AB-Çin İş Zirvesi

- AB Komisyonu Başkanı Juncker: - "Ticaret serbest olduğu gibi aynı zamanda adil olmalı" - Çin Başbakanı Li Kıçiang: - "Küreselleşme sürecinin devam etmesi ve herkesi kapsayıcı ve fayda sağlayıcı hale gelmesini savunuyoruz"

Google Haberlere Abone ol
AB-Çin İş Zirvesi

BRÜKSEL (AA) - Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, "Ticaret serbest olduğu gibi aynı zamanda adil olmalı." dedi.

Belçika'nın başkenti Brüksel’de gerçekleştirilen 12. AB-Çin İş Zirvesinde AB Komisyonu Başkanı Juncker ve Çin Başbakanı Li Kıçiang birer konuşma yaptı.

Juncker, AB ve Çin arasında bazı anlaşmazlıkların olduğuna dikkati çekerek,içtenlik ve dürüstlükle ilişkilerin güçlendirilebileceğini söyledi.

AB-Çin ortaklığının bugün her zamankinden daha önemli olduğunu vurgulayan Juncker, "AB, Çin’in en büyük, Çin de AB’nin ikinci en büyük ticaret ortağı konumunda. Aramızdaki mal ve ürün ticareti günlük 1,5 milyar avronun üzerinde." diye konuştu.

Juncker, Çin’in ekonomik başarısında Avrupa piyasalarına erişimin büyük katkı sağladığını anımsatarak, iklim değişimi, siber saldırılar, uluslararası terör, sürdürülebilir kalkınma, ticaret ve küresel ekonomik büyüme gibi uluslararası çözümler gerektiren meselelerde iş birliğinin önemine dikkati çekti.

Paris İklim Anlaşmasının tam anlamıyla uygulanmasının çok önemli olduğuna işaret eden Juncker, Avrupa ve Çin ortaklığının, işletmelere, yatırımcılara ve araştırmacılara küresel düşük karbon ekonomilerin inşasında liderlik sağlayacağını belirtti.

Juncker, ilişkilerin açıklık ve uluslararası sistem içerisinde kurallar temelinde iş birliği üzerinde kurulduğuna dikkati çekerek, refah ve sürdürülebilirliğin beraberce teşvik edilebileceğini söyledi.


-Çin'de iş yapmak zorlaşıyor


Çin ve AB arasında yabancı yatırımlar konusuna değinen Juncker, "Geçen yıl Çinli yatırımcılar, AB ülkelerinde Avrupalı yatırımcıların Çin’de gerçekleştirdiğinin 5 katından fazla satın alma yaptı. Çin'in 2016'da AB yatırımları yüzde 77 artış göstermesine rağmen diğer yöne olan akış geriledi. Bu, Çin’de iş yapmanın ne kadar zor olmaya devam ettiğini yansıtıyor." diye konuştu.

Juncker, AB şirketlerinin yaklaşık yarısının Çin’de iş yapmanın daha da zorlaştığını, hoş harşılanmadıklarını, adil davranılmadığını söylediklerini anlattı.

Karşılıklı müzakere edilmekte olan yatırım anlaşmasının durumu değiştireceğini söyleyen juncker, "Anlaşma sağlanması, bizim güvenle yatırım yapmamızı, yatırımlarımızın korunmasını, piyasaya erişimi ve adil oyun alanı ortaya konmasını sağlayacak." değerlendirmesinde bulundu.

Juncker, Çin’in refom sürecine ilşikin, "Biz reformların uygulanmasının hızlandırılmasını ve Çin politikalarının küresel vizyonunuyla uyumlu hale gelmesini bekliyoruz." dedi.

İstikrarlı ve cazip bir yatırım ve iş çevresi için hukukun egemenliği ve temel insan halklarının önemine dikkati çeken Juncker, "Gerçek rekabet ve gerçek açıklık yalnızca eşit şartlar altında çalışabilir." ifadesini kullandı.


- Damping AB üreticilerine zarar veriyor


Juncker, bazı Çin ürünlerinin damping uygulanarak maliyetlerinin altında satıldığına işaret ederek, "Bu durum, AB üreticilerine zarar veriyor. Özellikle imalat ve sanayi alanlarında iş kaybına neden oluyor. Çin’in çelik fazlası kapasitesi, AB’nin toplam kapasitesinin iki katından fazla. Bu nedenle biz, ticari savunma mekanizmalarımızı amaca yönelik güçlendiriyoruz." diye konuştu.

Bu uygulamanın korumacılık olmadığını savunan Juncker, "Bizim eylemlerimiz, uluslararası sorumluluklar ve Dünya Ticaret Örgütü (WTO) kurallarıyla uyumlu. Bunu, adil, şeffaf ve tarafsız olarak yapıyoruz. Ticaret serbest olduğu gibi aynı zamanda adil olmalı." değerlendirmesinde bulundu.


- Küreselleşme süreci


Çin Başbakanı Li Kıçiang de, Çin-AB iş birliğinin dünyadaki belirsizliklere karşı bir yanıt olduğunu belirterek, "AB ve Çin uluslararası konularda benzer felsefeleri paylaşıyor. Küreselleşme sürecinin devam etmesi ve herkesi kapsayıcı ve fayda sağlayıcı hale gelmesini savunuyoruz." diye konuştu.

Li Kıçiang , küreselleşmenin faydaları olduğu gibi olumsuz yönleri de bulunduğuna işaret ederek, "Küreselleşme insanlara daha fazla ürün seçeneği sunuyor ancak bazı ülkeler, sektörler ve toplumlar bu nedenle eşitsizlikle karşılaşıyor. Buna karşı küreselleşmeyi engellememeli, sistemi geliştirmeliyiz. Küreselleşme tüm ülkeleri ve tüm insanları kapsayıcı hale getirilmeli ve büyümeyi canlandırmalı." yorumunu yaptı.

Serbest ve adil ticaret ortamının sağlanması gerektiğini söyleyen Li Kıçiang, eşit şartlar altında, adil rekabet edilmesi ve sürdürülebilir ticaret yapılması gerektiğinin altını çizdi.

Li Kıçiang, serbest ticaretin bir başka yönünün adil ticaret olduğunu belirterek, her ülke için ticari ilişkilerde adil olmanın farklı bir konu olduğunu söyledi.


- "Çin yabancı yatırımlar için cazip"


Çin'de yatırım ortamının iyileştiğini belirten Li Kıçiang, "Çin yabancı yatırımlar için cazibeli bir ülke. Çin yatırımcılarının Avrupa'ya yatırımlarını destekliyoruz." ifadesini kullandı.

Li Kıçiang, Çin'in ekonomik büyümesinin hız kaybetmesiyle ilgili, "Yüzde olarak bakarsak yavaşlama var ama Çin ekonomisi büyümeye devam ediyor. Toplam 11 trilyon dolarlık bir ekonomiden bahsediyoruz. Her yıl ekonomimize ilave edilen miktar orta ölçekli bir ülke kadar." diye konuştu.


- AB-Çin ilişkileri


AB ve Çin arasında yapılacak görüşmelerde en önemli konuların başında ticaret ve yatırımlar bulunuyor. Çin, Dünya Ticaret Örgütüne (WTO) 2001 yılındaki üyelik anlaşmasında Aralık 2016 tarihine kadar piyasa ekonomisi statüsü tanınması koşuluyla AB'nin kendisine serbest piyasa ekonomisi statüsü tanımasını istiyor.

Yapılacak görüşmelerde, AB ve Çin’in 3 yıldır müzakere etmekte olduğu kapsayıcı yatırım anlaşması görüşmelerinin hızlandırılmasına çalışılması bekleniyor. Bu yatırım anlaşmasıyla, AB şirketlerinin Çin piyasalarına erişiminin artırılmasının önünün açılmasına çalışılıyor. Mevcut durumda Çin şirketleri, AB ülkelerinde şirket almakta veya yatırım yapmakta sıkıntı yaşamazken, pek çok Avrupa firması Çin piyasalarına girememekten şikayetçi.

AB ve Çin arasında stratejik sanayilerin korunması ve insan hakları gibi konularda ayrışma bulunuyor. Taraflar, bu alanlarda bir orta yol bulma gayretinde.

Yorumlar