Akıncı Üssü davası

- FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 458 kişinin yargılandığı davaya sanık savunmalarıyla devam edildi

Google Haberlere Abone ol
Akıncı Üssü davası

ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin davada 458 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları hazır bulundu.

Sanık eski astsubay Yücel Lökeşe, 15 Temmuz'da Konya 3. Ana Jet Üssü 135. MAK (Muhabere Arama Kurtarma) ve İHK (İleri Hava Kontrolörü) filosunda görevli olduğunu ifade etti.

FETÖ/PDY dahil hiçbir terör örgütüyle bağlantısı bulunmadığını savunan Lökeşe, tarafına yöneltilen bütün suçlamaları reddetti.

Vatana ihanet etmediğini öne süren Lökeşe, 15 Temmuz'da, öğlen gideceği arazi eğitiminin iptal olduğunun ve İstanbul'a başka bir görev için gideceklerinin bildirildiğini anlattı.

Lökeşe, karayoluyla Samandıra'ya gittiklerini belirterek, bölük komutanı binbaşı Gökhan Maldar'ın Hava Kuvvetleri Komutanı'nın emniyetinin alınacağını, emir gelene kadar da "bekler" pozisyonda kalacaklarını söylediğini ileri sürdü.

Sonrasında kalk emri geldiğini ve ardından Moda Deniz Kulübü'ne helikopterle gittiklerini ifade eden Lökeşe, kendisinin helikopterin emniyetini aldığını belirtti.

Lökeşe, bir süre sonra Orgeneral Abidin Ünal'ın helikoptere doğru geldiğini, baş selamı verdikten sonra helikoptere bindiğini ifade etti.

Helikoptere bin denilmesi üzerine kendisinin de bindiğini ve biraz uçtuktan sonra Sabiha Gökçen Havalimanı'na indiklerini anlatan Lökeşe, Ünal'ın buradan VİP uçağıyla ayrıldığını söyledi.

Lökeşe, ardından Moda'ya, oradan da önce Samandıra'ya geçtiklerini, burada bir süre bekledikten sonra helikopterle Akıncı Üssü'ne intikal ettiklerini belirtti.

Yücel Lökeşe, bekledikleri sırada bölük komutanı Maldar'ın gelip, kalkışma yaşandığını söylediğini ancak kendilerinin yanlış bir iş içinde bulunmadıklarını, Hava Kuvvetleri Komutanı'nı korumaktan başka bir amaçları olmadığını anlattığını öne sürdü.

İlerleyen saatlerde de savcıya duruma anlattığını dile getiren Lökeşe, sonrasında da tutuklandığını anlattı.

Sanık eski astsubay Yunus Dağcı da İstanbul'daki düğün yerine giden MAK ekibi içinde bulunduğunu belirttiği savunmasında, arazi eğitiminin iptal edildiğini ve başka bir görev için Samandıra'daki birliğe intikal emri verildiğini söyledi.

Dağcı, Samandıra'ya ulaştıktan sonra bölük komutanı Maldar'ın, Abidin Ünal için alınan standart koruma ve güvenlik tedbirlerine ek olarak görevli olduklarını belirttikten sonra emir gelene kadar "bekler" pozisyona geçtiklerini ifade etti.

Moda'daki düğün yerinde bina içinde güvenlik önlemi aldığını anlatan Dağcı, sonraki süreçte Akıncı Üssü'ne geldiklerini ifade etti.

Sabah da adliyede ifade verdikten sonra tutuklandığını anlatan Dağcı, terör örgütü üyeliği suçlamasını kabul etmedi.

Dağcı, "Ben askeri hiyerarşi, emir komuta zinciri içinde koruma görevi emri aldım. Bunun dışında kanun dışı bir emir almadım. Kimseyi alıkoymadım, alıkoyulan kimseyi de görmedim. Hiçbir kanun dışı faaliyet içinde bulunmadım." dedi.

- İstanbul'dan Rize'ye kaçmışlar

Sanık eski astsubay Sezer Gülşen ise önceki beyanlarının yerine mahkeme huzurundaki ifadesinin kabul edilmesini istediği savunmasında, Moda Deniz Kulübü'nde önce otopark ve düğün salonu arasında, sonrasında da balkon gibi bir bölgede beklediğini anlattı.

Sonrasında Hava Harp Okulu'na Fatih Aydemir, Oğuz Haksal, Ali Murat Karakaş olmak üzere dört personel bırakıldıklarını ve biraz dinlenip sabah kalktıktan sonra gazinodaki televizyondan darbe girişimini öğrendiğini iddia eden Gülşen, internetten de haberlere baktıklarını söyledi.

Gülşen, can güvenliklerini dikkate alıp silahlarını da bıraktıklarını, Fatih Aydemir'in Konya'ya döndüğünü, kendilerinin de Rize'ye gittiklerini belirtti.

Konya'ya da 19 Temmuz'da vardıklarını anlatan Gülşen, ardından kendi isteğiyle ifade vermek için kolluk kuvvetlerinin yanına gittiğini savundu.

Abidin Ünal'ı koruma ve emniyet faaliyeti kapsamında görev yaptığını savunan Gülşen, darbe girişimi amacıyla hukuka aykırı bir eylemde bulunmadığını öne sürdü.

Gülşen, o gece ne Abidin Ünal'ı ne de diğer komutanları gördüğünü savundu.

Duruşmada, sanık eski astsubay Semih Özçelik de yaptığı savunmada isnat edilen suçlamaları kabul etmedi.

Sanıkların tahliye talebinde bulunduğu duruşmaya öğle arası verildi.

Yorumlar