"AB Üyelik Sürecinde Kadın Hakları ve Cinsiyet Eşitliği" paneli
- İKV Genel Sekreteri Nas: - "Türkiye'de kadınların daha fazla toplumsal hayata katılabilmesi, AB sürecinin bir gereğidir" - KAGİDER Yönetim Kurulu Üyesi Aykut: - "Türkiye'de 5. ve 6. sınıflarda kız çocukların okulu bırakma oranı yüksek"
İSTANBUL (AA) - İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Genel Sekreteri
Çiğdem Nas, Türkiye'de kadınların daha fazla toplumsal hayata
katılabilmesinin AB sürecinin bir gereği olduğunu belirtti.
Nas, İKV AB Bilgi Merkezi ve Okan Üniversitesi iş birliğiyle
düzenlenen “Avrupa Birliği (AB) Üyelik Sürecinde Kadın Hakları ve
Cinsiyet Eşitliği” başlıklı paneldeki konuşmasında, toplumsal
cinsiyet eşitliğinin AB'nin politikalarının önemli bir kısmını
oluşturduğunu söyledi.
Geçen hafta Bulgaristan'ın Varna kentinde düzenlenen Türkiye-AB
zirvesinde, tarafların ılımlı bir diyalog ortamında bir araya
geldiğini dile getiren Nas, Türkiye'de kadınların daha fazla
toplumsal hayata katılabilmesinin AB sürecinin bir gereği olduğunu
aktardı.
Nas, kadının iş hayatına katılımının savunma, güvenlik ve
üniversite gibi bazı alanlarda çok sınırlı olduğunu bildirerek,
kadının görünürlüğü konusundaki hassasiyetin de düşük olduğu ifade
etti.
Hukuki haklar konusunda AB'nin tetikleyici bir rolü olduğunu
vurgulayan Nas, AB sürecinde yargı ve temel haklar faslının
açılmasının hukuki kazanımlar açısından çok önemli olduğunu
kaydetti.
Nas, uygulamada sorunlar olabildiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Hukuki kazanımların hayata geçirilmesi, eşitlik ortamı ve özel
alandaki eşitliğin sağlanmasıyla yakından ilişkili. Aynı zamanda
zihniyet dönüşümlerini de içeriyor. AB'nin de tetikleyici rol
oynayarak yeni modeller ortaya koymasının, AB'deki iyi örneklerin
diğer ülkelere ilham olması açısından ve bağlayıcı mevzuat koyma
açısından önemli rolü var."
- "Tarım alanında çalışan kadınların yüzde 90'ı kayıtdışı"
Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) Yönetim Kurulu
Üyesi Itır Aykut da dernek olarak kadının güçlenmesi gerektiğini
her platformda gündeme getirdiklerini belirterek, bu konunun
gündemden düşmemesi gerektiğin söyledi.
Son yıllarda Türkiye'de bir farkındalığın geliştiğini bildiren
Aykut, "2023 yılı hedefleri var. Her alanda yapılacak çok şey var.
İyi niyetler, regülasyonlarla bir tarafta, uygulamalar ise bir
diğer tarafta. En son torba yasada çıkan esnek çalışma hakkı
verildi. Ama bir kadın iş için başvurduğunda, işverenler kadın
çalışanın gelecekte doğum sonrasında esnek çalışma talep etmesinden
çekiniyor. Keşke Türk kadınları esnek çalışmayı daha etkin kullanıp
doğum sonrası işlerine dönebilse. Türkiye'de kadın istihdamı yüzde
30'lara ulaştı ama uygulamalarda sorunlar olursa, gerilere
gidebilir." diye konuştu.
Aykut, Türkiye'de ilköğretim zorunlu olduğunu ancak okulu terk
etme oranının yüzde 13 gibi yüksek bir oranda olduğuna dikkati
çekti.
Türkiye'de 5. ve 6. sınıflarda kız çocukların okulu bırakma
oranının yüksek olduğunu bildiren Aykut, tarım alanında çalışan
kadınların ise yüzde 90'ının kayıtdışı olduğunu kaydetti.
Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bertil Emrah
Oder ise AB'ye üyelik süreciyle birlikte Türkiye'nin kadınlara
yönelik anayasal düzenlemeler yaptığını, kadına karşı şiddetin
önlenmesine ve kadın erkek fırsat eşitliğine yönelik adımlar
atıldığını anlattı.
Yargı ve temel haklar faslının Türkiye açısında en önemli fasıl
olduğunu vurgulayan Oder, "Türkiye'nin demokratik kalite
standartlarının yükseltilmesi açısından en önemli fasıl budur. Bu
fasıl açılmadığı sürece, aslında sorun sadece siyasi müzakereye
bağımlı kılınmış oluyor." şeklinde konuştu.
Okan Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Doç. Dr.
Zeynep Alemdar, cinsiyet eşitliğinin AB'nin son 10 yıldır
gündeminde olduğunu belirterek, AB'nin bazı ülkelerinde kadınların
siyasi temsilinin yüzde 40'lara ulaştığını bildirdi.
Türkiye'de kamuda yüzde 37 seviyesinde kadın çalışan bulunduğunu kaydeden Alemdar, ancak bunların sadece yüzde 11'inin yönetici konumunda olduğunu kaydetti.
Yorumlar