Alişan'daki Elif Akçivi kimdir, nerelidir?
Alişan'ın TRT 1'de yayınlanan programında ekrana gelen Elif kimdir, nerelidir, kaç yaşında?
TRT 1'de yayınlanan "Alişan ile Yeni Bir Güne Gülümse" programına konuk olan Elif hikayesiyle herkese umut oldu. Alişan'ın TRT 1'de yayınlanan programında ekrana gelen Elif kimdir, nerelidir, kaç yaşında?
Elif 1999 yılında dünyaya gelmiş Mersinli bir yörük kızıdır.
Ağılda dünyaya gelen Elif, şimdilerde Mersin Üniversitesi'nde Yüksek Lisans yapıyor.
Elif'in doğduğunda annesinin sütünün yetersizliği nedeniyle oğlaklarla aynı biberondan süt içtiğini bu nedenle hayvanları çok sevdiğini söylüyor.
Elif şimdilerde, "Türk İslam Sanatları Yüksek Lisans" bölümünde okuyor.
Elif Akçivi, Yörük kültürünü geniş kitlelere duyurmak için çalışıyor.
İlçenin 1200 rakımındaki Kayrak Mahallesi'ne kurdukları Yörük çadırında yaşayan genç kız, hayvancılık yapan ailesine de destek oluyor.
Akçivi, sabahın ilk ışıklarıyla gözünü açtığı çadırda annesine işlerinde yardım ettikten sonra keçi ve koyunları otlatmak için dağları, tepeleri arşınlıyor.
Yüksek lisans bitirme tezini çadırına taşıdığı kitaplar ve ders notlarıyla hazırlamaya çalışan Yörük kızı, boş zamanlarında çektiği videoları da sosyal medyada paylaşarak kültürünü tanıtmaya çalışıyor.
Kültürünü tanıtmak için akademisyenliği hedeflediğini belirten Akçivi, "Sanat tarihi bölümünü okudum. Herkes 'Bırak o bölümü, hiçbir şey olmaz, gel babanın yanında otur, evlenir gidersin.' diyordu ama bölümü bırakmadım, bırakmayı da düşünmüyorum. İşim olur ya da olmaz benim için çok önemli değil. Zaten burada işim var. Eğitim hayatıma devam edeceğim. Sırf param veya mesleğim olsun diye değil kültürümü dünyadaki insanlara anlatmak için yola çıktım." diye konuştu.
Akçivi, doğayla iç içe yaşamanın kendisine huzur ve mutluluk getirdiğini, dünyayı gezme hayalini bir gün gerçekleştireceğine inandığını anlattı.
Yorucu olsa da hayvancılığı çok sevdiğini dile getiren Elif Akçivi şöyle konuştu: "Her şey kitaplarda öğrenilmiyor, biraz içine girmek gerekiyor. Bunun eğitimime de katkısının olduğunu düşünüyorum. Kendimi güçlü hissediyorum. İnsanlar da kabullenmeye başladı. Kızların okumasını istiyorum. Bölümlere boş olarak bakmasınlar, neyi istiyorlarsa onu okusunlar. İleride mutlaka bir şeyi başarırlar. Çobanlık aslında çok zor. En ufak dikkatsizlikte sürü kaybolabiliyor veya kurtlar hayvanları kapabiliyor. Onca insan bir sürü şey başarıyor. İnsanların ne dediğine aldırmıyorum. Kendimi nasıl iyi hissedersem o yolda ilerleyeceğim. Kötü bir şey yapmıyorum, kendi emeğimle bir yere gelmeye çalışıyorum."
"GÖRMEYİ, BAKMAYI BİLDİKTEN SONRA MUTLU OLURSUNUZ"
Akçivi, Yörük kültüründe kadının ön planda olduğunu, günlük işlerin büyük bir kısmını annesiyle üstlendiklerini aktardı.
Şehir yaşamındansa doğayı tercih ettiğini vurgulayan genç kız şunları kaydetti: "Şehir yaşamı, kapalı bir kutunun içerisinde yaşamak gibi. Biz burada gökyüzünü, güneşin doğuşunu ve batışını izliyoruz, kuşların sesini dinliyoruz. Birçok şeyi hissederek yaşıyoruz. Şehirde öyle değil, sabah trafik sesiyle uyanıyorsunuz, akşamları saatin farkına varmadan uyuyakalıyorsunuz. Bence, kapalı kutuda yaşamaktansa böyle güzel ortamda yaşamak daha iyi. İnsanlar şehirde mutlu değil, ben de kaldığımda mutlu değildim, sıkılıyordum. Burada dışarı çıktığımda kedi köpekle oynuyorum moralim yerine geliyor. Belki burada her şey elimin altında değil, her şeyi alamıyorum ama olsun, mutluyum. Mutlu olduğum şeyi yapıyorum. Benim için de en önemlisi bu. Toprakla bir defa temas ettiğinde toprak insanı mutlu eder. Görmeyi, bakmayı bildikten sonra mutlu olursunuz."
Yorumlar