Alman hükümeti ülkedeki camilere yönelik saldırıları sert dille kınadı
- Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert: "Bu tür saldırılar, kimler tarafından yapılmış olursa olsun sert bir şekilde kınanmalıdır"
BERLİN (AA) - Almanya'da yeni kurulan koalisyon hükümeti,
ülkedeki camilere yönelik saldırıları sert bir dille
kınadı.
Alman Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert, başkent Berlin'de
düzenlenen basın toplantısında bir Türk gazetecinin Almanya'daki
camilere yönelik saldırılarla ilgili değerlendirmesini sorması
üzerine, saldırıların kimler tarafından ve hangi ibadethanelere
yönelik olursa olsun kınanması gerektiğini belirterek, "Bu tür
saldırılar kimler tarafından yapılmış olursa olsun sert bir şekilde
kınanmalıdır." dedi.
Alman Anayasası'nın 4. maddesinin dini uygulamalara özgürlük
verdiğine dikkati çeken Seibert, "Saldırıların kilise, sinagog,
cami ya da bir mabede düzenlenmiş olmaları bizim için fark etmez.
Böyle bir saldırı hiçbir zaman haklı gösterilemez ve aşağılık bir
olaydır. Suçlular tespit edilmeli ve cezalandırılmalıdır."
dedi.
Alman hükümetinin bu konuda ne kadar kararlı olduğu şeklindeki bir soruya karşılık da Seibert, gerekli güvenlik önlemlerini almanın öncelikli olarak eyalet hükümetlerine bağlı olduğunu ifade ederek, "Federal hükümetin yapması gereken -ve bunu geçmişte de yapmıştır- bu tür saldırılara sıfır tolerans gösterileceğidir. Hangi taraftan gelirse gelsin." diye konuştu.
Seibert camilere saldırılar düzenleyen aşırı sağcıları
kınadıkları gibi saldırıların başka kesimlerden gelmesi durumunda
da buna tepki göstereceklerini söyledi.
Almanya İçişleri, Bayındırlık ve Yurt Bakanı Horst Seehofer'in,
camilere yönelik saldırıların yoğunlaştığı bir dönemde neden "İslam
Almanya'ya ait değildir" şeklinde bir açıklama yaptığının sorulması
üzerine Seibert, değerlendirmelerde bulundu. Tüm kabinenin camilere
ve Müslüman kuruluşlarına yönelik saldırıları kınadığını
tekrarlayan Seibert, Başbakan Angela Merkel'in de söylediği gibi,
Almanya'nın geçmişini Musevilik ve Hristiyanlığın
şekillendirdiğini, ancak bugün 4 milyon Müslüman'ın Almanya'da
yaşaması sebebiyle Müslümanların ve doğal olarak İslam'ın
Almanya'ya ait olduğunu ifade etti.
İçişleri Bakanı Seehofer'in, Almanya'da düzenlenen İslam
Konferansı toplantılarını daha da geliştireceği açıklamasında
bulunduğunu da hatırlatan Seibert, Müslümanlar hakkında değil,
Müslümanlarla birlikte konuşulmasının önemli olduğunu sözlerine
ekledi.
Almanya İçişleri, Bayındırlık ve Yurt Bakanlığı Sözcüsü Johannes Dimroth da Seehofer'in camilere yönelik saldırıları şiddetle kınadığını ifade ederek, "İçişleri Bakanı da bu konuda sıfır tolerans olması gerektiğini açıkça dile getirmiştir ve buna kesinlikle inanmaktadır. Hiçbir çeşit suç olayına müsamaha edemeyiz. Hele de siyasi olaylara. Özellikle ibadethanelere ve dini inançlarını barışçı şekilde yaşayan insanlara yönelik suç olaylarına " şeklinde konuştu.
Seehofer'in sözlerinden de sadece bir tanesinin ele alınarak
başlıklara taşındığını, halbuki açıklamalarında kendisinin de
"Müslümanların Almanya'nın bir parçası olduklarını" söylediğini
aktaran Dimroth, bakanın "İslam Almanya'ya ait değildir" şeklindeki
sözleri ile İslam'ın geçmişte Almanya'yı şekillendirmemiş olduğuna
işaret etmeye çalıştığını savundu.
Seehofer'in İslam Konferansı toplantılarına da çok önem
verdiğini belirten Dimroth, bakanın, bu toplantıların tek taraflı
görüşler belirtmek yerine karşılıklı bir diyaloğa dönüştürülmesini
istediğini sözlerine ekledi.
Yorumlar