- FETÖ'nün darbe girişimini engellemeye çalışırken şehit olan muhtar Ali Anar'ın 35 yaşındaki eşi Nuray Anar'ı, en küçüğü 4,5 en büyüğü 15 yaşında olan 6 çocuğuyla zorlu bir yaşam mücadelesi bekliyor
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimini engellemeye
çalışırken şehit olan Muhtar Ali Anar'ın ardından en küçüğü 4,5 en
büyüğü 15'inde 6 çocuğu ile zorlu bir yaşam mücadelesine başlayan
35 yaşındaki eşi Nuray Anar, "Eğer beni de götürseydi giderdim.
Şimdi şu acımla 6 çocuğumu bırakırım, çıkarım o meydanlara. Çıkarım
o hainlere hesap sormaya." diye konuştu.
Kazan ilçesinin Ahi Mahallesi muhtarı olan 35 yaşındaki Ali Anar,
15 Temmuz gecesi Akıncı 4. Ana Jet Üs Komutanlığına koşan
vatandaşlardan biriydi. 15 yaşındaki oğlu Hüseyin ve çok sayıda
vatandaş ile üsse giden Anar, darbecilerin attığı kurşunla alnından
vurularak şehit oldu. Anar, geride en küçüğü 4,5 en büyüğü 15
yaşında 6 yetim, 35 yaşındaki eşi Nuray Anar ile şeker hastası
annesi ve bağırsak kanseri olan babasını bıraktı.
Şehit Anar'ın eşi, annesi ve tüm olaylara başından sonuna kadar
şahit olan 15 yaşındaki oğlu Hüseyin Anar, o gece yaşananları AA
muhabirine anlattı.
Eşinin, yüreği vatan sevgisi ve imanla dolu bir insan olduğunu
söyleyen Nuray Anar, daha önce sigortası dahi olmayan eşinin
köylünün desteğiyle "muhtar" seçilmesi sonucu bir nebze rahata
erdiklerini ama şimdi 6 çocuğu ile bir başına kaldığını dile
getirdi.
O geceyi gözyaşları içerisinde ve ağıtlar yakarak anlatan Anar,
"Üzerine beyaz gömleğini giymişti. Gelip yanıma oturdu ve bana 'Vay
hainler, ülke ne hale geldi' dedi. Aynada saçlarını taradı, yüzü
çok güzeldi. Komşular ne olduğunu sorunca büyük bir heyecanla bütün
köylüleri bir araya getirdi. Komşulara, 'Devleti savunmaya
gidiyoruz. Hadi, benim araba dolu. Siz de arkadan toplanın gelin'
diyerek yola çıktı. Oğlum da babasıyla gitti." diye konuştu.
Eşi ile sürekli telefonda konuştuklarını ve en son kendisine
"TAI'ye gidiyoruz, beni bir daha arama" dediğini belirten Anar,
"Oraya gittiler ama benim içime ateş düştü, durduğum yerde
duramıyordum. Çocuğumu aradım, bana 'Anne babamı ayağından
vurmuşlar' dedi. Paniklemeyeyim diye yalan söylemişler. Benim içime
ateş düştü. Ondan sonra ben kendi abimi arayarak, 'Ali'ye kesin bir
şey oldu' dedim. Sonra da haberini verdiler." ifadelerini
kullandı.
"EŞİM GERİDE 6 ASKER BIRAKTI"
"Dayanamadım, dünyam yıkıldı. 6 tane yetim bıraktı, yıkıldım. En
sonunda öğrendim yavrum, Hüseyinim de orada 'baba baba' diye
çırpınmış. Yaktılar bizi, alnının ortasından vurdular kocamı."
diyerek çok sevdiği eşinin ardından ağıt yakan Nuray Anar,
sözlerini şöyle sürdürdü:
"Darbe nedir, biz bilir miyiz? Çok rahattık, o kadar rahattık ki...
Her şeyimiz boldu. Devletimize zeval vermesin Allah'ım. Ama şunu
bilin ki o kadar vatanını severdi, o kadar imanı kuvvetliydi.
Cumhurbaşkanımız konuşurken 'Böyle bir lider gelemez. Buna ihanet
edilir mi?' derdi. Son bir yıldır da herkese bunun müdafaasını
yapıyordu."
FETÖ mensuplarının bundan 3-4 yıl öncesine kadar köylerine sürekli
geldiğini anlatan Anar, onların hayır amaçlı sattıklarını sandığı
başörtüsü gibi ürünlerden satın aldığını ve bunun pişmanlığını
yaşadığını dile getirdi.
Anar, "Benim çocuklarım ufaktı, çıkamıyordum evden. Paramız öyle
onlara geçti. Eşim bu sene 'Nuray, devletine gelmeyen nankör
bunlar, gitme' dedi. 'Tamam, biz istemiyoruz' dedik ama param
geçmiş. Kendi kurşunumuzu almışız alnımızın ortasından vurmuşuz.
Bilemezdik, bilemezdik.
Allah adı anılıyor dedik." sözleriyle FETÖ'nün daha önce
kendilerini de kandırmaya çalıştığını vurguladı.
Eşinin ve diğer şehitlerin cenazesinin darbeciler tarafından yarım
saat boyunca verilmediğini öğrendiklerini de belirten Anar,
sözlerini şöyle
sürdürdü:
"Benim kocam kendini vatanına, milletine verdi de bunlar sedyenin
altına uzatıvermişler. Sedyesine bile yatırmamışlar. Ama çok gurur
duyuyorum, biz darbe nedir bilmezdik. Vatan sevgisi hepimizde vardı
ama bunda gerçekten tek yüreğiz. Benim eşim Allah'ın izniyle geride
6 tane asker bıraktı. Allah kötülere fırsat vermesin. Onları
perişan eylesin. Bu dünyada da, ahirette de... Şu çocukları bir
görsünler, babasından mahrum ettiler.
Verilen selalar var ya... Eğer beni de götürseydi giderdim. Şimdi,
şu acımla 6 çocuğumu bırakırım, inanın çıkarım o meydanlara.
Çıkarım o hainlere hesap sormaya. Çok iyi insanmış ki Allah'ın
sevgili kulu yani, kimseye de kısmet olmaz. Düşününce çok
sevindirici ama illa ki bu dünyaya da dönüyoruz. '6 çocuk var'
diyorsun, 'Ne yapacağım' diyorsun. Allahım kimseye tekrarını
göstermesin."
"BABAMI TELEFON FENERİYLE ARADIM"
Darbe girişiminde babası ile birlikte Akıncı Hava Üssü'ne giden 15
yaşındaki Hüseyin Anar da babasının kendisini "Sen burada dur,
burası karışacak" diyerek, üssün yakınında bir tanıdığa emanet edip
darbecilerin bulunduğu yere gittiğini anlattı.
Anar, yarım saat sonra elektriklerin kesildiğini, bir helikopterin
vatandaşların üstünde gezdiğini ve ardından da silah seslerinin
duyulmaya başladığını belirterek, "Herkes 'insanları öldürdüler'
diyerek kaçışıyordu. Kimse kalmamıştı, babamı arıyordum telefonu
çalmıyordu. Koşup gittim en sonunda. Babamı telefonunun feneriyle
arıyordum. Her taraf kapkaranlıktı. Kafası kopmuş, bacağı, kolu
kopmuş hepsini gördüm. Adamlar paramparça olmuştu. Herkesi gördüm
ama babamı göremedim." sözleriyle yaşadığı korku dolu anları dile
getirdi.
Askerlerin yanına gittiğini ama "Gelme, yaklaşırsan vururuz" diye
tehdit ettiklerini söyleyen Anar, öncelikle yaralılar arasında
babasını bulamadığını ama sonrasında ambulansa bindirirlerken
gördüğünü aktardı.
Hüseyin Anar, "Babamı önce vermediler, yarım saat falan
beklettiler. Zaten arabasını alan gidiyordu oraya. Ambulansa
bindirdiler babamı. Ambulansın içerisinde götürülürken yaşıyordu.
'Baba, ben buradayım' diye bağırdım camdan. Konuşmaya çalıştı,
konuşamadı. Ağzı köpük doluydu zaten. Hastaneye indirirken,
ölmüştü. Vatanı kurtarmak için gittik oraya. Çok ısrar ettim babama
ama beni bıraktı." dedi.
"Babam Cumhurbaşkanımızı çok sevdiği için onun buraya gelmesini çok
istiyorum." diyen Anar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı
köylerine davet etti.
"BEYAZ GÖMLEĞİ İLE BENİ ZİYARETE GELDİ"
Şehidin 55 yaşındaki annesi Yurdagül Anar da o gün şekerinin
yükselmesi nedeniyle hastanede yattığını, oğlunun da akşam bu
olaylar yaşanmadan önce kendisini görmeye geldiğini söyledi.
Anne Anar, oğluyla son görüşmesini "Beyaz gömleğiyle gelmişti. O
kadar güzel geldi ki gözüme. 'Benim oğlum bu kadar güzel mi' dedim.
Bembeyaz bir gömlek... Karda leke var, onda yoktu. O kadar güzeldi
ki... 'Anne bir istediğin var mı' diye sordu. 'Yavrum sen işine
bak' dedim.
Kapıdan çıkınca cama koştum hemen, arabayla kaybolana kadar
arkasından baktım." sözleriyle anlattı.
Gece olaylar başladığında yattığı hastanenin acil servisine
yaralıların geldiğini söyleyen Anar, "O an içime bir ateş düştü,
yandım. Ali'yi aradım ama kapalıydı telefonu. 'Eyvah yavrum öldü'
dedim. Nuray'ı aradım, 'Annem senin oğlan da var, ayağından
vurulmuş' dedi önce. 'Eyvah' dedim, çıldırdım, 'Benim yavrum öldü'
dedim. Benim yavrum burada yattığımı biliyor. Diri olsa beni
arardı. Acile koştum, tek tek baktım kanlar içerisinde yatanlara."
diye konuştu.
Çevresinde kim varsa telefon açtığını aktaran Anar, en sonunda
oğlunun başka bir hastanede bulunduğunu ve bir başhekimin
yardımıyla oraya gittiğini belirtti. Acılı anne, hastanede bir süre
oğlunun şehit olduğunun kendisinden saklandığını dile getirerek, bu
haberi aldıktan sonrasını hatırlamadığını ifade etti.
HAYALİ "MUHTARLAR TOPLASI"NA KATILMAKTI
Yakınlarının anlattıklarına göre, Nuray Anar ile Ali Anar, 15 sene
önce birbirlerini çok sevdi. Ailesinin, Ali Anar'ın işsiz olması
nedeniyle evlenmesine karşı çıktığı Nuray Anar, tüm itirazlara
karşın evlendi ve onunla köyde mütevazi bir yaşam kurmayı tercih
etti.
Ali ve Nuray Anar, 15 yıl boyunca 6 evlatları ile birlikte
kendilerine sevgi dolu bir dünya inşa etti. Yakınları, "her zaman
güler yüzlü ve çok vicdanlı" sözleri ile anılan şehit muhtar
Anar'ın en büyük hayalinin bir gün Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın
muhtarlarla gerçekleştirdiği toplantılara katılmak olduğunu dile
getirdi.
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar