ABD, Cemal Kaşıkçı cinayetinden Prens Selman'ı sorumlu tuttu

ABD istihbaratının Cemal Kaşıkçı cinayeti hakkında hazırladığı raporda Prens Selman bir numaralı azmettirici olarak yer aldı.

Google Haberlere Abone ol
ABD, Prens Selman'ın ipini çekti

Cemal Kaşıkçı cinayetinde de dünya siyasetinde olduğu gibi iki yüzlü davranan Amerikan yönetimi, sonunda cinayetin gerçek failini açıkladı. Önceki yönetimin 100 milyar dolarlık silah anlaşması karşılığında görmezden geldiği Cemal Kaşıkçı cinayeti, yeni Amerikan yönetiminin Riyad'ı başka alanlarda sıkıştırma ve terbiye etme aracı olarak kullanılıyor.

ABD istihbaratının hazırladığı raporda, Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğunda katledilen gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesini onaylayan kişinin Veliaht Prens Muhammed bin Selman olduğu belirtildi.

Trump, iktidara geldiği ilk günden itibaren Prens Selman'ın işlediği cinayeti koz olarak kullandı. Bu yolla Suudi Arabistan yönetiminden 100 milyarlarca dolar parayı ülkesine aktardı. Ancak Trump'ın gidişiyle Prens Selman bu kez Biden yönetiminin eline düştü. 

 

ABD Ulusal İstihbarat Direktörlüğü (DNI), 2018 yılında hazırlanan ancak Donald Trump yönetiminin kamuya açıklamadığı "Kaşıkçı istihbarat değerlendirme raporunu" yayımladı.

Başta Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) olmak üzere ilgili istihbarat kurumlarının katkıda bulunduğu raporda, Kaşıkçı cinayetini onaylayan kişinin Veliaht Prens olduğu belirtildi.

Raporda, "Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın, Suudi Arabistanlı gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın, Türkiye'nin İstanbul kentinde yakalanması ya da öldürülmesine yönelik operasyonu onayladığı sonucuna ulaştık." ifadesi yer aldı.

Ayrıca raporda, "Bu sonuca, Prens Muhammed bin Selman'ın, ülkede karar alma mekanizmalarını kontrol ettiği, cinayette Prens'in önemli bir danışmanının ve güvenlik ekibinin yer aldığı, Prens'in Kaşıkçı da dahil yurt dışındaki muhalifleri susturmak için şiddet içerikli adımlar attığı gerçeklerini baz alarak ulaştık." bilgisi verildi.

İLK YAPTIRIM KARARI AÇIKLANDI

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, başta Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğunda öldürülen gazeteci Cemal Kaşıkçı başta olmak üzere Suud yönetimine muhalif kişileri tehdit ettikleri belirlenen 76 Suudi Arabistan vatandaşına yaptırım uyguladıklarını açıkladı.

Blinken, yaptığı yazılı açıklamada, ABD yönetiminin bugün Kongreye Kaşıkçı suikastına ilişkin istihbarat raporunu sunduğunu hatırlattı. Raporda Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesini onaylayan kişinin Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman olduğu belirtildi.

Bakan Blinken, "Kaşıkçı Yasağı" olarak adlandırdıkları bir programla yabancı ülkelerin adına ve ülkelerinin dışında muhalifleri tehdit edenlere ABD vizesinin verilmesini kısıtlayacaklarını söyledi.

Kısıtlamanın, gazeteci, aktivist veya muhalif olarak bilinen kişileri ülke dışında tehdit, taciz, izleme ve baskı dahil her türlü faaliyete yönelik olacağına dikkati çeken Blinken, "ABD Dışişleri Bakanlığı, Kaşıkçı Yasağı kapsamında, Kaşıkçı'nın ölümü dahil, yurt dışında muhalifleri tehdit ettiğine inanılan 76 Suudi Arabistan vatandaşına vize kısıtlaması getirdi." ifadelerine yer verdi.

Blinken, "Yabancı herhangi bir ülke adına muhalif olarak değerlendirilen kişileri tehdit edenlerin, ülkemize gelmesine izin verilmemelidir." değerlendirmesinde bulundu.

Yabancı ülke adına faaliyette bulunanların rapor edilmesi için bakanlığa talimat verdiğini kaydeden Blinken, Suudi Arabistan'a da ülke dışındaki muhalifleri tehdit etmeyi bırakması gerektiğini ilettiklerini ve bu faaliyetlerin ABD tarafından kabul edilmeyeceğini ifade etti. Bakan Blinken, söz konusu 76 kişinin isimlerini ise paylaşmadı.

PRENS SELMAN'IN LOBİCİLERE DÖKTÜĞÜ PARALAR İŞE YARAMADI

Öte yandan Prens Selman'ın Biden yönetimini etkilemek için milyonlarca dolar para aktardığı ortaya çıktı. Foreign Policy’de yer alan ve ABD Adalet Bakanlığı kayıtlarına dayandırılan makalede, Riyad yönetiminin, Kaşıkçı cinayetinden sonra ABD-Suudi ticari ilişkilerini ve ülkedeki imajını korumak için başkentte güçlü lobi şirketleri ile büyük bir çaba sarf ettiği belirtildi. Makalede, Riyad tarafından tutulan lobi şirketlerinin Suudi çıkarları için, ABD Başkanı Joe Biden ve selefi Donald Trump da dahil ülkedeki siyasi figürlere toplam 2 milyon dolar bağışta bulunduğu ifade edildi.

Riyad yönetimiyle bağlantılı Neom ve Suudi Temel Endüstrileri gibi aracı yapıların, 3 Kasım 2020 Başkanlık seçimlerinden önce, Demokrat Parti üzerinde etkili olması için başkentteki en güçlü lobi şirketlerinden Edelman ile 225 bin dolar ve 5,6 milyon dolarlık iki anlaşma yaptığı bilgisi paylaşıldı.

Riyad yönetiminin ayrıca Cumhuriyetçileri de etkilemek için partiye yakın Off Hill Stratejileri adlı lobi şirketi ile 75 bin dolara anlaştığı kaydedildi.

Makalede, Uluslararası Politika Dış Etki Şeffaflık Girişimi Merkeziden Ben Freeman'ın "Suudilerin, Senatoda silah satışına ilişkin yasaklar ve Yemen’den asker çekme gibi kendilerine zarar verebilecek konulardaki tasarıları bloke etmesi için Cumhuriyetçi Parti içindeki nüfuzlarını sürdürmeleri gerekiyordu.” değerlendirmesine yer verildi.

Freedman, Kaşıkçı cinayetinden sonra Washington’daki Suudi lobisinin gizlendiğine dair kamuoyu algısının yanlış olduğunu vurgulayarak "Gördüğümüz şey aslında faaliyetleri ikiye katladılar, itibarlarının aklanmasına yardımcı olmaları için düşünce kuruluşlarına ve üniversitelere para verdiler." ifadelerini kullandı.

Suudilerin Washington Post yazarı Kaşıkçı cinayetinden 3 ay sonra çok uluslu firma Qorvis ile 10 milyon dolarlık anlaşma yaptığının altını çizen Freedman, Riyad'ın sadece başkentte değil, Iowa’nın Des Moines merkezli LS2 Grup lobi şirketi ile de aktif şekilde çalışarak yerel siyasetçilere ve topluluklara da ulaşmaya çalıştığına dikkati çekti.

İnsan Hakları İzleme Örgütü Washington Direktör Yardımcısı Andrea Prasow da Riyad yönetiminin ABD'deki lobicileri, Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ı reformcu göstermek ve imajını "aklamak" için kullandığını vurguladı.

SUUDİ ARABİSTAN'DAN İLK AÇIKLAMA

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı, Cemal Kaşıkçı cinayetiyle ilgili ABD'nin yayınladığı raporu kesin bir dille reddettiğini açıkladı.

CİNAYETİN ÜZERİNDEN 3 YIL GEÇTİ

Cemal Kaşıkçı evlilik işlemleri için 2 Ekim 2018'de Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğuna gitmişti.

Konsolosluğa giren Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'dan bir daha haber alınamamıştı.

Cinayetin üzerinden geçen sürede Kaşıkçı'nın ne zaman, nerede ve nasıl öldürüldüğüyle ilgili bilgiler ortaya çıktı ancak cesedinin nerede olduğu konusu bir türlü netlik kazanamadı.

Amerikan Washington Post gazetesi, ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatının (CIA), Kaşıkçı cinayetinin emrini Suudi Arabistan Veliaht Prensi Bin Selman'ın verdiği sonucuna ulaştığını yazmıştı.

 

Yorumlar