5. İİT Helal Fuarı ve Dünya Helal Zirvesi
- İDSB Genel Sekreteri Kurt: - "İnsanlara balık tutmayı öğretmek, onlara balık ikram etmekten çok daha öncelikli bir konudur. Bu çerçevede mikrofinansın Türkiye'deki insani yardım kuruluşları tarafından anlaşılması ve uygulanabileceğine inanıyorum" - Pakistan'ın İstanbul Başkonsolosu Junaid: - "Dünya Ticaret Örgütü, Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu gibi dünyadaki uluslararası örgütler insanlığın sorunlarını çözemediler" - Sağlık Bilimleri Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gültekin: - “Bir kişi farkında olmadan ortalama kendi ağırlığı kadar katkı maddesi tüketmektedir”
İSTANBUL (AA) - İslam Dünyası STK'lar Birliği (İDSB) Genel Sekreteri Ali Kurt, "İnsanlara balık tutmayı öğretmek, onlara balık ikram etmekten çok daha öncelikli bir konudur. Bu çerçevede mikrofinansın Türkiye'deki insani yardım kuruluşları tarafından anlaşılması ve uygulanabileceğine inanıyorum." dedi.
Discover Events'in organizasyonunda İslam Ülkeleri Standardlar ve Metroloji Enstitüsü (SMIIC) ve İslami Ticareti Geliştirme Merkezi (ICDT) iş birliğiyle düzenlenen 5. İİT Helal Fuarı ve Dünya Helal Zirvesi’nin kinci günü düzenlenen çeşitli panel ve oturumlarla devam etti.
Kurt, Anadolu Ajansı'nın (AA) global iletişim ortağı olduğu zirvede yapılan "Dünya Helal Zirvesi 7. Global İslami Mikrofinans Forumu" başlıklı oturumdaki konuşmasında, İslam dünyasının son derece sıkıntılı günler geçirdiğini belirterek, "Bizim tek bir ümmet ve tek bir millet olma ekseninde yapacağımız çalışmalar var, buna bu milletin ve ümmetin ihtiyacı var." dedi.
Küresel İnsani Yardım raporunun 2017 verilerine göre Türkiye'nin
6 milyar dolarlık insani yardım bütçesiyle dünyada insani yardım
yapan ikinci ülke konumunda olduğunu bildiren Kurt, yapılan insani
yardımın Gayri Safi Milli Hasıla'ya (GSMH) oranına göre ise
Türkiye'nin dünya lideri olduğunu aktardı.
Kurt, şunları kaydetti:
"Bizim Suriye ve Yemen ekseninde çok ciddi sıkıntılarda karşı karşıya olduğumuzu göz önünde bulundurursak Türkiye'de yaklaşık 5 milyon civarında misafir sığınmacı bulunduğuna özellikle dikkati çekmek istiyorum. Türkiye'nin insani yardım meselesinde açık kapı politikası uygulayarak sığınmacılara ciddi manada ev sahipliği yapmış olmasını da tarihe düşülen bir not olarak görüyorum. Türkiye'nin özellikle son yıllarda Suriye'nin ekseninde yaptığı toplam yardımın 25 milyar dolar civarında olduğuna dikkati çekmek istiyorum.
Bizim kültürümüzde borç vermenin, sadakadan çok daha faziletli olduğunu biliyoruz. Türkiye insani yardım konusunda çok ciddi emek sarf ediyor olmasına rağmen, mikrofinans ülkemizde Türkiye'de çok bilinen bir mesele değildir. Halbuki üretimi teşvik etmek, insanlara balık tutmayı öğretmek, balık ikram etmekten çok daha öncelikli bir konudur. İDSB olarak 9-10 Aralık'ta 'Uluslararası STK Fuarı'nı düzenleyeceğiz, orada mikrofinans konusunu biz de ele alacağız."
- "Faize dayalı sistem çatlıyor"
Pakistan'ın İstanbul Başkonsolosu Yousaf Junaid de dünyanın
yoksullukla mücadele ettiğini belirterek, yoksulluğun insanlar
üzerinde birçok etkisi olduğunu vurguladı.
Junaid, "Modern bankacılık sistemi şu anda çatlaklar göstermeye
başlıyor, faize dayalı sistem çatlıyor. Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ),
Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu (IMF) gibi dünyadaki
uluslararası örgütler insanlığın sorunlarını çözemediler."
dedi.
Oturumda, Türk Standardları Enstitüsü (TSE) Eğitim Dairesi
Başkanı İhsan Övüt ve AlHuda CIBE Üst Yöneticisi (CEO) Zubair
Mughal de mikrofinansın İslam dünyasındaki önemine dair sunum
gerçekleştirdiler.
- “Şu ana kadar helal kültür maddesi üreten bir şirket karşımıza çıkmadı”
Etkinlik kapsamında düzenlenen "Günlük Hayatta Bilim, Sağlık ve Helal" başlıklı oturumda ise bilim insanları ilaç endüstrisi ve helal kavramını ele aldı.
Burada konuşan, İlaç Uzmanı Dr. Ali Sheikh Wace Alchwis, dünya biyolojik ilaç pazarının 200 milyar dolar büyüklük oluşturduğunu belirterek, tamamen helal bileşenlerden oluşan ilaç oranının çok düşük olduğunu söyledi.
İlaç etken maddelerinin elde edilişinde helal olmayan yolların
da kullanıldığını aktaran Alchwis, “Şu ana kadar helal kültür
maddesi üreten bir şirket karşımıza çıkmadı. Bu dev bir alan ama
maalesef helal ilaç üretimine başlayan şirket yok.” bilgilerini
verdi.
- “Modern ilaç endüstrisinde domuz daha çok kullanılıyor”
Selangor Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Mohamad Ropaning Sulong, bazı enzimlerin kaynağı nedeniyle helal olmadığını belirterek, gıda işlemesinde termostabil enzim ayırma yönteminin kullanılabileceğini söyledi.
Birçok ülkenin domuzdan kaynak enzim tedarik ettiğini aktaran
Sulong, “Aslında inek, keçi ve tavuktan da alınabilir bunlar ancak
modern ilaç endüstrisinde domuz daha çok kullanılıyor. Bunun
yanında birçok meyve ve sebzeden enzim alınabiliyor ama zaman
aldığı için bu yöntem pek tercih edilmiyor. Benim önerim
bakterilerden elde edilen enzimlerin daha fazla kullanılması
şeklinde.” diye konuştu.
- Zirve yarın da devam edecek
Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Diş Hekimliği Fakültesi
Dekanı Prof. Dr. Fatih Gültekin ise oturumda yaptığı sunumda
sektörde kullanılan katkı maddeleri hakkında bilgi verdi.
Gültekin, "Bir kişi farkında olmadan ortalama kendi ağırlığı
kadar katkı maddesi tüketmektedir." dedi.
Gıda katkı maddelerinin çeşitli formlarda kullanıldığını
bildiren Gültekin, bazı katkı maddelerinin çok fazla kullanılması
durumunda kanser, alerji, hiperaktivite, migren ve obezite gibi
hastalıklara sebep olabildiğini belirtti.
Bazı içeceklerde aroma çözücü olarak alkol kullanıldığını
aktaran Gültekin, bunların helal olmadığını, bunlara dikkat
edilmesi gerektiğini söyledi.
Yarın sona erecek zirvede, çeşitli sektörlerin uzmanları düzenlenecek panellerle helal konusunu ele almaya devam edecek.
Yorumlar