5. İnşaat ve Konut Konferansı

- Eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Bayraktar: - "İnşaat malzemesinin katma değerinin yüzde 80'i Türkiye'ye ait. Çok daha kaliteli ve ucuz malzemeler üretirsek enerji ithalatına harcadığımız parayı buradaki ihracatla kapatabiliriz" - Eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Güllüce: - "İddia edildiği gibi konut sektöründe balon yok. Bu kadar ciddi ihtiyaç varken İstanbul'daki inşaat firmaları gece-gündüz çalışsalar dahi bu ihtiyacı karşılayamaz" - İNDER Yönetim Kurulu Başkanı Durbakayım: - "2017'yi kentsel dönüşüm yılı ilan ettik"

Google Haberlere Abone ol
5. İnşaat ve Konut Konferansı

İSTANBUL (AA) - Eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, inşaat malzemesinin katma değerinin yüzde 80'inin Türkiye'ye ait olduğunu belirterek, "Çok daha kaliteli ve ucuz malzemeler üretirsek enerji ithalatına harcadığımız parayı buradaki ihracatla kapatabiliriz." dedi.

Bu yıl beşincisi düzenlenen İnşaat ve Konut Konferansında konuşan Bayraktar, Türkiye'nin amiral gemisinin inşaat olduğunu belirterek, sektörün diğer ülkelerdeki petrol ve doğalgaz kadar önemli olduğunu söyledi.

Türkiye'nin turizme de önem verdiğini, ancak en ufak bir küresel sıkıntıda turizmin olumsuz etkilendiğini dile getiren Bayraktar, tarım sektöründe ise bir kamyon domates karşılığında bir tane bilgisayar alındığını anlattı.

Bayraktar, Türk inşaat sektörünün dünyada birçok alanda birinci olduğunun altını çizerek, "İnşaat sektörü beton yatırımıdır, bunları durdurun' diyenler haindir. Derdimiz sadece konut, inşaat, köprü, yol yapmak değil. Biz bu işi en iyi yapanız. Dünyanın her yerine gideceğiz müşavirlik firmalarımızla. Dünyada 50 bin kişi çalıştıran müşavirlik firmaları var. Bunlar üstlendiği projelerde de kendi ülkelerinin ürünlerini kullanıyor. Biz de inşaat malzemelerimizi kullanacağız oralarda." diye konuştu.

İnşaat malzemeleri ihracatının 2015'te rekor kırdığını kaydeden Bayraktar, "İnşaat malzemesinin katma değerinin yüzde 80'i Türkiye'ye ait. Çok daha kaliteli ve ucuz malzemeler üretirsek enerji ithalatına harcadığımız parayı buradaki ihracatla kapatabiliriz." ifadesini kullandı.


- "İnşaat sektörüne laf atanlar yanlış yapıyor"


Bayraktar, inşaat sektörünü eleştirenlerin yanlış yaptığını belirterek, "Bu sektöre laf atanlar yanlış yapıyor, yanlış kapıdan giriyor. İnşaat sektörü sanayidir. İnşaat sektöründe kaliteyi artırıp fiyatları aşağı çekmemiz gerekiyor. İnovasyona çok daha önem vermemiz gerekiyor. Büyük inşaat firmalarımız mutlaka inovasyon departmanı kurmalı. Böylece inşaatçılıkta uzaya çıkarız." dedi.

Türkiye'nin bilmediği sektörde ileriye gitmesinin daha zor olduğunu dile getiren Bayraktar, inşaatçılığın çok iyi bilindiğini ve bu sektör sayesinde ülkenin daha fazla kazanabileceğini bildirdi.

Bayraktar, kentsel dönüşümün Türkiye için bir fırsat olduğunu ifade ederek, Türkiye için kaçınılmaz olan kentsel dönüşümün devam etmesi gerektiğini, bu sayede ülkenin ileri gideceğini ve işsizliğin azalacağını anlattı.


- "Konutta balon yok"


Eski Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, bazı kimseler tarafından iddia edildiği gibi konut sektöründe balon olmadığını belirterek, özellikle İstanbul'un çok ciddi göç aldığını, batıdan göçün teşvik edilmesine rağmen buraya göçün engellenemediğini söyledi.

Yeni evlenenlerin anne-babasından ayrı eve çıktığını dile getiren Güllüce, "Bu kadar ciddi ihtiyaç varken İstanbul'daki inşaat firmaları gece-gündüz çalışsalar dahi bu ihtiyacı karşılayamazlar." dedi.


- "Konut sektörü hayati öneme sahip"


İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım, kentsel dönüşümün hızla devam etmesi gerektiğini belirterek, "2017'yi kentsel dönüşüm yılı ilan ettik." dedi.

Konut sektörünün yarattığı istihdam ve 250'nin üzerinde sektörü etkilemesiyle hayati öneme sahip olduğunu dile getiren Durbakayım, "Sektörün üretim miktarı için bazı söylemler var. 'Balon var mı?' deniliyor. Yıllık ihtiyaç 900 bin civarında. Evlilik, büyük ailelerin ayrılması, nüfusun artması gibi. Ancak geçen yıl 1 milyon 340 binden fazla konut satıldı. Bu yılki beklentimiz 1,5 milyon. Çünkü ciddi ihtiyaç var." diye konuştu.


- "Sıra konut alan yabancıya rekabetçi teşviklerde"


Ağaoğlu Şirketler Grubu Grup İş Geliştirme Başkanı Burak Kutluğ, "Yabancı Yatırımcının Güvenini Arttıran Düzenlemeler Neler Olmalı" başlıklı bir konuşma gerçekleştirdi.

Yabancıya satışta rekabetçi teşvik yaratacak 5 öneride bulunan Kutluğ, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Kurumlar vergisi ve gelir vergisi anlamında diğer alternatif ülkelere nazaran rekabetçi teşviklerin sunulması, doğrudan yabancı yatırımcının maliyetini azaltmak ve getirisini yükseltmek için konut alımlarında KDV istisnası getirilmesi, döviz kazandırıcı hizmet kapsamında yabancıya damga ve harç istisnası sağlanması, yabancı yatırımcıların da daha yüksek getiri elde edebilmeleri amacıyla kaldıracı daha kolay kullanmasının sağlanması ve gayrimenkule dayalı finansal enstrümanların sadece bireysel çabalarla değil tanıtım faaliyetleri kapsamında topyekun özendirilmesi gerekiyor."


- "Vatandaşlık hakkı netleştirilip tanıtımına başlanılmalı"


Kutluğ, gayrimenkul sektörünün en önemli döviz kazandırıcı hizmetlerden biri olduğunun net bir şekilde özümsenmesi gerektiğini kaydederek, sektörün yabancı talebinin bundan sonra düzenli olacağını kavrayıp stratejilerini bu doğrultuda oluşturması gerektiğini vurguladı.

Yabancı yatırımcının mağdur olmaması için yapılması gereken konulara değinen Kutluğ, "vatandaşlık hakkı"nın kapsamının hızlıca netleştirilip uluslararası alanda tanıtım faaliyetlerinin başlanması gerektiğini söyledi.

Kutluğ, "Türkiye'den başka vatandaşlık ya da oturma izni veren ülkeler var. İspanya, Portekiz, Yunanistan ve Malta gibi ülkeleri incelediğimizde en uygun şartların Türkiye’de sağlandığını görüyoruz. Birçoğu vatandaşlık yerine oturma izni ile yetiniyor. Dünyadaki diğer örneklerin incelenip en doğru kararın verildiğini düşünüyorum. Zamanlama açısından geç kalınmış olsa da son derece olumlu bir adım atıldı. Bu sayede pastadaki payımız artacaktır." diye konuştu.

Grup olarak özellikle uluslararası platformlarda yer almaya özen gösterdiklerini anlatan Kutluğ, Ağaoğlu projelerinde 102 farklı milletten, farklı kültür, din ve dile sahip insanların huzurlu bir şekilde yaşadığını sözlerine ekledi.
















Yorumlar