Abluka altındaki Humusluların tek çaresi "ölüm yolu"

HUMUS (AA) - MUHAMMED MİSTO - Suriye'de Esed rejiminin yaklaşık 5 yıldan bu yana abluka altında tuttuğu Humus'un kuzey kırsalında yaşayanlar için gıda ve diğer ihtiyaç malzemelerine ulaşmanın "ölüm yolu"ndan geçtiği belirtiliyor.

Tehlikelerle dolu 8 kilometrelik yol, Rasten'e bağlı El-Gacer bölgesi ile Humus'un kuzey kırsalındaki El-Hule'yi ve oradan da Humus'taki diğer abluka altındaki kasabaları birbirine bağlıyor.

Halkın "ölüm yolu" olarak adlandırdığı ve otomobil ile motosiklet kullananların tercih ettiği yol, Esed güçlerinin bombardımanına ve kurduğu pusulara maruz kalıyor.

Yolun özellikle kış aylarında çamur deryasına dönmesi ve engebeli hale gelmesine rağmen abluka altındaki halk başka çareleri olmadığı için bu yolu kullanıyor. Humus kırsalındaki köy ve kasabaların birbiriyle olan bağlantı yollarının kopmuş olması da abluka altındaki yaklaşık 300 bin kişiyi bu yolu kullanmaya zorluyor.

AA muhabirine konuşan nakliyeci ve tüccar Ebu Cemal, abluka nedeniyle Rasten'den Hula'ya mal getirip götürmek ve ticaret yapmaktan başka çaresi kalmadığını söyledi.

Yakıt ile motosiklet ekipmanları da dahil olmak üzere yaptığı nakliye işi karşılığında 6 ila 8 dolar ücret aldığını belirten Ebu Cemal, kış aylarında yolun çamurla kaplanmasının çektikleri zorluğu artırdığını, bombardıman ve keskin nişancıların saldırıları nedeniyle de pek çok kişinin bu yolda hayatını kaybettiğini ifade etti.

Yolun her mevsim sıkıntılı olduğuna vurgu yapan Ebu Yezen isimli genç ise "ölüm yolunu" kullanarak yapılan nakliyeciliğin "ücreti az ama tehlikesi bol" bir iş olduğunu dile getirdi.

Bölgedeki tüccarlardan Ubeyde de yolun taşıdığı risklere kıyasla aldıkları ücretin düşük olduğunu ancak nakliye ücretlerine yapılacak bir zammın malların fiyatlarına yansıyacağını ve vatandaşların da bunu kaldıracak gücü olmadığını kaydetti.

Humus'un kuzey kırsalı Esed rejimi tarafından 2012 yılından bu yana abluka altında tutuluyor. Bölge halkı Birleşmiş Milletlere (BM) bağlı kuruluşlar tarafından yapılan yardımlar ve rejimin nadiren de olsa giriş izni verdiği insani yardım konvoyları sayesinde yaşamını sürdürüyor.