Ak Parti'nin referandum anketinde son durum
Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “evet” oylarının önde olduğunu belirtti. Kararsızların varlığına işaret eden Yılmaz, “Herkes kararını vermişse kampanya yapmanıza gerek kalmaz zaten. Kampanyaların hedefi kararsız kitlelerdir” dedi.
Türkiye’nin tarihi bir kavşakta olduğunu ve çok önemli bir halk
oylamasına gittiğini belirten Yılmaz, “Bu bir genel seçim değil,
bir yerel seçim değil. Başka bir anlamı da yok. Bir adayı seçmiyor,
bir partiyi tercih etmiyoruz. Temsilcileri aracılığıyla değil,
doğrudan kararını almış oluyoruz” dedi.
Önce teşkilat sonra toplum
Yılmaz, Anayasa değişikliği konusunda yürütecekleri
kampanyanın detaylarını da anlattı. Ak Parti’nin bu süreçte
tavrını çok şeffaf ve açık bir şekilde ortaya koyduğunu ifade eden
Yılmaz, “25 Şubat’ta Arena’da resmi olarak kampanyamızı
başlatacağız. Genel strateji olarak belirlediğimiz husus şu, önce
teşkilatlarımız sonra topluma gidiş şeklinde bir usulümüz var.
Teşkilatlarımıza bilgilendirmeler yapalım, teşkilatlarımız yeni
değişimi iyice özümsesinler ondan sonra sokağa, topluma çıkalım
şeklinde bir stratejimiz var” dedi. Yılmaz, kampanya esnasında, Ak
Parti’nin sloganlarının, broşürlerinin ve dokümanlarının Başbakan
Yıldırım tarafından kamuoyuyla paylaşılacağını bildirdi. Yılmaz,
tüm teşkilatların katılımıyla, Ak Parti’ye yakışır bir tanıtım
yapılacağını söyledi. Süreçte en önemli hususun anayasa
değişikliğinin kendisi olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Ana muhalefet
partisi paketin içeriğini gölgelemeye çalışıyor. Yalan yanlış
beyanlarla, karartmalarla paketin içeriğinin halkın bilgisinden
kaçırmaya çalışıyorlar. Özellikle rejim tartışması gibi hiçbir
şekilde geçerliliği olmayan tartışmalarla dikkatleri paketin
içeriğinden başka alanlara yönlendirme gayreti içindeler ama biz
paketin içeriğine güveniyoruz” dedi.
Yılmaz, “Meclis ortadan kalkacak, Meclis’in etkisi azalacak’ diye
bir sürü tezvirat yapılıyor. Bunun gerçekle uzaktan yakından ilgisi
yok. Meclisimiz eskisinden de güçlü hale geliyor. Millet artık
temsilcileri kanalıyla değil doğrudan hükümeti belirleyeceği için
millet hükümete güvenoyu vermiş oluyor” dedi.
Evet oyları önde
Anket sonuçlarının ne yönde olduğunun sorulması üzerine Yılmaz,
“evet” oylarının önde olduğunu belirtti. Kararsızların varlığına
işaret eden Yılmaz, “Herkes kararını vermişse kampanya yapmanıza
gerek kalmaz zaten. Kampanyaların hedefi kararsız kitlelerdir”
dedi.
Bütün partilerin tabanları hedefimiz
MHP’nin tabanındaki “hayır” oyu vereceklerin hatırlatılması üzerine
Yılmaz, MHP’nin kendi kampanyasını başttığını ancak Ak Parti’nin de
bütün partilerin tabanlarını hedef seçmen kitlesi olarak gördüğünü
ifade etti.
2007 ve 2010 referandumu ile
2014 Cumhurbaşkanlığı seçimlerine değinen Yılmaz, “Oy
verenlerin hepsi AK Partili değildi. Orada da değişik
partilerin tabanlarından oylar verilmişti” dedi.
CHP’nin, “evet” diyen partilerin tabanlarının kafasını karıştırmak
için farklı bir strateji izlediğini kaydeden Yılmaz, CHP’nin daha
şirin bir görüntü sergilemeye çalıştığını savundu.
CHP’nin AK Parti tabanını olumlu etkilemek için ılımlı bir kampanya
yürütme şeklindeki yaklaşımlarına işaret eden Yılmaz, “Bu güzel bir
şey. Ama kalıcı ve içselleştirilmiş bir şey değil. Daha çok
görüntüde yapılan, çok da samimi olmayan bir tutum” dedi.
MHP ile ortak faaliyet mümkün
MHP ile referandum sürecinde birlikte bir kampanya yapılması
ihtimaline de değinen Yılmaz, MHP ile “amaç birlikteliklerinin”
olduğunu, iki ayrı parti olarak kendi öncelikleri ile kampanya
yapacağını bildirdi. Bu amaç birlikteliğinin getirdiği bir
diyaloğun ve ortak bazı faaliyetlerin de mümkün olduğunu ifade eden
Yılmaz, ancak bunun henüz tam anlamıyla şekillendirilmediğini
söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çalışmalarının Ak Parti için çok önemli
olduğunu belirten Yılmaz, “Onunla uyumlu bir kampanya planlaması
yapmamız bizim için tercih edilen bir durum” dedi.
Mevcut sistemde en büyük sıkıntıyı Doğu ve Güneydoğu’da
yaşayan Kürt vatandaşların çektiğini aktaran Yılmaz, “Dolayısıyla
hiç kimse Kürt vatandaşlarımızdan statükonun bekçiliğini yapmasını
beklemesin. Değişimden yana olacaklardır, statükodan yana
olmayacaklardır. Statükonun bekçiliği, daha çok CHP’ye yakışan bir
tavır. CHP’nin de tabanına değil, tavanına, yönetimine yakışan bir
tavır” dedi.
Yorumlar