Aleyna Çakır olayında 'pis kokular' geliyor

Aleyna Çakır olayı araştırılırken bir anda şüpheli Umitcan Uygun'un annesi ormanlık alanda ölü bulundu. Anne Uygun'un çevresinde, "Yurt annesi" olarak tanındığı ileri sürülüyor. İddiaya göre devlet yurtlarında kalan kızlar ile Ümitcan'ın annesi arasında henüz tanımlanamayan bir ilişki vardı.

Ankara'da, Aleyna Çakır'ın evde ölü bulunması olayı ile ilgili gözaltına alınıp serbest bırakılan Ümitcan Uygun'un annesi Gülay Uygun, silahla başından vurulmuş halde dağlık alanda ölü bulundu.

Uygun ailesi, olayın ardından avukatları ile birlikte basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Uygun ailesinin avukatı Çağatay Cengiz, Müge Anlı'yı hedef göstererek, "Bazı medya maymunları, bu aileyi yok etmek için çeşitli tiyatroları yapmışlardır" derken, eşi Durak Uygun ise "Cumhurbaşkanım ben çok koştum bu yollarda. Ömrüm boyunca has ülkücüyüm. Bir tane sana oy verdim. Sayın Süleyman Soylu bakanım, sayın cumhurbaşkanım" diyerek ailesine komplo kurulduğunu iddia etti. 

Aleyna Çakır cinayeti ile ilgili Müge Anlı'nın programına bağlanan bir kişi, 'engelsiz aile yaşam ve rehabilitasyon merkezi'nde çocuk eğitmeni olarak çalışan Gülay Uygun hakkında, şu şekilde konuşmuştu:

"Bizim burada yaklaşık 10 ay evvel bir düğün oldu. Düğüne gittik. Sonradan Ümit geldi, arkasından 6 tane 19 en fazla 21 yaşlarında kız geldi. Benim yanımda da Ümit'in annesi oturuyordu. Yanına gelen o kızlar 'Yurt anne' diyerek seslendi. Sordum 'neden yurt anne diyorsunuz?' diye. 'Bizim yurtta çalışıyor, o yüzden' dediler. 'Okuyor musunuz?' diye sordum, hani yurttan çıktıkları için. 'Hayır, yurt anne bizi 18 yaşından sonra alıp ev açıyor. İşe sokma adıyla götürüyor, oğlu…" 

Annesinin cesedinin bulunduğu yere gelen Ümitcan Uygun da annesi hakkında ortaya atılan iddialar için, "Ben her zaman sessiz kaldım. Fakat bu saatten sonra sessiz kalamam. Benim annem, sizin suçlamalarınız yüzünden kafasına sıktı. Ben hepsinden şikayetçiyim" diyerek İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya seslendi. 

Gülay Uygun, yakınları tarafından bir akrabasının evine yakın dağlık alanda başından silahla vurulmuş halde bulundu. Gelen sağlık ekiplerince yapılan kontrolde, Gülay Uygun'un öldüğü tespit edildi. Yapılan ilk incelemede ise Gülay Uygun'un initihar notu bırakarak yaşamına son verdiği belirlendi.

MÜGE ANLI: BU İŞİN PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ

ATV'de yayınlanan programında konuşan Müge Anlı, şunları söyledi:

Allah rahmet eylesin. Devletin kurumları önemli kurumlardır. Soruşturmayı ben onlara bırakma taraftarıyım. Devlet de soruşturmayı başlattı, müfettişleri görevlendirdi. Çok sayıda kız bizi aradı bununla ilgili.

Hatta 2 gün sonra da hanımefendinin ifadesi alınacakmış. Kızlar, 'Rahmetli hanım bize Whatsapp grubu kurdu. 'Benim hakkımda soru sorarlarsa iyi şeyler söyleyin' diye yazdı." dediler. Fakat konu onun üzerinde değilken dün şüpheli şekilde hayatını kaybetti. Allah rahmet eylesin.

Hep böyle bir tehdit var. Bu olayın ardından da yine suçlu olan ben oldum. Ben bu suçlamaları kabul etmiyorum. Ben gazeteciyim. Hiç kimsenin tarafı değilim. Ne anneyi-babayı tanırım, ne Ümitcan'ı tanırım. Ne hanımefendinin adını ne fotoğrafını vermişim. Röportajları yayınlama durumum olmasına rağmen kurumları zedelemek adına yayınlamadım. Ben tarafsızım. Benim kalbime Rabbim ne verdiyse ben kalbimin doğrusunda gitmeye çalışıyorum. Allah gönlümü biliyor.

Bu yayına başladığımdan beri de hep aynı şeyi söylüyorum. Ne söylerseniz söyleyin, ne yaparsanız yapın ben bu yolumdan dönmeyeceğim. Kim ne kadar tehdit ederse etsin benim için önemli olan Aleyna'nın o gece intihar etmesi ya da öldürülmüş olması Adli Tıptan gelecek rapora bağlıdır. O ayrı bir konudur. Ama onlarca genç kızın şantaj ve tehditle, dayakla kötü yollara sürüklenmesi ve onların üzerinden para kazanılması doğru bir şey değildir ve bunların cezalandırılması gerekiyor. Ne söylerseniz söyleyin. Ben bunu söylemeye devam edeceğim. Başka Aleyna'lar ölsün istemiyorum.

Bu bir yıldırma politikası, biliyorum. Keşke hanımefendi hayatta olsaydı. O kadar üzüldüm ki... Keşke hanımefendi bizi arayıp 'Yüzleşebilirim o kızlarla' deseydi. Ben hanımefendiyi bilmem. Konuyu devlete bıraktım, gerekli soruşturma açıldı.

3.5 aydır neredeyse tüm medya kuruluşlarında oğlu hakkında bu haberler yapıldı. Tüm bunlar yaşanırken psikolojisi gayet sağlam kalan bir hanımefendi, soruşturma başlatılınca mı intihar eder? Neden intihar etsin? Bunun için hiçbir gerekçe yok. O yüzden ben bu konunun da araştırılacağından eminim.

Aleyna intihar mı etti öldürüldü mü diye konuşurken, ikinci hanımefendi de aynı şekilde hayata gözlerini yumdu.

Bu işin peşini bırakmayacağız.