'İçiyorum ama zararını azaltıyorum' diyenlere kötü haber

Uzmanlar, sigaranın zararlarından kurtulmak ancak ve ancak sigara kullanımının bırakılmasının mümkün olduğunu söylüyor

Google Haberlere Abone ol
'İçiyorum ama zararını azaltıyorum' diyenlere kötü haber

Bazı yiyeceklerin tüketilmesiyle sigaranın zararlarının azaltılamayacağı, zarardan kurtulmanın tek yolunun sigarayı bırakmak olduğu vurgulandı. Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Nazmi Bilir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tütün ve tütün ürünlerinin kullanımının her koşulda insan sağlığına zararlı olduğunu, bu zararın hiçbir içecek ya da yiyecekle azaltılamayacağını söyledi.

Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen Tütün Kontrol Programı kapsamında birçok çalışmada aktif rol üstlenen Prof. Dr. Bilir, tütün ve tütün ürünleri kullanımının zararlarının ulusal ve uluslararası bilimsel verilerle ortaya konduğunu belirtti. Birçok bilimsel veriye göre, sigara içenlerin yarısının sigaranın neden olduğu bir hastalık yüzünden hayatını kaybettiğini ifade eden Bilir, "Ölenlerin üçte ikisi de başlıca üç hastalık nedeni ile hayatını kaybeder. Bu hastalıklar kalp krizi, akciğer kanseri ve Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı'dır (KOAH)." dedi.

Prof. Dr. Bilir, sigara ve tütün ürünü kullanımının, başta akciğer kanseri olmak üzere vücutta 15 kanserin gelişmesinde aktif rol oynadığına dikkati çekerek, bu kanserler arasında gırtlak, yemek borusu, mide ve kalın bağırsak, böbrek, mesane ve rahim kanserinin yer aldığını aktardı.

Sigara kullanımının zararlı sonuçlarının, sağlık üzerindeki olumsuz etkileriyle de sınırlı olmadığına değinen Bilir, şöyle devam etti: "Sigara kullanımının çok büyük bir ekonomik yükü vardır. Sigara kullanımının yol açtığı hastalıkların tanı ve tedavisine harcanan mali yük ise çok yüksek. Akciğer kanseri, KOAH gibi hastalıklar genel olarak 20 yıl ve daha uzun süre sigara içen kişilerde görülür. Bu kadar uzun süre sigara içen bir kişinin her gün sigara satın almak için ödediği para toplamı 60-70 bin TL tutarındadır. Bir başka ifadeyle kanser, kronik bronşit gibi bir hastalığa yakalanmak için bu kadar para harcamak gerekmektedir."

Bilir, sigara kullanımının sigara içmeyen kişiler üzerinde de zararlı etkileri bulunduğunu belirterek, "Sigara içmediği halde sigara içen kişilerin yakınında bulunan, dolayısıyla sigara dumanından pasif olarak etkilenen kişilerde de kanser, kalp hastalıkları, felç gibi ciddi sağlık sorunlarının riski artmaktadır." uyarısında bulundu.

"Elma veya domatesle tütünün zararlı etkileri önlenemez"

Bazı besinlerin sigaranın zararlarını azalttığına yönelik bazı basın yayın organlarında haberler yer aldığını anımsatan Bilir, sigara içen kişilerde zararların yiyeceklerle azaltılmasının mümkün olmadığını söyledi. Bilir, "Sağlık, ekonomi ve çevre üzerinde bunca olumsuz etkileri olan, bu etkilerin bilimsel temellere dayalı olarak net bir şekilde ortaya konmuş olduğu bir ortamda, iki tane elma veya domates yenmesi ile zararlı etkilerinin önlenebileceği kesinlikle doğru değildir. Bu tür bir açıklama, ancak ve ancak tütün endüstrisinin yararına olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

Haberlerde yer alan elma ve domatesin tütün kullanan kişilerdeki etkisine ilişkin olarak Bilir, "Elma ve domates her gün tükettiğimiz besinlerdir ve bazı olumlu etkileri söz konusu olabilir. Ancak bu besinleri tüketenlerde sigaranın zararlarının azaldığına ilişkin bir bilimsel veri mevcut değildir. Sigaranın zararlarından kurtulmak ancak ve ancak sigara kullanımının bırakılması ile mümkündür." diye konuştu.

"Olumsuz etkiyi ortadan kaldıracak hiçbir besin yok"

Doğu Akdeniz Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Tanju Besler de sigaranın sağlık üzerine olumsuz etkisini ortadan kaldıracak hiçbir besin olmadığını söyledi.

Tütün ve sigaranın içinde vücutta hasara neden olan 3 binden fazla madde bulunduğunu vurgulayan Besler, bunların zararlarını önlemenin mümkün olmadığını ifade ederek, şunları kaydetti: Ancak yeterli ve dengeli beslenme kurallarına uygun ve özellikle antioksidan etkili bir diyetle vücudun savunma sistemi kuvvetlendirilebilir. Bunun için mandalina, portakal, limon gibi turunçgiller ile kırmızı, pembe ve mor meyveler (siyah-kırmızı üzüm, her türlü böğürtlenimsi meyveler, çilek, erikler, bal kabağı) tüketilebilir. Bunun yanı sıra, karnabahar, kırmızı ve beyaz lahana, brokoli, nane, maydanoz, dereotu, roka, semizotu, ıspanak, her türlü kırmızı biber gibi antioksidan aktivitesi yüksek sebzeler yenilebilir. Değişik hastalıklar nedeniyle ilaç kullananların özellikle greyfurt, portakal, mandalina gibi turunçgil tüketimlerinin bazı ilaçlar üzerine olası olumsuz etkilerini hekimleriyle özellikle görüşmeleri önemlidir."

Prof. Dr. Besler, protein kaynaklarının da özellikle vücutta detoksifikasyon için önem taşıdığını dile getirerek, "Haftada en az 300-500 gram her türlü balık, ceviz, fındık gibi sert kabuklu kuruyemişlerin tüketimi önemli. Bunların hepsi, sağlıklı bir vücut için önerilebilir. Ancak vurgulamak gerekirse tütünün olumsuz etkilerini önlemenin yolu, çeşitli besinleri tüketmek değil, tütünden vazgeçmektir." ifadelerini kullandı.

Yorumlar