30. Uluslararası Tahran Kitap Fuarı

- Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ortaylı: - "Sizi (İranlılar) İstanbul'a davet ediyoruz. İran ve Türkiye'nin birbirini çok iyi tanıması lazım. Bunun için turizm önemlidir" - İSİPAB Genel Sekreteri Prof. Dr. Kılıç: - "Her şehrin olduğu gibi İstanbul'un bir ruhu vardır. Şerefu'l mekân bi'l mekîn, bir mekanın şerefi o mekanı şereflendirenlerle alakalıdır"

Google Haberlere Abone ol
30. Uluslararası Tahran Kitap Fuarı

TAHRAN (AA) - Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlber Ortaylı, "Sizi (İranlılar) İstanbul'a davet ediyoruz. İran ve Türkiye'nin birbirini çok iyi tanıması lazım. Bunun için turizm önemlidir." dedi.

Başkent Tahran'da 30'uncu Uluslararası Tahran Kitap Fuarı'nda "Konuk Şehir İstanbul" programları kapsamında Tahran Yunus Emre Enstitüsü (TYEE) tarafından düzenlenen "Dünya Tarihinde İstanbul’un Yeri" konulu konuşmasında Ortaylı, İstanbul'un tarihdeki medeniyetlere ev sahipliği yaptığını söyledi.

İstanbul'a henüz göçün başlamadığı 18'inci asırda Avrupanın en büyük şehri olduğunu dile getiren Ortaylı, 19'uncu yüzyılda bu birinciliği Paris ve Londra gibi şehirlere kaptırdığını belirtti.

Ortaylı, "O zaman göç yoktu. Osmanlı topraklarını kaybettikçe göç arttı. Bizdeki işçi sınıfının doğuşu Batı Avrupaya benzemiyor. Yaşayış şekli ve ahlaki hayatları Avrupa gibi olmadı. İstanbul'un başka bir havası vardı bugünkü gibi değildi." ifadelerini kullandı.

İstanbul'un orijinal bir mimariye sahip olduğuna işaret eden Ortaylı, Bizans mimarisinden Ayasofya'yı örnek gösterirken, Türk mimarlarından Sinan'ı örnek verdi.

19'uncu asırda İstanbul'da İran medeniyeti ve kültürünün göze çarptığını belirten Ortaylı, "İranlıların gazeteleri, mezarları, hanları, okulları vardı ama bugün yok. Karıştı gitti. Bu şehri bir şekilde forme etmek lazım. Sizi davet ediyoruz gelin. İran ve Türkiye'nin birbirini çok iyi tanıması lazım. Bunun için turizm önemli." ​diye konuştu.

Proğramın ikinci bölümünde İslam İşbirliği Teşlikatı Parlemento Birliği (İSİPAB) Genel Sekreteri Prof. Dr. Mahmut Erol Kılıç, "Sufi İstanbul" konulu sunumunu gerçekleştirdi.

Konuşmasında İstanbul'u manevi zenginlikleri yönünden ele alan Kılıç, maddenin ruhu olduğunun felsefi bir gerçeklik olduğunu söyledi.

Kılıç, "Her şehrin olduğu gibi İstanbul'un bir ruhu vardır. Şerefu'l mekân bi'l mekîn, bir mekanın şerefi o mekanı şereflendirenlerle alakalıdır." dedi.

İstanbul'un Sultan Muhammed Fatih tarafından fethedilmeden önce Hristiyanların önemli dini mekanlarından biri olduğu hatırlatan Kılıç, Müslümanların da İstanbul'a özel bir önem atfettiğinin altını çizdi.

Osmanlı dönemindeki tekke ve zaviyelerden söz eden Kılıç şunları kaydetti:

"1925 devrim kanunlarıyla tekke ve zaviyeler kapatıldı. İstanbul'da o tarihte yaklaşık 600 bin kişi yaşıyordu. Bunların 100 bini gayri müslimdi. 500 bin Müslüman için resmi kayıtlı 368 dergah bulunuyordu. İstanbul nüfusunun yüzde 80'ni bir şekilde dergahla irtibatlıydı."

Programa Türkiye'nin Tahran Büyükelçisi Rıza Hakan Tekin, eşi Nazan Tekin ve TYEE Müdürü Yrd. Doç. Dr. Turgay Şafak da katıldı.

Yorumlar