Akdağ, AA Editör Masası'na konuk oldu

- Başbakan Yardımcısı Akdağ: (7) "(Seçim ittifakı teklifi) Milletin iradesinden CHP de korkmamalıdır, HDP de korkmamalıdır. Eğer CHP, HDP ile bir ittifak yapacaksa, ülkenin geleceği hususundaki düşünceleri birbirine yakınsa yaparlar, kendilerinin bileceği bir iş, ona biz bir yorum yapamayız. Ama şunu da söyleyeyim; CHP, HDP ile birçok yerde de ittifak halinde hareket ediyor. Onu da kabul etmemiz lazım"

Google Haberlere Abone ol
Akdağ, AA Editör Masası'na konuk oldu

ANKARA (AA) - Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, seçim ittifakı teklifine ilişkin, "Milletin iradesinden CHP de korkmamalıdır, HDP de korkmamalıdır. Eğer CHP, HDP ile bir ittifak yapacaksa, ülkenin geleceği hususundaki düşünceleri birbirine yakınsa yaparlar, kendilerinin bileceği bir iş, ona biz bir yorum yapamayız. Ama şunu da söyleyeyim; CHP, HDP ile birçok yerde de ittifak halinde hareket ediyor. Onu da kabul etmemiz lazım." dedi.

Akdağ, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda gündeme ilişkin soruları yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.

"Seçimlere ittifak kurmadan girecek partiler yeni düzenlemeden nasıl etkilenecek? Ayrıca muhalefetin mühürsüz oy pusulalarının geçersiz sayılmaması yönünde görüşü var. Düzenlemede, seçmen iradesinin sandığa yansıması için nasıl bir yol izlenecek? AK Parti, MHP ve BBP ittifakının karşısında bir CHP ve HDP bloku kurabilir mi?" sorusu üzerine Akdağ, blok kurulmasının söz konusu partilerin bileceği bir iş olduğunu vurguladı.

Akdağ, ittifak yapmayan partilerin yeni düzenlemeden nasıl etkileneceğine yönelik, "Bütün mesele milletin iradesidir. Siz ittifak yapmazsınız en yüksek oyu alırsınız, yaparsınız oyunuz yükselir, düşer. Bu, milletin iradesiyle alakalı bir husus." ifadesini kullandı.

Ortak tasaları, kaygıları, geçmişleri ve gelecekleri olan bir milletin mensuplarını mümkün olduğu kadar konsolide etmeleri gerektiğini belirten Akdağ, "Aslında Cumhurbaşkanlığı sistemi bunu yapıyor. Diyelim ki cumhurbaşkanı birinci turda yüzde 50 artıyı alamayıp seçilemezse, ikinci turda insanlara sistem 'Bir dakika kim birbirine yakın düşünüyorsa artık bir araya gelinir' yani dağılmayın, parçalanmayın. Çok yakın bir zamanda İtalya, bundan iki yıl kadar önce artık illallah ettiler koalisyon hükümetlerinden ve istikrarsız dönemlerden, koalisyon hükümetlerini ortadan kaldıracak yasal düzenlemeler yaptılar." diye konuştu.

Akdağ, Cumhurbaşkanlığı sisteminin icrada bunu getirdiğine işaret ederek, "Dolayısıyla Türkiye Büyük Millet Meclisindeki temsil açısından da ittifak sistemine müsaade eden bir yeni anlayış şunu söylüyor, 'birbirinize yakınsanız parçalanmayın, bir arada seçimlere girin, vatandaşın karşısına birlikte çıkın.' Bütün mesele vatandaşın iradesiyle alakalıdır." dedi.

- "CHP, HDP ile birçok yerde de ittifak halinde hareket ediyor"

Başbakan Yardımcısı Akdağ, AK Parti'nin 2002'deki seçimlerde yeni kurulmuş, toplum tarafından yeterince tanınmayan bir parti olmasına karşın iktidar olduğuna, DSP'nin de bir önceki seçimde yüzde 20'ye yakın oy alırken, bir sonraki seçimde yüzde 1,5'e düştüğüne dikkati çekerek, her zaman vatandaşın iradesinin esas olduğunu dile getirdi.

Akdağ, şöyle devam etti:

"Milletin iradesinden CHP de korkmamalıdır, HDP de korkmamalıdır. Eğer CHP, HDP ile bir ittifak yapacaksa, ülkenin geleceği hususundaki düşünceleri birbirine yakınsa yaparlar, kendilerinin bileceği bir iş, ona biz bir yorum yapamayız. Ama şunu da söyleyeyim; CHP, HDP ile birçok yerde de ittifak halinde hareket ediyor. Onu da kabul etmemiz lazım. Meclis'te de bunu yapıyorlar, birçok yerde şu anda yapıyorlar."

CHP'nin durumuna yönelik değerlendirmelerde bulunan Akdağ, şöyle konuştu:

"Cumhuriyet Halk Partisi'nin bir çıkmazı yaşadığını hissettiğini görüyoruz. Bir defa bir Cumhuriyet Halk Partisi yok, birkaç Cumhuriyet Halk Partisi var. Kendi içlerinde homojen bir yaklaşım yok. Ancak bundan da daha önemlisi şudur, Cumhuriyet Halk Partisi milletin gösterdiği istikamete bakarsa önce, ittifak yapsın yapmasın, başarılı olma ihtimali var.

Dikkat edin sadece 15 senelik AK Parti iktidarı değil öncesine de gittiğimizde, belki adları biraz değişmiş olabilir ama 70'li yıllardaki Sayın Bülent Ecevit'in çıkışı dışında Türk siyasetinde 50'den itibaren Cumhuriyet Halk Partisi'nin bir iktidar gücü yok. Dolayısıyla bence biraz geriye dönüp bir analiz yapmaları lazım, başlarını iki ellerinin arasına alıp 'Biz bir yerde herhalde yanlış yapıyoruz.' demeleri lazım"

- "Siyaset yoluyla toplumu değiştiremezsiniz"

Türkiye'de belli çevrelerin toplum mühendisliğiyle toplumu değiştirmeye uğraştığını, 28 Şubat gibi süreçlerin de böyle olaylar olduğunu belirten Akdağ, siyasetin tek amacının toplumun gösterdiği yönde konsolide olmak, milletin, toplumun arzuladığını gerçekleştirmek olması gerektiğini vurguladı.

Başbakan Yardımcısı Akdağ, "Siz siyaset yoluyla toplumu değiştiremezsiniz. Evet, politikalarınız toplumda bazı değişikliklere yol açabilir, eğitim politikalarınız vesaire ama 'Ben bir parti kurayım, iktidar olayım, zorla, kanun zoruyla şöyle giyineceksin böyle oturacaksın, kalkacaksın, şunu yemeyeceksin, bunu içmeyeceksin diye toplumu dönüştüreyim.' Böyle bir şey olamaz." açıklamasını yaptı.

Bunu zamanında totaliter rejimlerin yapmaya çalıştığına ama yapamadığına işaret eden Akdağ, siyasetin toplumların sosyolojik gücünü bilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Akdağ, bir siyasetçi olarak, Türk toplumunun iyi sağlık hizmeti alması, iş, aş, terörün ortadan kaldırılması, Türkiye'nin itibarını yüksek tutmak gibi beklenilen vazifeleri yerine getirmekle görevli olduklarını ifade ederek, "Onun dışında nasıl düşüneceğine, yaşayacağına, inanacağına karışmaya başladığımız zaman işin seyri değişir. Cumhuriyet Halk Partisi'nin tarihi geçmişi maalesef böyle bir nakisayla dolu, milleti değiştirme arzusu. Değiştiremezler. Böyle olduğu müddetçe de millet hiçbir zaman onları iktidara getirmeyecek. Böyle bir endişeleri var yani ve önce bu kafayı değiştirmek gerekiyor." diye konuştu.

(Bitti)





Yorumlar