Adana'da FETÖ/PDY davası

ADANA (AA) - Adana'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında haklarında 25 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan, eski Ceyhan Belediye Başkanı Alemdar Öztürk ve örgütün "Yargıtay imamı" olduğu iddia edilen Mehmet Rasim Kuseyri'nin de aralarında bulunduğu 10 sanığın yargılanmasına başlandı.

Adana 12. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuklu sanık Öztürk ile tutuksuz sanıklar A.K, , A.K, E.K, E.E, O.Ö, R.A, Z.C.K. ve avukatları katıldı.

Sanık Kuseyri ise tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi aracılığıyla duruşmaya katıldı.

Kuseyri ifadesinde, iddianamede yer alan iddiaların duyumdan ibaret olduğunu savunarak, tanık beyanlarında çelişkiler bulunduğunu ileri sürdü.

FETÖ ile hiçbir irtibatının bulunmadığını, örgüt mensubu ya da finansörü olmadığını öne süren Kuseyri, ifadesinde şunları kaydetti:

"E.K. dosyada teknik anlamda tanık değildir. K.P. isimli şahıs beni Alemdar Öztürk ile tanıştıran kişidir. Beni Alemdar Öztürk ile tanıştıran kişiyi ben nasıl olur da hukuk müşaviri olarak Ceyhan Belediyesine yerleştiririm. Ceyhan Belediyesine kimseyi yerleştirmedim. Siyasi partilerde belediye başkanı ve milletvekilleri adaylığı geniş bir temayül yoklamasına dayanır. Bu kapsamlı bir inceleme sürecidir. Benim Alemdar Öztürk'ün adaylık süreciyle hiçbir alakam yoktur. Alemdar Öztürk'ün seçim kampanyasına asla katılmadım. FETÖ/PDY'nin yargı yapılanması deşifre edilmiştir. Bu konuda ayrıntılı beyanlar ortaya çıkmıştır. Bu ifadelerin hiçbirinde benim Yargıtay imamı olduğum ifade edilmiyor. FETÖ'nün yargıtay imamı değilim. Alemdar Öztürk ile aramdaki mesafe resmidir. İddianameye konu olan arsa satış işleminde vekil olarak hareket ettim. Resmi belgede bir sahtecilik söz konusu değildir. Belirtilen şirket tarafından bana ödenen para yasaldır."

Suçlamaları kabul etmediğini belirten Kuseyri, tahliyesini ve beraatini talep etti.

Sanık Öztürk ise hukuksuz hiçbir işleme imza atmadığını ve FETÖ/PDY terör örgütüyle ilgisinin olmadığını iddia etti.

Dosyadaki tanık beyanlarının iftira ve ithamdan ibaret olduğunu savunan Öztürk, "Bu hain yapıya hizmet etmedim. Yaptığım tüm kamu görevlerinde hep kanunlara uydum. Satış işlemleri hukuka uygun bir şekilde şeffaf bir ortamda olmuştur. 15 Temmuz hain darbe girişiminde hemen meydanlara inme çağrısı yaptım. Ceyhan'da hemen anons yaptırdım. Bunlar MOBESE kayıtlarında mevcuttur. Belediye başkanlığı adaylığım için Mehmet Rasim Kuseyri'den yardım almadım. Pensilvanya'ya gitmedim." ifadelerini kullandı.

Suçlamaları kabul etmeyen Öztürk, tahliye ve beraat talebinde bulundu.

Dönemin Ceyhan Belediye Başkanlığı Mali İşler Müdürü sanık R.A. Büyükşehir Yasası sonrası 11 belde ve 80 köyün Ceyhan Belediyesine devredildiğini ifade etti.

Bahse konu arsanın satışı için belediye meclisinden yetki istenildiğini ve yasal bir şekilde piyasa araştırılması yapıldığını öne süren R.A, satış işleminin hukuka uygun yapıldığını iddia ederek, beraat talebinde bulundu.

Diğer sanıklar da üzerlerine atılı suçlamaları reddederek adli kontrollerinin kaldırılmasını ve beraatlerine karar verilmesini istedi.

Cumhuriyet savcısı ise eksik hususların giderilmesi ve tutuklu sanıklar yönünden bu aşamada adli kontrol tedbirinin yetersiz olacağı dikkate alınarak mevcut hallerinin devamı yönünde karar verilmesi hususunda mütalaasını sundu.

Mahkeme heyeti tutuklu sanıkların mevcut hallerinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.