9. Uluslararası Enerji Kongresi ve Fuarı

- Türkiye Petrolleri Genel Müdürü Şişman: - "Enerjiye hükmettiğiniz zaman savaşın kazanan tarafı oluyorsunuz. Dolayısıyla bizim de ülke olarak enerji kaynaklarına sahip olma noktasında agresif olmamız gerekiyor" - TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Altunyaldız: -" Konvansiyonel enerji kaynaklarıyla yenilenebilir enerjinin tabiri caizse bilek güreşine girdiği bu dönemde Türkiye yeni politikalar ve öngörüler üretiyor"

Google Haberlere Abone ol
9. Uluslararası Enerji Kongresi ve Fuarı

ANKARA (AA) - Türkiye Petrolleri (TP) Genel Müdürü Besim Şişman, dünyada bir kavga ve savaş durumu olduğunu belirterek, "Enerjiye hükmettiğiniz zaman savaşın kazanan tarafı oluyorsunuz. Dolayısıyla bizim de ülke olarak enerji kaynaklarına sahip olma noktasında agresif olmamız gerekiyor." dedi.

9. Uluslararası Enerji Kongresi ve Fuarı'nda (EIF) konuşan Şişman, petrolün bu sabah 48,5 dolar civarında seyrettiğini ve petrol fiyatlarındaki gelişmelerin kendilerini yakından ilgilendirdiğini söyledi.

Şişman, petrol fiyatlarının kontrol edilmesinin zor olduğunu belirterek, dünya şirketlerinin bu durumda birtakım masraflardan kaçınma ihtiyacı hissettiğine işaret etti.

ABD'li petrol sahası hizmetleri şirketi Halliburton'ın nüfusunun düşen petrol fiyatları sebebiyle pek çok personelini işten çıkartmak durumunda kaldığını belirten Şişman, "Bu doğal bir reflekstir ama bizim kamu şirketi olarak böyle bir şey yapma durumumuz yok. Biz de harcamalarımızı kısma yoluna gidiyoruz. Bu süreci sağlıklı işletmek çok önemli çünkü petrol fiyatları 10 dolar veya 100 dolar olabilir. Bu çok önemli değil, çünkü biz petrol ve doğalgaz ülkesi değiliz. Umutsuz muyuz? Elbette ki değiliz. Karalarımızda, denizlerimizde elimizden geldiğince en iyisini yapmak için çabalıyoruz." diye konuştu.

TP'nin arama yapmanın yanında bir görevi daha olduğuna işaret eden Şişman, şunları kaydetti:

"Devlet bize petrol ve doğalgaz potansiyelimizi bulun, ortaya çıkarın görevi vermiş ama bir yandan da diyor ki 'benim enerji arz güvenliğime katkı yap.' Bunun yollarından biri de kaynaklar üzerinde söz sahibi olmak. Dünyada bir kavga ve savaş ortamı var. Enerji savaşları diyoruz. Ben enerji savaşı demenin doğru olduğu kanaatinde değilim. Çünkü arkada ya dinsel, sosyal veya siyasi temelli bir kavga var. Biz enerjiyi aslında bu kavga için kullanıyoruz. Enerjiye hükmettiğiniz zaman savaşın kazanan tarafı oluyorsunuz. Dolayısıyla bizim de ülke olarak enerji kaynaklarına sahip olma noktasında agresif olmamız gerekiyor. Devletimiz de zaten bunun için gerekeni yapıyor. Biz de şirket olarak bu noktada çaba sarfediyoruz."

Şişman, petrol fiyatlarındaki düşüşün ankonvansiyonel yeni yatırımları durduğuna işaret ederek, dünyanın en büyüklerinden sayılan bir şirketin bu yıl kar payını hissedarlarına dağıtmak için kredi çektiğini açıkladığını hatırlattı.

Uluslararası enerji şirketlerinin bir kısmının rüzgara ve güneşe yönlendiğini anlatan Şişman, "Türkiye'de çok şükür ki özellikle yenilenebilir konusunda özel sektör çok ciddi, çok agresif ve çok başarılı çalışıyor. İnşallah bunu çok daha ileri noktalara taşırız." ifadelerini kullandı.

- "Türkiye enerjiyi bir gelecek olarak görüyor"

TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Ziya Altunyaldız, enerji sektöründe bir değişim sürecinin yaşandığını belirterek, "Konvansiyonel enerji kaynaklarıyla yenilenebilir enerjinin tabiri caizse bilek güreşine girdiği bu dönemde Türkiye yeni politikalar ve öngörüler üretiyor. Bu kampsamda, hükümetimiz ve bakanlığımız dünyadaki trendleri doğru okuyarak, bu gelişmeleri ülkemizde reel politiğe hızlı bir şeklide kazandırmak için önemli adımlar atıyor." diye konuştu.

Türkiye'nin son 13 yılda enerji tüketimini 2,5 kat artırarak OECD ülkeleri içerisinde birinci ve dünyada Çin'den sonra 2'nci ülke olduğunu ifade eden Altunyaldız, Türkiye'nin kesintisiz bir büyüme kaydettiğini ve büyümeyle enerji arasında önemli bir ilişki olduğunu söyledi.

Altunyaldız, "Ortalama büyümemiz yüzde 5'in üzerindeyken sanayi üretimi yüzde 5,3, enerji tüketimi de yüzde 5,4 arttı." dedi.

Bu noktada enerji arz güvenliğinin önemine değinen Altunyaldız, "Bu kapsamda hükümetimizin TBMM gündemine getirdiği yasalarla ortaya 3 unsur çıktı. Birincisi Türkiye'nin kömür gibi yerli kaynaklarının kullanmasına ilişkin hususlar. İkincisi, yenilenebilire ilişkin hükümler getirildi. Üçüncüsü de nükleer uzun dönem tartışılmasına rağmen artık Türkiye için olmazsa olmaz haline geldi, özellikle COP 21'den sonra yenilenebilirle birlikte emisyon hacminin düşürülmesine yönelik çalışmalarda bizim için açılım yapılması gereken bir hale geldi." değerlendirmesinde bulundu.

9. Uluslararası Enerji Kongresi ve Fuarı iki gün sürecek.

Yorumlar