AA Finans Masası'na konuk olan TYDTA Başkanı Ermut:
- "(Yurt dışı ziyaretler) Devlet büyüklerimiz gidiyor orada bir farkındalık oluşturuluyor, bir sürü masraflar yapılıyor, buradan iş adamları götürülüyor. Fakat Türkiye'ye döndükten sonra bunların maalesef sağlıklı bir şekilde takibi, fayda-maliyet analizi maalesef çok iyi yapılmıyor" - "Kimlerle görüştük, ne sonuç elde ettik, bunların kaçı gerçek projelere dönüştü? Takip konusunu devlet ve özel sektör olarak çok iyi yapmadığımızı gözlemledik" - "Teşvikleri dünyadaki terminolojiye göre aslında pastanın üzerindeki çilekler gibi görmek lazım. Pastanın kendisi iyi olmadığı sürece ne kadar teşvik verirseniz verin ülkenin yatırım ortamı iyi değilse çok fazla yatırım çekmeniz söz konusu değil"
İSTANBUL (AA) - Başbakanlık Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı (TYDTA) Başkanı Arda Ermut, yurt dışı ziyaretlere ilişkin, "Devlet büyüklerimiz gidiyor orada bir farkındalık oluşturuluyor, bir sürü masraflar yapılıyor, buradan iş adamları götürülüyor. Fakat Türkiye'ye döndükten sonra bunların maalesef sağlıklı bir şekilde takibi, fayda-maliyet analizi maalesef çok iyi yapılmıyor." dedi.
Ermut, Anadolu Ajansı'nın (AA) 100. Yıl Vizyonu çerçevesinde
geliştirdiği ve finans piyasası profesyonelleri ile buluştuğu
platformu AA Finans Haberleri Terminali'nden (aafinans.com) canlı
yayınlanan Finans Masası'na konuk oldu.
Türkiye’ye yatırım çekmek için 2006’da kurulan Yatırım Ajansı’na
asistan proje direktörü olarak göreve başladığını hatırlatan Ermut,
en alt seviyeden başlayıp başkanlığa gelmiş birisi olarak, devletin
dışarıda ne tür sorunlar yaşadığını birebir gözlemlediğini ifade
etti.
Başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali
Yıldırım olmak üzere devlet büyüklerinin yurt dışına
gerçekleştirdiği ziyaretlerin takibinin yeterince yapılmadığını
belirten Ermut, şunları kaydetti:
“Şunu gördüm; takip, maalesef en kötü yaptığımız şey... Yani bir
sürü görüşmeler yapılıyor, çok önemli fırsatları kullanmaya
çalışıyoruz, devlet büyüklerimiz gidiyor orada bir farkındalık
oluşturuluyor, bir sürü masraflar yapılıyor, buradan iş adamları
götürülüyor. Fakat Türkiye’ye döndükten sonra bunların maalesef
sağlıklı bir şekilde takibi, fayda-maliyet analizi maalesef çok iyi
yapılmıyor. Kimlerle görüştük, ne sonuç elde ettik, bunların kaçı
gerçek projelere dönüştü? Biz tabii yatırım açısından bakıyoruz.
Bunun tabii turizm tarafı var, algı tarafı var, siyasi sonuçları
var, iş adamlarımızın birebir görüşmeleri var. Bunların hepsinde ne
sonuçlar alındı, bir dahaki sefer nasıl yapmamız lazım konularının
çok iyi takip edilmesi lazım.
Takip konusunu devlet ve özel sektör olarak çok iyi
yapmadığımızı gözlemledik. Biz en azından Yatırım Ajansı özelinde
bunu daha dikkatli yapmaya çalışıyoruz. Takibi iyi bir şekilde
yapıp aynı zamanda oradan aldığımız derslere göre de stratejimizi
güncellemeye çalışıyoruz. Aynı zamanda önemli fonksiyonlarımızdan
birisi de Yatırım Ajansı olarak devlette karar vericilere bu konuda
geri dönüşü sağlamak... Yatırımcılardan aldığımız sorunları,
beklentileri devletteki karar vericilere bildiriyoruz."
- "Rusya’dan gayrimenkul ve fonlar ile finansın değişik
alanlarında yatırım çekebiliriz"
Arda Ermut, Rusya’yla gelişen siyasi ilişkilerin neden yatırım
boyutuna taşınamadığına ilişkin, Rusya’yla siyasi ilişkilerle
doğrudan alakalı bir yatırımcı kesimi bulunduğunu söyledi.
Ermut, devamla şunları kaydetti:
"Doğrudan sıfır yatırımlar anlamında çok fazla Rus üreticinin dünyada da belki o anlamda çok güçlü olmadığı için Türkiye’de ciddi bir şekilde yatırım olarak bir şey oluşturmadığını görüyoruz. Biz tabii Rusya’dan gayrimenkul ve fonlar ile finansın değişik alanlarında yatırım çekebiliriz. Birkaç yılda ki inişli çıkışlı ilişkiden dolayı bunu yatırım rakamlarında görmedik.
Tabii Rusya, siyasi ilişkilerin ekonomik ilişkileri de çok
doğrudan etkilediği bir ülke... Belki ABD ve Avrupa’yla bazı
konularda anlaşamasanız da firmalar çok globalleştiği için ve
ülkenin siyasi önceliklerinden bağımsız karar verebildikleri için
yatırımcılar nezdindeki ilişkiniz etkilenmeden devam ediyor.
İnşallah önümüzdeki dönemde Rusya’yla ekonomik ilişkilerde daha
fazla iyileşme bekliyoruz. Artan turizmin bu anlamda pozitif
katkısı olacaktır."
- "Avustralya gibi bölgelere de hitap edeceğiz"
Ajans olarak uluslararası yatırımları çeşitlendirme noktasında adımlar attıklarını vurgulayan Ermut, "Klasik olarak çok yatırım çektiğimiz ve her zaman yatırımcıların potansiyel anlamında önemli ülkeler olan ABD ve Avrupa ülkeleri gibi ülkelerde mutat çalışmalarımıza devam ederken özellikle Okyanusya, Asya, hatta Afrika ve mutlaka tabii ki Uzak Doğu gibi pazarlarda da faaliyetlerimizi artırıyor olacağız. Hatta daha önce çok dokunamadığımız hem coğrafi anlamda kolay olmadığı için hem de yatırım potansiyeli anlamında çok fazla fırsat sunmadığı için belki de bizim çok haberdar olmadığımız için dokunmadığımız Avustralya gibi bölgelere de hitap edeceğiz. Ve o noktada yatırımcıların ilk etapta bölgesel anlamda çeşitliliğini artırmak anlamında faaliyetler yapacağız." şeklinde konuştu.
TYDTA Başkanı Ermut, devlet büyüklerinin uluslararası ziyaretlerinin önemli yatırım ve tanıtım fırsatları içerdiğini, bu ziyaretleri yakından takip ettiklerini bildirdi.
Edmut, TYDTA’nın genelde ABD, Almanya, Fransa, İtalya ve İspanya
gibi ülkelerde temsilci bulundurduğunu ifade ederek, “Önümüzdeki
dönemde çok daha fazla yatırım çekmeyi umduğumuz ve yatırım çekmeye
başladığımız Japonya, Singapur, Çin gibi ülkelere… Yine aynı
zamanda yakın bölgeye baktığımızda Orta Doğu, Körfez bölgesinde,
Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Katar gibi
ülkelerde temsilcilerimiz var. Dolayısıyla o temsilciler özellikle
bulundukları ülkelerle ilgili tespitlerde bulunup sektör
takımlarımızla koordineli bir şekilde hedefleri belirleyip
firmalara bütün bir şekilde hitap etmeyi arzuluyoruz." diye
konuştu.
- “Ülke olarak beklentilerimiz ve önceliklerimiz var”
Arda Ermut, önümüzdeki dönemde enerji, petrokimya, bilişim
teknolojileri ve lojistik gibi öncelikli kabul edilen sektörlerde
faaliyette bulunan yatırımcılara ulaşmaya çalışacaklarını, hedef
kitleler için yayın, tanıtım ve toplantı çalışmalarını
sürdüreceklerini kaydetti.
Ermut, "Dünyanın doğrudan yatırımlar açısından önemli merkezleri
olan her yerde yatırım ajansı olarak bizi görüyor olacaksınız
inşallah... Zaten kaçınılmaz olarak bunu yapmak zorundayız."
dedi.
Teşviklerin ancak ülkedeki yatırım ortamıyla beraber
düşünüldüğünde istenen sonucu verebileceğini aktaran Ermut, şunları
kaydetti:
“Teşvikleri dünyadaki terminolojiye göre aslında pastanın
üzerindeki çilekler gibi görmek lazım. Pastanın kendisi iyi
olmadığı sürece ne kadar teşvik verirseniz verin ülkenin yatırım
ortamı iyi değilse çok fazla yatırım çekmeniz söz konusu değil.
Fakat elbette ki tüm gelişmekte olan ülkelerin ve gelişmiş
ülkelerin bile daha çok yatırım çekmek için keskin bir şekilde
rekabet ettiği günümüz dünyasında teşvikler de çok önemli
enstrümanlar haline geldi. Tabii bu ‘terzi kesimi’ dediğimiz
teşvikler de önemli. Ülkenin kaynaklarının daha iyi kullanılması
için önemli. Çünkü her alanda her teşviki veremeyiz. Ülke olarak
beklentilerimiz ve önceliklerimiz var.
Bölgesel ya da daha geniş kapsamlı, herkese ‘aynı kesim’
teşvikler verdiğimizde yatırımcının ilk etaptaki maliyetini çok
fazla düşürmüyor. Önemli bir kısmı vergi indirimine dayalı olduğu
için yatırımcının gelip burada yatırımını yapıp, para kazanıp,
vergi ödemeye başlayıp, o vergi indirimlerinden yararlanıyor olması
lazım ki bu teşvikler bir değer ifade etsin. Fakat şu anda
yatırımcının beklediği genelde ilk etaptaki yatırım maliyetlerinin
düşürülmesi... Orada siz rekabette ön plana çıkıyorsunuz ya da
geride kalıyorsunuz. Dolayısıyla o noktada bu ‘terzi kesim’
teşviklerin önemi gitgide artıyor. Hangi sektöre nasıl
dokunduğunuz, maliyetleri nasıl düşürdüğünüz önemli. Dolayısıyla bu
teşvikler bizim elimizde önemli bir silah tabii ki... Aynı zamanda
da siyasi iradenin, ülke yönetiminin yatırımcılara verdiği önemi
göstermesi açısından da önemli."
- "Seçim sonrasında projelerin devam etmesiyle endişeler
bertaraf edilir”
TYDTA Başkanı Ermut, Cumhurbaşkanı adaylarının zaman zaman dile getirdiği “dev yatırımları durdurma” söylemlerinin uluslararası yatırımcı tarafından kıymet görmediğini belirterek, "Bu tip söylemler algıyı çok pozitif etkileyecek söylemler değil. İnşallah seçim sonrasında bu projelerin devam etmesiyle bu tip endişeler bertaraf edilir diye düşünüyorum." dedi.
Yorumlar