Filistin toraklarındaki zulmü her geçen gün daha sertleşen İsrail'de bugün dünya liderleri Peres'in cenazesinde taziyelerini bildirmek için sıraya girdi. Sıraya giren liderler arasında daha bir hafta önce İsrail'in işgallerinden şikayetçi olan Obama ile Filistinlilerin tüm itirazlarına rağmen kararını değiştirmeyen Abbas da var
Dünyanın önde gelen devlet başkanları bugün İsaril'de düzenlenen
cenaze töreninde taziyelerini bildirmek için sıraya girdi. Sıraya
girenler arasında, bir hafta önce İsrail'in Filistin'deki
işgallerinden şikayetçi olduğunu göstermeye çalışan ABD Başkanı
Barack Obama ile Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas da yer
alıyor. Mahmut Abbas, Filistinlilerin bütün itirazlarına rağmen
cenaze törenine katılmakta ısrar etti. Abbas'ın ısrarı Obama
tarafından ödüllendirildi. Obama Abbas'a teşekkür etti.
Cenaze töreninde siyah kurdale ve Yahudi Kipası takan Obama,
Peres’in cenaze törenindeki konuşmasında Filistin Devlet Başkanı
Mahmud Abbas’a teşekkür etti. Obama, tepkilere rağmen törene
katılan Abbas’ın bu davranışının, geçmişte denenen ancak sonu
gelmeyen barış için de bir ümit kaynağı olduğunu söyledi.
ABD Başkanı Obama, geçtiğimiz günlerde ölen Peres’in cenaze
töreninde bir konuşma gerçekleştirdi. Peres için “Sevgili Dostum”
ifadesini kullanan Obama, “Siyonist inancın merkezinde adalet ve
umudun olduğunu gösterdi” dedi.
Konuşması sırasında Filistin Devlet Başkanı Abbas’a cenaze törenine
katıldığı için teşekkür eden Obama, Mahmud Abbas’ın cenaze törenine
katılmasının geçmişte denenen ancak sonu gelmeyen barış için de bir
ümit kaynağı olduğunu söyledi.
Peres'in bir grup insanın diğerlerini canavarlaştırdığını küçük
yaşlarda gördüğünü vurgulayan Obama, “Bu durum, Şimon’u zorluklara
hazırladı ve tehditlere karşı dikkatli bir hale getirdi. Ancak, bu
durum onun kalbini katılaştırmadı” ifadelerini kullandı.
Peres’in "İsrail’in kurulması için verdiği emeğe" de değinen Obama,
katkılarının her zaman hissedildiğini aktardı.
TÜRKİYE'DEN DE KATILIM VARDI
Cenaze törenine, bir süre önce Türkiye'nin BM Daimi Temsilcisi
olarak atanan Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu da
katılıyor.
HAMAS TEPKİ GÖSTERMİŞTİ
Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas’ın eski İsrail Cumhurbaşkanı
Şimon Peres için taziye mesajı yayınlaması ve işgal altındaki
Kudüs’te şu sıralarda düzenlenen cenaze törenine katılma kararı
alması Filistin’de tepki çekmişti.
Hamas Sözcüsü Sami Ebu Zühri, yaptığı açıklamada, “Abbas’ın
Peres’in cenaze törenine katılması şehitlerimizin ve Filistin
halkının yaşadığı acıların hafife alınması anlamına geliyor.
Filistin halkı, Gana ve başka soykırımlara imza atan Peres’in
ölümünden büyük bir memnuniyet duymaktadır.” ifadelerini
kullanmıştı.
TOPRAĞA VERİLDİ
Önceki gün 93 yaşındayken hayatını kaybeden Peres'in cenazesi,
törenin ardından Herzl Dağı'ndaki mezarlığa defnedildi.
BELERUS GÖÇMENİ
Şimon Peres, 93 yıllık hayatında İsrail'de askeri ve siyasi
olarak en üst düzey görevlerde bulunurken Filistinlilere
yönelik kabarık bir suç dosyasına da sahipti.
Belarus'ta 1923'te zengin bir tüccarın oğlu olarak dünyaya
gelen Peres, 1934'te İngiliz manda yönetimi altındaki
Filistin'e göç etti. Ailesiyle Tel Aviv'e yerleşen Peres, 24
yaşındayken Filistinlilere karşı saldırılar düzenleyen silahlı
Siyonist Haganah örgütüne katılarak İsrail'in kuruluşuna giden
süreçte rol aldı. Peres'in Filistinlilere yönelik işlediği
suçlar da böylece başlamış oldu.
Daha sonra İsrail'in kuruluş yılı olan 1948'deki savaşta ülkenin
ilk Başbakanı Ben Gurion tarafından silah alımlarından sorumlu
olmakla görevlendirilenPeres, yüz binlerce Filistinlinin
vatanlarından sürüldüğü "Nekbe" de (Büyük Felaket) en etkin
rollerden birini üstlenmiş oldu. Peres, askeri bir mazisi
olmamasına rağmen İsrail'de askeri endüstrinin gelişmesinde tesirli
oldu.
NÜKLEER SİLAHI O GETİRDİ
1953-1965 yıllarında İsrail Savunma Bakanlığının ilk
müsteşarlığı ve sonrasında bakan yardımcılığı görevini
yürüten Peres, İsrail'in atom bombası edinmesini sağlayan
"nükleer silah programının" fikir babası ve planlayıcısı olarak
gösterildi. İsrail'in nükleer silah programı hala Uluslararası Atom
Enerjisi Ajansı'nın denetimi dışında faaliyet gösteriyor.
1975 yılında Peres'in ırkçı Güney Afrika rejiminin Savunma
Bakanı ile buluşarak "nükleer silah başlıkları satmayı teklif
ettiği" iddia edildi.
İsrailli bir bilim adamının gizli belgeleri basına
sızdırmasıyla ortaya çıkan İsrail'in nükleer gücü, uzmanlar
tarafından onlarca atom başlığı olarak tahmin ediliyor.
KANA KATLİAMININ SORUMLUSU
Peres başbakanlığı döneminde Nisan 1996'da İsrail'in “Gazap
Üzümleri Operasyonu” adıyla Lübnan topraklarına başlattığı
saldırının emrini verdi. İsrail'in Güney Lübnan'ı ağır bombardımana
tutması sonucu 154 kişi hayatını kaybederken, çok sayıda sivil
evlerini terk ederek ülkenin kuzeyine doğru kaçmak zorunda
kaldı.
İsrail'in Güney Lübnan'a düzenlediği bu saldırılardan en çok
hafızalarda yer edeni ise Kana katliamı oldu. İsrail'in Kana'daki
BM yerleşkesini bombalaması sonucu buraya sığınan 106 sivil
yaşamını yitirdi, çok sayıda kişi yaralandı.
YAHUDİ İŞGALLERİ VE GAZZE ABLUKASINI
DESTEKLEDİ
Peres iki milyona yakın Filistinlinin yaşadığı Gazze Şeridi'ne
2006'dan bu yana uygulanan ablukayı ve sürekliliğini güçlü şekilde
destekledi. Peres, "Gazze'den İsrail'e yönelik saldırıların
önlenmesinin tek yolunun Gazzelilerin toplu olarak abluka altında
tutularak cezalandırılması" olduğunu savundu.
İsrail'in 2009 yılında Gazze'ye düzenlediği saldırı sırasında
cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan Peres, İsrail'in askeri
operasyonlarının arkasında "birlik olma" çağrısı yaptı.
Filistinli direniş örgütü Hamas'ın sözcülerinden Hazım Kasım,
yaptığı yazılı açıklamada, Peres'in halkın zihninde
"Filistinlileri evlerinden zorla çıkararak ve öldürerek işlediği
katliamlarla" hatırlandığını belirtti. Kasım, cumhurbaşkanı olarak
görev yaptığı dönemde Peres'in Filistinlilere karşı saldırılar
düzenlediğini, ellerine Arap kanı bulaşmışken Gazze'deki İsrail
savaşlarını aklamaya çalıştığını kaydetti.
Peres, işgal altındaki Filistin topraklarında yer alan Yahudi
yerleşim birimlerini savundu ve destekledi.
Oslo Antlaşması'na giden süreçte ise Dışişleri Bakanlığı görevini
yürütenPeres, burada oynadığı rolden dolayı 1994 yılında Yasir
Arafat ile birlikte Nobel Barış ödülüne layık görüldü.
ONE MINUTE
Cumuhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2009 yılında katıldığı Davos
Zirvesi'ndeki Gazze oturumunda, dönemin İsrail
Cumhurbaşkanı Peres'in sesini yükselterek Gazze'ye
düzenledikleri saldırılar hakkında söylediklerine sert çıkarak,
"Sesin çok yüksek çıkıyor. Benden yaşlısın biliyorum ki sesinin
benden çok yüksek çıkması bir suçluluk psikolojisinin gereğidir.
Benim sesim bu kadar çok yüksek çıkmayacak. Bunu böyle bilesin.
Öldürmeye gelince siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz. Plajlardaki
çocukları nasıl öldürdüğünüz, nasıl vurduğunuzu çok iyi biliyorum."
ifadelerini kullanmıştı.
Peres'in eleştirilerini yanıtlarken panel yöneticisinin konuşmasını
kesmesine tepki gösteren Erdoğan'ın, "Davos benim için bitmiştir.
Daha da Davos'a gelmem" diyerek salonu terk etmesi ve "one minute"
sözüyle yaptığı çıkış tarihe geçmişti.
İki dönem başbakanlık bir dönem
cumhurbaşkanlığı
İsrail parlamentosu Knesset'te 48 yıl milletvekilliği
yapan Peres, savunma bakanlığı, iki dönem başbakanlık ve
cumhurbaşkanlığı görevlerinde bulundu. Peres, cumhurbaşkanlığı
görevini Temmuz 2014'te Reuven Rivlin'e devretti.
Peres'in hayatındaki önemli olaylar ve üstlendiği siyasi rollerden
başlıklar yıllara göre şöyle:
1923: Belarus'un Wiszniew şehrinden zengin bir tüccarın oğlu olarak
doğdu.
1934: Ailesiyle birlikte İngiliz mandası altında olan Filistin'e
göçerek Tel Aviv'e yerleşti.
1947: Filistinlilere karşı silahlı eylemler düzenleyen Siyonist
Haganah örgütüne katıldı. İsrail ordusuna silah ve insan kaynağı
sağlamaktan sorumlu olarak çalıştı.
1953: Savunma Bakanlığı müsteşarı olarak atandı.
1959: İsrail parlamentosu Knesset'e seçilerek Savunma Bakan
yardımcılığına atandı.
1977: Dönemin İsrail Başbakanı İzak Rabin'in istifasının ardından
fiili olarak Başbakanlık görevini üstlendi.
1984: Başbakan olarak göreve geldi.
1992: Dışişleri Bakanı olarak Filistin tarafı ile Oslo
Antlaşması'na giden süreçte rol aldı.
1994: Oslo Antlaşması'nın imzalanmasına katkılarından dolayı Nobel
Barış Ödülü aldı.
1995: Dönemin Başbakanı İzak Rabin'in suikast sonucu ölümünün
ardından tekrar başbakan oldu.
2001: İşçi Partisi genel başkanlığını ve koalisyon ortağı olarak
Ariel Şaron hükümetinde Dışişleri Bakanlığını yürüttü.
2005: İşçi Partisinden ayrılarak Ariel Şaron ile birlikte Kadima
Partisini kurdu.
2007: İsrail Cumhurbaşkanı seçildi.
2016: Felç geçirerek hastaneye kaldırılmasından iki hafta sonra 93
yaşında öldü.
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar