'ABD ile ilişkiler ya düzelecek yada tamamen bitecek'

ABD'nin Afrin ve Suriye'nin kuzeyindeki terör örgütü PKK varlıklarını desteklemesi ve silah vermesi Türkiye ile ilişkileri çıkmaza soktu. Yol ayrımına giren iki ülkenin ilişkileri ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'ın ziyaretiyle yeni bir yol çizilecek.

Google Haberlere Abone ol
'ABD ile ilişkiler ya düzelecek yada tamamen bitecek'

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Afrin’de başlattığı Zeytin Dalı Harekatı sürerken, Türkiye’nin tüm uyarılarına rağmen terör örgütü PKK/PYD’ye, silah, mühimmat, eğitim, istihbarat başta olmak üzere her türlü desteği veren ABD’ye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’ndan çok sert çağrı geldi. ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’ın Türkiye’ye yapacağı ziyaret öncesi mesaj veren Mevlüt Çavuşoğlu, ABD ilişkileriyle ilgili, “Söz, vaat istemiyoruz. Somut adımlar istiyoruz. Bu ziyarette değerlendireceğiz. Çünkü ilişkilerimiz çok kritik bir noktadadır. Ya ilişkileri düzelteceğiz  ya bu ilişkiler tamamen bozulacak. Başka seçeneği yoktur” dedi. Çavuşoğlu, Afrika Birliği Komisyon Başkan Yardımcısı Thomas Kwesi Quartey ve Ruanda Dışişleri, İş Birliği ve Doğu Afrika Topluluğundan sorumlu Devlet Bakanı Olivier Nduhungirehe, İstanbul’da gerçekleşen “Türkiye-Afrika 2. Bakanlar Gözden Geçirme Konferansı”nın ardından ortak basın toplantısı düzenlendi. ABD öncülüğündeki DEAŞ karşıtı koalisyonun Komutanı Korgeneral Paul E. Funk’ın, Münbiç’te teröristlerle çektirdiği fotoğrafa ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine, Çavuşoğlu, bunun yeni bir durum olmadığını kaydetti. Bakan Çavuşoğlu, Münbiç’e YPG’lileri Amerikalı askerlerin getirdiğine işaret ederek ABD’nin Münbiç operasyonunun ardından YPG’li teröristleri Fırat’ın doğusuna göndereceği yönünde söz verdiğini fakat diğer verdiği sözler gibi bu sözünü de tutmadığını vurguladı. 

DEAŞ’A DOKUNMUYORLAR

Bakan Çavuşoğlu, ABD’li komutanın Menbiç fotoğrafıyla ilgili soruya, “Bunu haber gibi sormanıza şaşırıyorum. Çünkü bu yeni bir şey değil. YPG’yi Menbiç’e kim getirdi? ABD’li askerler getirdi. Bize sözleri vardı operasyon bittikten sonra YPG’lileri derhal Fırat’ın doğusuna göndereceklerdi. ABD bu sözünü tutmadı, diğerlerini tutmadığı gibi. Sadece Menbiç’te beraber değiller. Bu kadar silahı kim verdi? ABD verdi. Bizim ilişkilerimizi gölgeleyen konulardan bir tanesi nedir? ABD’nin YPG’ye verdiği silah ve YPG ile beraber hareket etmesi. YPG’ye desteği sürdürmek için çocukların bile inanmayacağı bahaneleri ortaya sürüyorlar. Örneğin Rakka’ya YPG ile girdiler  DEAŞ’la anlaştılar. DEAŞ çekildi. Şimdi Suriye’nin çöl bölgesinde Irak sınırına yakın cep bölgeleri var DEAŞ’ın. Koskoca bir şehire binlerce sivil insan da öldürdünüz. Giriyorsunuz efendim bu cepler halindekilerine niye müdahale etmiyorsunuz? Yok efendim direnç varmış. Bu sözler inandırıcı değil. Sadece YPG ile işbirliğini sürdürmek için küçük gruplar halindeki DEAŞ’lılara dokunmuyorlar. Afrin bölgesindeki YPG teröristleri hem Afrin’deki DEAŞ’lılerı serbest bıraktılar hem Fırat’ın doğusundaki DEAŞ’lıları getirip ÖSO ve Türkiye ordusuna karşı birlikte mücadele etmeye kalkıyorlar. Ama kim olursa olsun Afrin operasyonu emin adımlarla ilerliyor havadan ve karadan. Eğer ABD gereğini yapmazsa bu Menbiç için de geçerlidir. Fırat’ın doğusu için de geçerlidir. Çünkü bize yönelik bu örgütlerle mücadele etmezsek yarın daha büyük tehdit olarak ortaya çıkar” diye konuştu.

VAAT DEĞİL İCRAAT İSTİYORUZ

Bakan Çavuşoğlu, bir gazetecinin, ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’ın Türkiye’ye yapacağı ziyarete ilişkin sorusu üzerine şu değerlendirmede bulundu: “Bizim ABD’den beklentilerimiz açık ve nettir ve kendileriyle de bu beklentilerimizi defaaten paylaştık. Artık biz vaat istemiyoruz ve somut adımlar istiyoruz. Belli konuları ABD ile konuşabilmemiz için daha önce de tekrar tekrar söyledim, kaybolan güvenin tesis edilmesi gerekiyor. Kaybolan güvenin nedeni de ABD’dir. Çünkü Türkiye hiçbir müttefikine, dostuna ve hiçbir ülkeye yanlış yapmaz, yapmamıştır, yapmaz. Ama müttefikimiz ABD’den çok ciddi hatalar, yanlışlar gördük, FETÖ konusunda, YPG ve başka konularda. Biraz önce de söyledim ABD bize verdiği sözleri tutmamıştır. Bu güvenin yeniden tesis edilmesi gerekiyor ve artık söz ve vaatler istemiyoruz. Somut adımlar istiyoruz. Tillerson’ın bu ziyaretinde de bunları değerlendireceğiz çünkü ilişkilerimiz çok kritik bir noktadadır. Ya ilişkileri düzelteceğiz ya bu ilişkiler tamamen bozulacak. Bunun başka bir seçeneği yoktur. Bunları da samimi bir şekilde konuşacağız.”    

Afrin’e terörist sevkiyatını doğruladı

ABD Savunma Bakanı Jim Mattis, ABD destekli SDG adını kullanan PYD/PKK unsurlarının bir bölümünün diğer bölgelerden Afrin’e kaydığını belirtti. Mattis, Avrupa seyahati sırasında gazetecilere DEAŞ’la mücadele konusunda açıklama yaptı ve soruları yanıtladı. DEAŞ’a karşı mücadelenin Suriye’de devam ettiğini iddia eden Mattis, PYD/PKK’nın öncülüğünü yaptığı SDG içerisindeki bazı Kürtlerin Afrin’deki operasyonlar sebebiyle “dikkatlerinin dağıldığını” ve Afrin’e kaydığını belirtti. Mattis’in PKK’lılardan ‘terörist’ yerine Kürtler diye söz etmesi tepki çekti.     

TERÖRİST DİYEMEDİ

Teröristlere yönelik yürütülen Zeytin Dalı Harekatından ‘Kürtlere saldırı’ şeklinde söz eden Mattis şunları kaydetti: “Ayrıca şu anda Afrin’de devam etmekte olan dikkati dağıtan bir durum var. Bu durum SDG içerisinde yüzdesi net olmamakla birlikte yüzde 50 veya daha azı ya da çoğunun dikkatini dağıtıyor, Kürt arkadaşlarının Afrin’de saldırı altında olduğunu görüyorlar ve bu da onların dikkatinin oraya kaymasına sebep oluyor. Bazı durumlarda ise bazı birlikler oraya (Afrin’e) kaydı.”  

RESMEN DOĞRULADI

Mattis ayrıca, Türkiye’nin, sınırları içerisinde “silahlı ayaklanmanın” devam ettiği tek ülke olduğunu belirterek, “Türkiye’nin Suriye sınırlarına dair meşru güvenlik kaygıları var ve biz bunu zerre kadar inkar etmiyoruz” dedi. Mattis, ister İsrail isterse Lübnan, Ürdün veya Türkiye olsun meşru güvenlik kaygıları taşıyan ülkelerin bu kaygılarını anladıklarını belirtti. Pentagon daha önce bazı SDG unsurlarının kuvvet kaydırdığını dile getirmiş, ancak resmi bir ağızdan Afrin’e birliklerin kaydırıldığını belirtmemişti.   

ABD Büyükelçiliği artık ‘Zeytin Dalı’ caddesinde

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Tuna, ABD Büyükelçiliği önündeki caddenin adının Zeytin Dalı olarak değiştirileceğini açıkladı. Tuna, sosyal paylaşım sitesi Twitter hesabından, ABD Büyükelçiliğinin bulunduğu caddenin isminin değiştirilmesine ilişkin teklifi imzalarken çekilen fotoğrafını paylaştı. Tuna, paylaşımında şunları kaydetti: “ABD Büyükelçiliği önünde bulunan Nevzat Tandoğan Caddesi’nin adını ‘Zeytin Dalı’ olarak değiştirmek için gerekli teklifi imzaladık. Bu akşam Ankara Büyükşehir Meclisimize başkanlık önergesini sunacağız. Hayırlı olsun, aziz şehitlerimizin ruhu şad olsun.”

BAŞBAKAN YILDIRIM, ABD’Yİ SON KEZ UYARDI: AMERİKA AKLINI BAŞINA TOPLA 

aşbakan Binali Yıldırım, dün Makedonya Başbakanı Zoran Zaev ile Çankaya Köşkü’nde görüştü. Baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi. ABD’ye tepki gösteren Yıldırım, şunları söyledi… 

- BAŞLARINA BELA OLACAK: Bu FETÖ terör örgütü sadece Türkiye’de darbe girişimine katılmış bir örgüt değil, küresel güçlerin kontrolünde, var olduğu ülkelerin bugün değilse yarın, yarın değilse orta vadede başına dert olacak, bela olacak bir örgüttür. Bu konuda da Sayın Başbakan ile bildiklerimizi paylaştık. 

- AVRUPA BEDEL ÖDER: Özellikle Suriye, Irak alanında yaşanan ve Türkiye’nin bir süredir teröre karşı başlattığı Zeytin Dalı Operasyonu konusunda da kapsamlı bilgi verme fırsatım oldu. Esasen Türkiye’nin bölgede yaptığı sadece kendi vatandaşlarının can ve mal emniyetini sağlamak değil aynı zamanda bütün Avrupa Birliği’nin, Balkanların güvenliğini de sağlamaktan ibarettir. Eğer Türkiye buralara sahip olmasa hem mülteci kriziyle hem de terör dalgasıyla bütün Avrupa bu işten büyük bir bedel öder. 

- AB KARAR VERSİN: Ümit ederim ki Avrupa Birliği gelecek vizyonunu en iyi şekilde belirler, Türkiye ile devam edecek mi, etmeyecek mi bu konuda sağlıklı bir karar verir ve bu şekilde de ilişkilerimiz daha iyi bir düzeye gelmiş olur. 

- AL BİRİNİ VUR ÖTEKİSİNE: (Türkiye’nin operasyonları durdurması konusunda ABD’nin YPG/PKK’yı pazarlık unsuru olarak kullanabileceği iddiası) Terör örgütlerinin al birini vur ötekisine. İster PKK, ister YPG...  Hangisi olursa olsun. Bizim hudutlarımızı tehdit ediyorsa vatandaşlarımızın mal ve can güvenliğine tehlike teşkil ediyorsa sınırlarımız ötesinde ülkemizi tehdit edecek birtakım oluşumlar içinde oluyorlarsa bunların hepsinin üzerine amansız bir şekilde gideceğiz. Bu sadece Türkiye’nin Türk vatandaşlarının huzuru için değil bölgede yaşayan günahsız insanların geleceği için de bizim bir sorumluluğumuz. 

- KİRLİ PAZARLIK YOK: Bizim amacımız, Fırat Kalkanı’yla Münbiç, Azez arasını nasıl temizlediysek Afrin bölgesini de terör oluşumlarından temizleyeceğiz ve oradaki o bölgenin insanlarına tekrar topraklarına, yurtlarına dönmesini sağlayacağız. Bir kirli pazarlık içinde olmayız. Terör bizim için en büyük tehdittir. En büyük baş belasıdır. 

- ADIMLARI ATARIZ: NATO’da müttefikimiz, uzun yıllar ‘stratejik ortak’ diye düşündüğümüz Amerika’nın artık aklını başına toplayıp doğru dürüst bir karar vermesi lazım. Terör örgütlerini yanına alıp terörle mücadele etmenin, devlet ciddiyetiyle bağdaşmadığını artık Amerika’nın görmesi gerekiyor. Görürse güzel, görmezse biz yapmamız gereken neyse onu yapmaya devam ederiz. Hem Afrin’de hem de diğer bölgelerde terör tehdidini sona erdirmek için atılması gereken adımları kararlılıkla atarız. Bunun için de herhangi birinin icazetine ihtiyacımız yok. Uluslararası hukukun bize tanıdığı bütün imkanları sonuna kadar kullanırız. 

Yorumlar