TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Adalet Bakanlığı ile
bağlı kurumların 2017 yılı bütçesinin görüşülmesine
başlandı.
Bakanlığın bütçesine ilişkin sunum yapan Adalet Bakanı Bekir
Bozdağ, Fetullahçı Terör Örgütü FETÖ/PDY kurucusu ve yöneticisi
terörist başı Fetullah Gülen'in emir ve talimatlarıyla Türk Silahlı
Kuvvetleri içerisinde yuvalanmış terör örgütü mensupları ve onlara
katılan bazı askeri unsurlarca 15 Temmuz 2016'da kanlı bir silahlı
darbe teşebbüsü gerçekleştirildiğini söyledi.
Darbe girişiminin milletin onurlu mücadelesi ile başarısız
kılındığına işaret eden Bozdağ, şöyle konuştu:
"Bu topraklar üzerinde, bundan sonra kimse darbe teşebbüsüne
niyetlenemeyecek, niyetlenenler ise asla başarılı olamayacaktır.
Cumhurbaşkanlığı, TBMM, Genelkurmay, TRT ve diğer bazı stratejik
kamu kurumlarını işgal ederek darbe teşebbüsünde başarılı
olunamayacağı, darbe teşebbüsünün başarılması için aynı zamanda 79
milyon vatan evladının teslim alınmasının şart olduğu
anlaşılmıştır. Bu aziz milleti rehin ve teslim alacak bir güç
Allah'ın izniyle yoktur ve olmayacaktır da."
Yargının darbenin önlenmesine ilişkin kararlı ve azimli duruşuna da
değinen Bozdağ, "15 Temmuz'da gerçekleşen darbe girişimine karşı
Türk yargısının verdiği sınav ve darbeye karşı dik duruşu tarihe
altın harflerle geçmiştir." diye konuştu.
MEVCUT USULLE YENİ BİR HSYK ÜYELİĞİ SEÇİMİ
YAPMAMALIDIR
HSYK'nın yapısı, üyelerinin seçimi ve çalışma usulünün, 2010
yılında yeniden düzenlendiğini hatırlatan Bozdağ, ancak iyi niyetle
yapılan bu düzenlemenin, hedeflenen sonuçları arzu edildiği biçimde
doğurmadığını kaydetti.
Gelinen noktada seçim usulü başta olmak üzere HSYK'nın yeniden ele
alınması ve düzenlenmesinin geciktirilemez bir zaruret olduğunu
dile getiren Bozdağ, şunları kaydetti:
"Türkiye mevcut seçim usulüyle yeni bir HSYK üyeliği seçimi
yapmamalıdır. Yaşanan iki seçim tecrübesi üçüncü seçimin
tekrarlanmaması gerektiğini bize emretmektedir. Buradan TBMM'de
temsilcisi bulunan siyasi partilerimizi seçim usulü başta olmak
üzere HSYK'nın yeniden yapılandırılması konusunda birlikte
çalışmaya ve uzlaşmaya davet ediyorum. Zira mevcut yöntemle HSYK
üyeliği seçiminin doğuracağı olumsuz sonuçları Türk yargısına ve
Türkiye’ye bir daha yaşatmamalıyız."
BİZİ FEVKALADE RAHATSIZ ETMEKTEDİR
FETÖ'nün darbe teşebbüsünden sonra Fetullah Gülen'in iadesiyle
ilgili harekete geçildiğini aktaran Bozdağ, devam eden soruşturma
ve davalar kapsamında hazırlanmış dosyaların 19 Temmuz 2016'da
ABD'ye hem acil tutuklama hem de iade talebiyle iletildiğini
anımsattı.
Terörist Gülen'in terör örgütünü yönetmeye devam ettiğini anlatan
Bozdağ, "Dost ve müttefik bir ülkede, Türkiye'de darbe teşebbüsünde
bulunmuş ve Türkiye aleyhine pek çok terör faaliyetini hala yöneten
bir terör örgütü yöneticisi ve kurucusunun, herhangi bir kısıt
getirilmeden faaliyetlerini sürdürüyor olması bizi fevkalade
rahatsız etmektedir." diye konuştu.
AB NİHAİ KARARINI VERMELİ
Bozdağ, Türkiye'nin AB'ye üyelik süreciyle ilgili de "AB
müktesebatına yüksek oranda uyum sağladığımız halde belirli
fasılların siyasi mülahazalarla açılmamasının AB ve AB'nin temel
ilkeleriyle bağdaşmadığı ortadadır. Avrupa Birliği, çeşitli siyasi
ve ekonomik saiklerle sürecin hızlı bir şekilde işlemesine mani
olan tutumundan vazgeçmeli ve bu konudaki nihai kararını artık
vermelidir." dedi.
OBJEKTİF OLMAYAN HİÇBİR RAPORUN SAYGINLIĞI
YOKTUR
Bozdağ, AB'nin bu yılki Türkiye İlerleme Raporu'nun 9 Kasım 2016'da
yayımlandığını hatırlatarak, Türkiye'ye gelen raportörlerin,
komisyon başkan ve üyelerinin, temsilcilerin, hükümet
yetkilileriyle, bürokratlarla da görüşmeler yaptığını ancak bu
görüşmeleri raporlara yansıtmadıklarını ifade etti.
Belli çevrelerle yayın organlarında dile getirilen bir kısmı
asılsız ve çarpıtma görüşlerin gerçek gibi raporlara yazıldığını
anlatan Bozdağ, şöyle konuştu:
"Biz her defasında şunu ifade ediyoruz: Bize karşı objektif olun,
subjektif raporlar koymayın. Rapor hazırlarken 'Tük makamlarıyla da
görüştük, Türk yetkililerle görüştük, ona göre hazırladık' deyin.
Bizimle yaptığınız görüşmeleri raporların meşruiyetini arttırıcı
bir argüman olarak kullanmak yerine bizim söylediklerimizi ve doğru
olan şeyleri raporlarınıza lütfen yansıtın. Ama görüyoruz ki
Fetullahçı Terör Örgütü, PKK terör örgütü dahil pek çok terör
örgütünün yayın organlarında ve başka yerlerde savunduğu görüşler
maalesef bu raporlar aracılığıyla Türkiye'nin önüne gelmektedir.
Objektif olmayan hiçbir raporun bizim yanımızda saygınlığı yoktur,
olmayacaktır ama objektif olan her rapor, bizim için yol gösterici
olacaktır. Biz o raporlardan bugüne kadar istifade ettik, bundan
sonra da istifade etmeye devam edeceğiz."
HAKİM SAVCI SAYISI
Hakim ve savcı sayısını arttırarak da adalet hizmetlerinin
hızlanmasına büyük katkı verdiklerini anlatan Bozdağ, şu bilgileri
paylaştı:
"Bugün itibariyle yargı mensubumuz 15 bin 718'e çıkarılmıştır.
İhraç edilen 3 bin 659 kişi düşüldükten sonra kalan rakamdır bu.
2002'den bu yana hakim ve savcı sayımızda yüzde 68 oranında artış
sağlanmıştır. 2016 yılında 3 bin 542 adli yargı hakim ve savcı
adayı ile bin 68 idari yargı hakim ve savcı adayı olmak üzere
toplam 4 bin 610 adayın da mesleğe kabulleri yapılmıştır. 24 Aralık
2016 tarihinde de 2 bin adli yargı hakim ve savcı adayı, 200 idari
yargı hakim adayı, bin 500 avukatlık mesleğinden geçen hakim ve
savcı adayı, 100 avukatlık mesleğinden geçen idari yargı hakim
adayı olmak üzere toplam 3 bin 800 hakim ve savcı adayının alımına
ilişkin sınav yapılacaktır. Bu sınavdan sonra da bunların stajları
ve mesleğe kabulleri devam edecektir. Meslekten uzaklaştırılanlar
nedeniyle yargıda bir boşluk oluşmayacağına, vatandaşımızın
işlerinin aksamayacağına ve bu konuda her türlü tedbirin alındığına
vurgu yapmak istiyorum. Bir daha herhangi bir sıkıntı oluşmasına
izin verilmeyecektir."
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar