yeni politikalar üretmemekle eleştiriliyor.

- Türkler incitiliyor

Almanya'ya 55 yıl önce misafir işçi olarak gelen ve bugün siyasetten spora, kültürden ekonomiye birçok başarı hikayesi yazan Türkler, Türkiye ile Almanya arasında yaşanan siyasi gerilimin etkisiyle bir kez daha seçim malzemesi olmakla karşı karşıya.

CDU/CSU yıllar önce Türkiye’nin AB üyeliğine karşı olduğunu ifade ederek imtiyazlı ortaklık önerisini seçim programına koymuştu. Her seçimde Türkler ve Türkiye’nin Avrupa’da malzeme yapılması Avrupa’da yaşayan Türkleri incitiyor. Her ne kadar siyasi partilerde Türkiye kökenli siyasetçiler bulunsa da bu sayının nüfus oranına göre az olduğu bilimsel bir gerçek.

- Bu yıl G-20 dönem başkanlığı Almanya'da

Almanya, bu yıl önemli bir organizasyona ev sahipliği yapacak. 1 Aralık 2016'da G-20 dönem başkanlığını Çin'den devralan Almanya, dönem başkanlığını kasım sonuna kadar yürütecek. Almanya dönem başkanlığındaki G-20 Zirvesi, 7-8 Temmuz 2017'de Hamburg'daki fuar alanında gerçekleştirilecek.

Almanya, sahip olduğu yüksek teknoloji ve olumlu ekonomik verilerle Avrupa’da öncü ekonomi rolünü sürdürmeye devam ediyor.

Ancak son dönemlerde büyük Alman firmalarının zorlu mali durumları, Brexit, bankacılık alanında yaşanan kayıplar ve mülteci akını gibi bazı sorunlar ve şoklar ülke ekonomisinde ağırlığını hissettirmeye başladı.

Ülkedeki önemli ekonomi kuruluşları büyüme ve enflasyon tahminlerini güncellerken, büyüme dinamiklerinin özellikle dış ticarete bağımlı olması dikkati çekiyor.

- Alman ekonomi kuruluşları 2017 için temkinli iyimser

Alman Ekonomi Enstitüsü (IW), Alman ekonomi kuruluşlarının ekonomiye ilişkin 2017 için temkinli olmanın yanı sıra iyimser kalmaya devam ettiğini bildirdi.

IW'nin anketine katılan 48 ekonomi kuruluşundan 28'i, 2017 yılında 2016’ya kıyasla daha yüksek üretim beklerken üçü "önemli derecede” artış bekliyor. Sekiz kuruluş ise daha kötü bir sonuç öngörüsünde bulundu. 2017 yılında inşaat ve ilgili endüstrilerin canlanması beklenirken otomotiv ve finans sektöründe ise düşüş eğilimi öngörülüyor.

- Büyüme beklentileri

IW'nin Almanya'daki 2 bin 900 şirketle yaptığı bir diğer ankete Alman ekonomisi gelecek yıl sadece yüzde 1 büyüyecek.

Ekonomi Araştırma Enstitüsünün (Ifo) tahminlerine göre ise Alman ekonomisi 2017 yılında yüzde 1,5 büyüme kaydedecek.

Öte yandan, Almanya Merkez Bankası (Bundesbank) da haziran ayında yayınladığı raporda, Almanya'nın 2016 ve 2017 için büyüme ve enflasyon beklentilerini düşürmüştü.

Yorumlar