8. Boğaziçi Zirvesi

- Savunma Sanayii Müsteşarı Demir: - "Bugün bile harcıalem diyebileceğimiz bazı ürünlerde dahi, çeşitli ülkeler tarafından önümüze konulmaya çalışılan engelleri gördüğümüzde, demek ki Türkiye milli bir savunma sanayi geliştirme konusunda çok haklıymış diyoruz ve bu konudaki kararlılığımız artarak devam ediyor"

Google Haberlere Abone ol
8. Boğaziçi Zirvesi

İSTANBUL (AA) - Savunma Sanayii Müsteşarı İsmail Demir, "Bugün bile harcıalem diyebileceğimiz bazı ürünlerde dahi, çeşitli ülkeler tarafından önümüze konulmaya çalışılan engelleri gördüğümüzde, demek ki Türkiye milli bir savunma sanayi geliştirme konusunda çok haklıymış diyoruz ve bu konudaki kararlılığımız artarak devam ediyor." dedi.

Demir, Cumhurbaşkanlığı himayesinde, Uluslararası İş Birliği Platformu’nun (UİP) düzenlediği ve bu yıl "Geleceğin Tasarımı: Küreselleşmenin Yeni Sınavı" temasıyla düzenlenen 8. Boğaziçi Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, teknolojik gelişmelerle konjonktürel ve toplumsal gelişmelerin yeni tehditler ortaya çıkarmaya başladığını ifade etti.

Soğuk savaş sonrasında savunma harcamalarının artırılması boyutuna gelindiğine değinen Demir, "Dünyada insanlar barış ve huzur ortamı görmek isterken, uluslararası rekabetler, oluşturulan algılar, çekişmeler, maalesef dünyamızı barış içinde bırakmıyor." ifadesini kullandı.

Demir, özellikle 11 Eylül saldırısından sonra dünyanın terörizmi bir numaralı tehdit olarak görmeye başladığını vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Aslında yapılan müdahaleler, belki teker teker sinekleri öldürme yolunda bir etki gösterse de aslında bataklığı kurutma değil, artırma yönünde etki yarattığını görmek zor değil. Bugünün ortamında artık Suriye'deki kaosta, Afganistan'ın dağında bile karşılaştığımız bir kişi veya herhangi bir Batılı ülkede terörist eylem ortaya koyma amacı taşıyan bir kişinin tek bir silahı, bombayı alıp gittiğini düşünmemeliyiz. Korkunç bir organizasyon, network, haberleşme ağı ve bundan sonra oluşturulan çok sinsi eylemlerle karşı karşıyayız."


- Türkiye'nin savunma sanayi yatırımları

İsmail Demir, Türkiye'nin özellikle savunma sanayinde kendi bağımsız sistemlerini geliştirme ve yerlileştirme konusunda büyük bir irade ortaya koyduğunu ve bu yönde hızlı bir ilerleme içinde olduğunu bildirdi.

Dünyada ülkelerin, birkaç ihracatçı ülke dışında, savunma sanayine ilişkin ihtiyaçlarını tedarik yöntemiyle karşıladığına işaret eden Demir, şöyle konuştu:

"Bu bir anlamda anlaşılabilir bir çaba ve başka bir yolu da yok gibi görünüyor. Ama Türkiye'nin bu konuda çok acı tecrübeleri var ve bugün de bu tecrübelerin bir kısmını yaşıyor. Yani biz dünyanın en modern silahlarını almaya, onları kullanmaya çalışabiliriz. İşin maddi boyutu bir tarafa, oldukça büyük rakamlar ödemeniz gerekiyor. Sadece almak için değil, bu sistemleri kullanmak ve sürdürülebilir kılmak da önemli. Kendiniz bu sistemleri geliştirmeye, yapmaya, üretmeye kalktığınızda maliyet boyutunda önemli avantaj sağlıyorsunuz. Bundan da önemli olan, kendi bağımsızlığınızı ve bu sistemleri kullanmanız gerektiği andaki serbestliğiniz ne kadar? Bu sistemlerin sizin elinizde olması, sizi kritik zamanlarda kuvvetli mi yapıyor yoksa tam aksine çeşitli şantajlara maruz mu bırakıyor, bu önemli bir konu olarak önümüzde duruyor. Eğer o ileri sistemler, elinizde bulunduğunu düşündüğünüz sistemler, kullanmanız gerektiği anda sizin istediğiniz parametrelerle istediğiniz şekilde kullanılamıyorsa o zaman çok tehlikeli bir bağımlılık oluşturmuş durumdasınız demektir. Biz bu bağımlılığın getirebileceği potansiyel tehlikeleri çok net hissetmiş durumdayız. Bugün bile harcıalem diyebileceğimiz bazı ürünlerde dahi, çeşitli ülkeler tarafından önümüze konulmaya çalışılan engelleri gördüğümüzde, demek ki Türkiye milli bir savunma sanayi geliştirme konusunda çok haklıymış diyoruz ve bu konudaki kararlılığımız artarak devam ediyor."


- "Yerli teknoloji çalışmaları sürecek"

Yerli teknolojileri geliştirme konusundaki çalışmalarının sürdüğüne değinen Demir, insan kaynağı ne kadar iyi yetiştirilirse, bu anlamda o kadar ileri gidilebileceğini ifade etti.

Demir, teknoloji çağında gelişen tehditler karşısında ulusların birbirleriyle rekabet değil, iş birliğine gitmeleri gerektiğini de vurguladı. Hiçbir ülkenin savunma alanlarının her bir dalında mükemmele gitmek üzere kaynaklarını harcayacak durumda olmadığını belirten Demir, çeşitli alanlarda güç birliği, alan paylaşımı yapılması ve masrafların paylaşılması gerektiğini kaydetti.

Ülkeler arasında oluşacak bu paylaşımın etkisiyle oluşacak iyi ilişkilerin, bağlılık ve birlikteliği de beraberinde getireceğini vurgulayan Demir, bunun da dünya barışına olumlu etkisi olacağını dile getirdi.


Yorumlar