AB'den İran'la nükleer anlaşma açıklaması

- AB Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Mogherini: - "Hep birlikte, uluslararası toplum olarak nükleer anlaşmayı koruyacağız" - "Nükleer anlaşma, iki taraflı bir anlaşma değildir. Dolayısıyla, anlaşmayı tek taraflı olarak feshetmek de hiçbir ülkenin elinde değildir" - "İran'la nükleer anlaşma bölgenin, Avrupa’nın ve tüm dünyanın güvenliği için son derece kritik öneme sahip. İran, şu ana kadar yaptığı gibi, nükleerle ilgili taahhütlerini yerine getirmeye devam ettiği sürece Avrupa Birliği, nükleer anlaşmanın tam ve etkili bir biçimde uygulanmaya devam etmesi yönündeki taahhüdünü sürdürecektir"

Google Haberlere Abone ol
AB'den İran'la nükleer anlaşma açıklaması

ROMA (AA) - Avrupa Birliği (AB) Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, ABD'nin İran'la nükleer anlaşmadan çekilme kararını açıklamasının ardından, İran'a hitaben "Taahhütlerinize bağlı kalın, biz de kendi taahhütlerimize bağlı kalacağız. Hep birlikte, uluslararası toplum olarak nükleer anlaşmayı koruyacağız." ifadelerini kullandı.

İtalya'nın başkenti Roma'daki Avrupa Komisyonu Temsilciliği'nde basın toplantısı düzenleyen Mogherini, ABD Başkanı Donald Trump'ın İran’la nükleer anlaşmadan çekilmesi açıklamasını esefle karşıladıklarını belirtti.

ABD’nin kararını gözden geçirmesinden memnuniyet duyacaklarını söyleyen Mogherini, ABD'nin AB'nin en yakın ortağı olmaya ve birlikte çalışmaya devam edeceklerini kaydetti.

Mogherini, "Nükleer anlaşma, iki taraflı bir anlaşma değildir. Dolayısıyla, anlaşmayı tek taraflı olarak feshetmek de hiçbir ülkenin elinde değildir." ifadelerini kullanarak, "İran’la nükleer anlaşma bölgenin, Avrupa’nın ve tüm dünyanın güvenliği için son derece kritik öneme sahip. İran, şu ana kadar yaptığı gibi, nükleerle ilgili taahhütlerini yerine getirmeye devam ettiği sürece Avrupa Birliği, nükleer anlaşmanın tam ve etkili bir biçimde uygulanmaya devam etmesi yönündeki taahhüdünü sürdürecektir." diye konuştu.

Mogherini, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun (UAEA) çalışmaları ile yetkinlik ve bağımsızlığına güvendiklerini dile getirerek, kurumun İran'ın taahhütlerini yerine getirdiğini teyit eden on adet rapor yayımladığını hatırlattı.

Yaptırımların kaldırılmasının anlaşmanın ana maddelerinden olduğunun altını çizen Mogherini, bu yaptırımların kaldırılmasının hem İran'la ticari ve ekonomik ilişkilere olumlu katkıda bulunduğuna hem de İranlılar için elzem nitelikte olduğuna dikkati çekti.

Mogherini, AB'nin bu konudaki devamlılığını taahhüt ettiğini belirterek, "Bugün yapılan 'yeni yaptırımlar' açıklamasıyla ilgili olarak özellikle endişeliyim." dedi.

Konu ile ilgili bütün ortak ülkelerle istişarelerde bulunacağını aktaran Mogherini, AB'nin, güvenlik çıkarlarına uygun şekilde ve ekonomik yatırımlarını korumaya yönelik davranmakta kararlı olduğunu vurguladı.

Mogherini, İran'la nükleer anlaşmanın 12 yıl süren diplomasinin bir sonucu ve uluslararası topluma ait olduğunu dile getirerek, anlaşmanın İran'ın nükleer silah geliştirmediğini garanti ettiğinin altını çizdi.

AB'nin anlaşmayı korumaya kararlı olduğunu vurgulayan Mogherini, ortak güvenlik için, anlaşmanın uygulanmasını garanti altına alma konusunda uluslararası toplumun üzerine düşeni yapmaya devam etmesini beklediklerini aktardı.

Mogherini konuşmasında İran'a hitaben şunları söyledi:

"Kimsenin bu anlaşmayı bozmasına izin vermeyin. Bu anlaşma, diplomasinin bugüne kadar elde ettiği en büyük kazanımlardan biri, bunu birlikte yaptık. Bu anlaşma, kazan-kazan çözümünün diyalog ve taahhütle mümkün olduğunun bir göstergesi. Pozisyonlar ve çıkarlar farklı olsa bile, ortak bir payda bulunabileceğinin bir göstergesi. Bu anlaşma hepimize ait. Taahhütlerinize bağlı kalın, biz de kendi taahhütlerimize bağlı kalacağız. Hep birlikte, uluslararası toplum olarak nükleer anlaşmayı koruyacağız."

ABD Başkanı Trump, ülkesinin İran'la nükleer anlaşmadan ayrılacağını ve 2015'te askıya alınan İran yaptırımlarının yeniden uygulanacağını açıklamıştı.

- İran nükleer anlaşmasının arka planı

İran ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) 5 daimi üyesi (ABD, İngiltere, Çin, Fransa ve Rusya) ve Almanya, İsviçre'deki uzun müzakerelerden sonra Temmuz 2015'te Tahran yönetiminin nükleer çalışmalarının kontrol altına alınmasına dair bir anlaşma yapmış ve bu Ocak 2016'ta yürürlüğe girmişti.

UAEA yetkililerine, İran'ın nükleer güç tesislerinde denetim yapma hakkı sağlayan anlaşma sayesinde UAEA yetkilileri, santrifüjlerin üretimi, depolanması ve montajıyla ilgili tesislere erişim yetkisine sahip oldu.

Anlaşmayla Tahran yönetimi, çalışmalarını, nükleer güç tesisinde kullanılabilecek yüzde 3 düzeyinde zenginleştirilmiş uranyum üretme kapasitesinde sınırlandırma ve 20 bin olan santrifüj sayısını 10 yıl boyunca 5 bin 60 ile sınırlı tutma sözü verdi. Nükleer silah üretiminde kullanılan uranyumun ise yüzde 90 düzeyinde zenginleştirilmesi gerekiyor.

İran'ın nükleer faaliyetlerini sınırlama sözüne karşılık Batılı ülkeler İran’ın ekonomisini etkileyen yaptırımları kaldırma sözü verdi. İran, ülke dışındaki 100 milyar dolarlık dondurulmuş varlıklarına erişim hakkını, dünya pazarlarına petrol satma imkanını elde etti.

Ancak ABD Başkanı Donald Trump, İran ile yapılan anlaşmaya karşı çıktı. Trump, Kasım 2016'daki başkanlık seçimi öncesi ve sonrasında anlaşmayı, "dünyanın en kötü anlaşması" olarak niteledi. Trump, İran'ın balistik füze programını kapsamaması ve üzerinden 10 yıl geçtikten sonra İran'ın yeniden nükleer çalışmalarına dönmesine imkan veren hükümler içermesi nedeniyle anlaşmanın "kusurlu" olduğunu belirtti.

Yorumlar