ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanımasına tepkiler

İSTANBUL (AA) - ABD'nin, Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanımasına tepki gösteren çeşitli sivil toplum kuruluşlarının Saraçhane'de düzenlediği program sona erdi.

Fatih Camisi'nden ve Beyazıt Meydanı'ndan yürüyerek parka gelen vatandaşlar, Türk ve Filistin bayrakları ile "Kudüs Müslümanların onurudur", "Kudüs Müslümanların şerefidir", "Kudüs Müslümanların istiklal ve istikbalidir" yazılı dövizler taşıdı. Konuşmalar sırasında tekbir getirilirken, "Mehmetçik Aksa'ya", "Kudüs bizimdir, bizim kalacak" sloganları atıldı.

Programa Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkan Yardımcısı Bayram Karacan, AK Parti İstanbul İl Başkanı Selim Temurci, Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Abdullah Sevim ve Hüdapar İstanbul İl Başkanı Erdal Elibüyük, milletvekilleri, bazı belediye başkanları, STK temsilcileri, vatandaşlar ve Pakistanlı, Iraklı, Filistinli, Endonezyalı öğrenciler de katıldı.

BBP Genel Başkan Yardımcısı Bayram Karacan, konuşmasında, "Kudüs'ün ABD tarafından başkent ilan edilmesinin, Myanmar'da, Suriye'de, Bosna'da acılar yaşanmasının sebebi biziz, bizim yaşadığımız ayrılıklar ve ihtilaflardır. Allah'ı, Peygamberi, kıblesi bir olan ümmetin içine düştüğü ayrılıktan dolayı bunlar başımıza geliyor. Bunlardan ders çıkarmamız ve birliğimizin önündeki engelleri kaldırmamız lazım." dedi.

Konuşmasına bütün şehitleri rahmetle anarak başlayan AK Parti İstanbul İl Başkanı Selim Temurci, "İsrail bir terör devleti, İslam coğrafyasının bağrına adeta bir hançer gibi saplanan bir terör devleti. O İsrail'i yıllardır koruyan, kol kanat gerenler, İslam coğrafyasının, Müslümanların içinde bulunduğu duruma bakarak, bu durumu fırsata dönüştürerek, bir karar almaya yeltenmişler. Biz, o kararı yok hükmünde kabul ediyoruz, o kararı tanımıyoruz, lanetliyoruz. O kararı ABD'nin ve siyonistlerin yüzüne çarpacaktır bu ümmet." ifadelerini kullandı.

Temurci, alınan karardan sonra silah tüccarlarının, zalimlerin yüzünün güldüğünü dile getirerek, "Buradan haykırıyoruz; ey zalimler, bizim için Kudüs herhangi bir şehrin adı değildir, bizim için Kudüs bir manadır, medeniyetimizin en önemli kalelerinden biridir, insanlığın başşehridir." dedi.

Kudüs'ün düşmesinin, Mekke'nin ve Medine'nin de düşmesi anlamına geldiğini söyleyen Temurci, "Kudüs'ü savunmak, Medine'yi ve Mekke'yi, İstanbul'u, Saraybosna'yı, Bağdat'ı savunmaktır. Kudüs'ü savunmak, Müslümanların, bu ümmetin izzetini, onurunu savunmaktır." diye konuştu.

- "İsrail ile yapılan askeri, siyasi ve ekonomik işbirliğine son verilsin"

Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Abdullah Sevim de Kudüs'ün İsrail'in başkenti olamayacağını belirterek, Müslümanların kendisini sorgulaması ve gereğini yapması icap ettiğini söyledi.

Pazar günü Yenikapı'da düzenlenecek Kudüs mitingine vatandaşları davet eden Sevim, İsrail mallarını boykot etmenin de hemen atılabilecek bir adım olduğunu dile getirdi.

Hüdapar İstanbul İl Başkanı Erdal Elibüyük ise "Bizler farklı mezheplerden, ırklardan olabiliriz ancak mesele memleket meselesi, ümmet meselesi olduğu zaman, bütün farklılıklarımızı elimizin tersiyle iteriz, ümmetin birliği için hangi adımı atmamız gerekiyorsa atarız." dedi.

Hükümetten Mavi Marmara anlaşmasının sona erdirilmesini isteyen Elibüyük, "İsrail ile yapılan askeri, siyasi ve ekonomik işbirliğine son verilsin. Türkiye'deki İsrail Büyükelçiliği kapatılsın." diye konuştu.

- "Kudüs, insanlığın barışı ve huzuru için mukaddes bir mekan"

İHH İnsani Yardım Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım, Kudüs ile İstanbul'un kardeş olduğunu ifade ederek, "Mescid-i Aksa ile Ayasofya paralel yürür. Bugün Kudüs'e, kanımızı ve canımızı vermeye hazır olmazsak, yarın savunmayı İstanbul'da yaparız." dedi.

Mescid-i Aksa'da özgürce namaz kılana kadar mücadelenin devam edeceğini belirten Yıldırım, Kudüs denilince herkesin bir araya geldiğini, siyasi parti temsilcilerinin de programda yer aldığını vurgulayarak, "Bu yürek bir olduktan sonra Trump istediği imzayı atsın, yok sayıyoruz, kabul etmiyoruz." diye konuştu.

Anadolu Gençlik Derneği Başkanı Salih Turhan da ABD'nin kararını tanımadıklarının altını çizerek, "Trump'ı bir ülkenin devlet başkanı olarak kabul etmiyoruz, ABD diye bir devleti de tanımıyoruz. Tel Aviv'i İsrail'in başkenti olarak da İsrail'i bir devlet olarak da kabul etmiyoruz." dedi.

Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Levent Uslu, Trump'ın kararını "utanç vesikası" şeklinde tanımladı.

ABD'nin aldığı kararla bugünün çatışmalarını körüklemenin yanı sıra, yarının barışını da sabote ettiğini belirten Uslu, ABD'nin iktidarını sürdürebilmek için kaos ortamı ürettiğini söyledi.

Uslu, Kudüs'ün insanlığın barışı ve huzuru için mukaddes bir mekan olduğunu dile getirerek, "Kudüs düşerse, dünyanın hiçbir başkenti güvende olmayacaktır." dedi.

UMRAN Hareketi Lideri Şemsettin Özdemir de Müsümanlar arasındaki etnik, mezhep, fırka, cemaat farklılıklarını konuşurken, saldırgan bir dil kullanmamak gerektiğine işaret ederek, "Beğenmediğimiz farklılıklarımızı konuşurken de eğer Kur'an adına konuşuyorsak, en güzel üslupla konuşalım da aradaki ihtilafları kavgaya dönüştürmeyelim. Biz Endülüs'ü, Osmanlı İmparatorluğu'nu bu ihtilaflarla kaybettik. Bugünkü kanlı duruma ihtilafları önleyemediğimiz için geldik. Yakınarak, bir yere gidemeyiz, kendimizi düzelteceğiz." dedi.

Program dua edilmesinin ardından sona erdi.

Öte yandan, Ümraniye Belediyesi tarafından cuma namazı sonrasında düzenlenen eylemde ABD'nin, Kudüs'ün İsrail'in başkenti olarak tanıması kararı protesto edildi.

Cuma namazı sonrası Medine Camisi'nde başlanan eyleme sivil toplum kuruluşları ve çok sayıda vatandaş katıldı. Protesto yürüyüşünde "kahrolsun İsrail", "Kahrolsun ABD emperyalizmi", sloganları atıldı. Ümraniye Belediyesi mehter takımı protestoya eşlik etti.

Katılımcılar adına konuşan Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can, ABD'nin kararına ilişkin, bu oyunu ilk defa görmediklerini, adım adım ciğerimize doğru ilerlemeye çalıştıklarını söyledi.

Ağır bir imtihanla karşı kaşıya kalındığını belirte Can, "Allah kullarını imtihan eder. Biz başarının sadece Allah'a ait olduğuna inanırız. Dolayısıyla bize düşen cenktir, gayrettir. Allah'ın yolunda yürümektir. Başarıyı zaferi getirecek olan Allah'tır. Sefer bizden zafer Allah'tan. Yüzyıl evvel İslam aleminin tamamını kanatları altında şefkatiyle kucaklayan bir merkez vardı. Bugün İslam alemindeki iki milyar civarındaki Müslümanın lider gördüğü, ağabey gördüğü Türkiye Cumhuriyeti vardır." şeklinde konuştu.